GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın usul görüşmesi üzerinde yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:6
Tarih:28.11.2015

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; seçimlerden yeni çıktık. Tabii, burası Meclis, seçim meydanı değil. Burada çok farklı siyasetten insanlar var. Dolayısıyla, konuşurken bağırmak çağırmak, öfke temsil etmekten ziyade tüm Türkiye'ye rasyonel temeller üzerine ikna edici açıklamalar yapmak hepimizin görevi.

Veli Bey'in burada "AK PARTİ IŞİD'li katilleri koruyor, kolluyor, IŞİD'i besliyor." tarzında yapmış olduğu açıklamalar esasen IŞİD'in sadece içerideki iktidar ilişkilerinde değil, dışarıdaki uluslararası ilişkilerde de ne kadar fonksiyonel ve işe yarar bir örgüt olduğunu gösteriyor.

Biliyorsunuz Rusya'yla bir uçak krizi yaşıyoruz. Şimdi Rusya basınında birtakım haberler çıkmaya başladı. Mesela, Cumhurbaşkanımızın oğlu Bilal Erdoğan'ın IŞİD'cilerle beraber olduğuna ilişkin -sakallı o fotoğraf vardır, hatırlarsınız- IŞİD'cilerle beraber Bilal Erdoğan'ın iş çevirdiğine ilişkin Rusya basınında da haberler çıktı. Aslında o sakallı insanların İstanbul'da ciğercilik yaptığını herkes bilir, oradakiler bilir ama burada da, zannediyorum, Meclis kürsüsünde de bunu dile getiren arkadaşlar oldu IŞİD'le beraberliği göstermek için. Kim Türkiye'ye çakmak istiyorsa IŞİD'i fonksiyonel bir şekilde kullanmak istiyor, içeride de iktidar mücadelesinin kullanışlı bir aracı olarak IŞİD öne çıkarılmak isteniyor. Bu akıl, bu siyaset, bu yaklaşım doğru değil. Türkiye, 2013 yılında IŞİD'i terörist örgüt olarak ilan etmiş ve IŞİD'e karşı sürekli mücadele etmiş bir politikanın sahibi. Her şeyi yerli yerinde görelim.

MEHMET TÜM (Balıkesir) - Peki, niye silah gönderiyorsunuz IŞİD'e? Onu da söyler misiniz.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Öte yandan, CHP'nin önerge vermek elbette ki hakkı. Burada her parti grubu önerge verir, önergesinin geçmesini ister, bunu tahkim eden bir dil kullanır ama nihai olarak Genel Kurul karar verir. Nesnel şartlar budur. "Niçin bizim önergemiz geçmiyor?" demek de hakkıdır ama karar, adil olanı, Genel Kurulun kararıdır. Şimdiye kadar uygulama böyledir, bundan sonra da elbette böyle olacaktır. Şu anlayış doğru değil: Eğer bir partinin vermiş olduğu önerge işleme alınmıyorsa o konu incelenmiyor, kale alınmıyor, ciddiye alınmıyor. Böyle bir şey söz konusu değil.

Arkadaşlar, devlet diye bir organizasyon var. "Devleti kuran biziz." diye hep söylüyorsunuz, 1923'ten beri. Yani, devlet, bu ülkede yaşanan her ne varsa onları takip eden, hangi karanlık noktalar varsa onları açığa çıkarmaya uğraşan bir iradedir. Yaşanan terör olayları, yaşanan acılar, bütün bunlara ilişkin olarak, devletin sürekli hem ahlaki ödevidir hem de her bakımdan, neyi okursanız okuyun, devletin en temel görevi budur ve devlet görevi başındadır. Burada sadece partilerin vermiş olduğu önergeleri esas alarak "Biz bu konuları açığa çıkarabiliriz." şeklindeki bir yaklaşım, bu tarzdaki bir takdim doğru değil.

Sözlerimi bitirirken, bir kez daha, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'ye, orada hayatını kaybetmiş olan polis memurumuz Ahmet kardeşimize ve terörle mücadelede hayatını kaybetmiş olan bütün güvenlik görevlilerine ve bu ülkede bu veya şu şekilde iç barışı bozacak tarzda hayatını kaybetmiş herkese Allah'tan rahmet diliyorum. Bizim derdimiz, bu ülkede barışın sağlanmasıdır, bu ülkede kardeşliğin sağlanmasıdır. Bunu sağlamanın yolu, kesinlikle...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - ...birbirimizi anlamak, akıl dolu yaklaşımlardır.

Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)