| Konu: | Güvenlik güçlerinin milletvekillerine müdahalesiyle ilgili Başkanlık Divanının bir tavır belirtmesi, sokağa çıkma yasağı uygulamalarıyla ilgili Hükûmetin Genel Kurulu bilgilendirmesi ve Tahir Elçi cinayeti başta olmak üzere faili meçhul cinayetlerle ilgili bir araştırma komisyonu kurulması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 30.11.2015 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Genel Kurula bir bilgilendirme yapmak istiyorum ve tekrar, Başkanlık Divanınızın hemen hemen her Meclis oturumunda dile getirdiğimiz bu hususla ilgili bir tavır ortaya koymasını talep ediyorum. Şu anda Mardin Derik'te bulunan 3 milletvekili arkadaşımız; Diyarbakır Milletvekili Sayın Çağlar Demirel, Adana Milletvekili Sayın Meral Danış Beştaş ve Antep Milletvekili Sayın Mahmut Toğrul, güvenlik güçleri tarafından yine öldürücü olabilecek bir müdahaleye maruz kaldılar. Buraya gelmeden önce arkadaşlarımızla sağladığımız iletişimde bu müdahalenin hâlâ devam ettiğini, milletvekili arkadaşlarımızın sığındığı evde halkın kendi imkânlarıyla tedavi görecek şekilde âdeta bir yaşam mücadelesi verdiğini de öğrenmiş bulunuyoruz. Dikkat ederseniz her Genel Kurulda bu konu gündeme geliyor ama Başkanlık Divanı ve Meclis Başkanı olarak sizin net bir tavrınızı biz bugüne kadar görmedik, duymadık.
Demin Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz alan Sayın Grup Başkan Vekili de -kendisine tekrar geçmiş olsun diyoruz- geçen Genel Kurul oturumunun olduğu gün de bu şekilde öldürücü bir müdahaleye maruz kalmıştı ve saatler boyu hastanede tedavi görmek zorunda kalmıştı. Dolayısıyla, milletvekillerinin can güvenliği ve güvenlik güçlerinin birtakım merkezlerden aldığı talimatlarla milletvekillerine müdahalesiyle ilgili Başkanlık Divanınızın bir tavır belirtmesi gerektiğini milletvekilliğinin ve Parlamentonun itibarı açısından bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Tabii, milletvekilline bu uygulama yapılınca halka neler yapıldığını az çok herkes tahmin eder, takdir eder.
Derik'te bugün "sokağa çıkma yasağı" adı altında uygulanan darbe sisteminin beşinci günü. Derik'teki halk beş gündür kentin etrafına kurulan ablukayla âdeta terbiye edilmeye çalışılıyor; en temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. 12 Eylül Dönemi'nde bile görmediğimiz bu uygulamaların şu saat itibarıyla Derik'te sürdürülüyor olması, Nusaybin'de sürdürülüyor olması hiçbir şekilde kabul edilemez. Yine, dün gece itibarıyla Cizre'de aynı konseptin yaptığı saldırılarla 2 yurttaşımız katledilmiş, Diyarbakır Sur ve Fiskaya'da gece boyu âdeta bir savaş ortamı yaşanmıştır. Dolayısıyla, bu uygulamalarla ilgili Hükûmetin mevcut tutumunu gözden geçirmesi, Genel Kurulu bilgilendirmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Diğer taraftan, bugün Halkların Demokratik Partisi Grubu olarak Diyarbakır Baro Başkanı Sayın Tahir Elçi'nin katledilmesiyle ilgili Meclise bir araştırma önergesi sunduk. Amacımız, Hükûmetin ya da devlet yetkililerinin konunun ciddiyetine denk düşmeyecek açıklamalarla bu cinayetin üstünü örtbas etme ya da bunu manipüle etme girişimine Meclisin müdahil olmasıdır. Her 4 siyasi partiden milletvekillerinin katılacağı bir araştırma komisyonu Tahir Elçi cinayeti başta olmak üzere Türkiye'de karanlıkta kalmış pek çok cinayetin aydınlatılmasına katkı sağlayacak bir çalışma yürütebilirler. Hatırladığım kadarıyla geçen Genel Kurulda hem AKP Grubundan hem de diğer muhalefet partilerinden bu cinayetin ortaya çıkmasıyla ilgili birtakım temenniler dile getirildi. Bugün samimiyet günüdür. Bugün bu Meclis araştırma önergesine verilecek oy bu cinayetin üstünün örtülüp örtülmemesi, açığa çıkarılıp çıkarılmamasıyla ilgili siyasi parti gruplarının tavrını net olarak ortaya koyacaktır diyorum.
Sizlere de teşekkür ediyorum.