| Konu: | MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 125 |
| Tarih: | 27.06.2012 |
EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 302 sıra sayılı kanun teklifi ile ilgili 6'ncı madde üzerine söz almış buluyorum, Hepinizi saygıyla selamlıyorum,
AK PARTİ Hükûmetiyle özdeş hâle gelen bir torba kanun ile daha karşı karşıyayız. Olumlu değişiklikler yapıldığı izlenimi vererek hem kamuoyunu yanıltmaya çalışmakta hem de aynı anda çok sayıda olumsuz nitelikte Meclisten geçirilmeye çalışılmaktadır. Bu torba kanunu çıkarmaktaki amaç daha önceki birçok kanunda olduğu gibi kamuyu piyasanın hâkimiyetine biraz daha sokmak, halkın çıkarlarını göz ardı ederek ekonomiyi sermaye sahiplerinin çıkarlarına uyumlu hâle getirmektir. Bu kanun teklifinde öğretmen ve polis kadroları ihdas edilmesi, ilkokulu bitirenlere sürücü belgesi alma imkânı verilmesi, adliyeye gitmeden ücretsiz adli sicil kaydına ulaşılabilmesi gibi konularda olumlu düzenlemeler bulunmakla birlikte, "İhale mevzuatından, denetim ve yargıdan nasıl kaçınılabilir? Denetim raporları ve yargı kararları nasıl etkisiz hâle getirilebilir?" amaçlı olumsuz düzenlemeler de yapılmıştır.
Bu teklif ile TÜBİTAK ve ÖSYM'ye şirket kurma yetkisi verilmekte, bazı bakanlık ve kurumlarda yeni birimler oluşturulmakta ve kadrolar ihdas edilmektedir. İktidar, bir taraftan yoğun bir şekilde kamu şirket ve varlıklarını özelleştirirken, bir taraftan da yeni şirketler kurmaya çalışması çelişkili bir durumdur. Tasarının gerekçesinde, TÜBİTAK'ın araştırma ve geliştirme faaliyetlerinden elde edilen, ticari değeri olan bilgi ve buluşların ticarileştirilebilmesi için özel nitelikli şirketlerin kurulabilmesi amaçlanmakta, ayrıca söz konusu ticari değeri olan bilgi ve buluşların ticarileşebilmesi için bir ara yüz görevi üstlenecek yapıların kurulması öngörülmektedir. TÜBİTAK gibi bilimsel faaliyetler yapması için kurulmuş bulunan ve kamu hizmeti yapması beklenen bir kurumun ticari bir kurum hâline getirilmesi hakikaten ciddi biçimde sorgulanması gerekmektedir. Bu teklif ile TÜBİTAK gibi bilimsel bir kurumun şirkete dönüştürülmesi durumu doğacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz üzere, 2005 yılında çıkarılan 5378 sayılı Yasa ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarının engellilerin kamu erişimine uygun hâle getirilmesi için yedi yıllık bir süre konulmuştu. Bu sürenin bitimine sayılı günler kala Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan bir kanun teklifi ile bu sürenin bir yıl daha uzatılması öngörülmektedir. Eğer bu teklifin yasalaşmasına izin verirsek Türkiye nüfusunun yüzde 12'sini oluşturan engelliler bir yıl daha okula, tiyatroya, hastaneye, sinemaya, alışverişe, kütüphaneye, camiye, parklara, adliye saraylarına, spor tesislerine, müzelere, giremeyecek, toplu taşım araçlarına binemeyecek ve evlerine hapsolacaklardır. Engellilerin erişebilirliği konusunda yedi yılda fazla bir mesafe alınamamıştır. Yedi yıl boyunca hiçbir şey yapmadan uyuyan Hükûmetin, bir yıl içinde neler yapabileceğini siz değerli milletvekillerinin takdirine bırakıyorum. Başta belediyeler olmak üzere, ilgili kuruluşlar itibarıyla görev ve sorumluluklar belirlenmeden, gerekli ödenekler tahsis edilmeden geçici bir madde ile yapılan düzenlemenin soruna çözüm getirmesi mümkün olamaz. Bu konuda derhâl bir eylem planı hazırlanmalıdır.
Kamu İhale Kanunu torba yasa teklifi ile bir kez daha değiştirilirken, bir taraftan da Kamu İhale Kurumundaki Başkan Yardımcılığı sayısı artırılmakta ve 3'ten 4'e çıkarılmaktadır. Bu durum, önemli bir çelişkidir. Zira, kurumun görev alanına ilişkin kanun değişiklikleriyle sürekli bir kısıtlama, daraltma sağlanırken, bir taraftan da kurumun en üst yetki alanı genişletilmektedir. İş yükünün fazlalığı iddiasıyla yapılması istenen bu değişikliğin neden Başkan Yardımcılığı pozisyonunda yapıldığı da ayrıca bir soru işaretidir. Nitekim, iş yükünün fazlalığı, Başkan Yardımcısının artırılmasından öte, kurumda çalışan personel veya uzmanların artırılmasıyla mümkün olur.
Bu yönüyle söz konusu iki maddenin birbirleriyle çelişkili ve kendi içlerinde tutarsız düzenlemeler olduğunu belirtiyor, bu vesileyle hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Dora.