| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 17.03.2015 |
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, bu yasa maddesiyle birlikte iktidarın gerçekten yenilikçi, gerçekten herkese parmak ısırtan bir madde getirdiğini görüyoruz. Bu maddeyle birlikte bir Sağlık Bilimleri Üniversitesi kuruluyor ve tabii, asıl Anayasa'ya aykırılık teşkil eden husus, bir devlet üniversitesinin mütevelli heyetine sahip olması, bu mütevelli heyetinin başkanlığını da Sağlık Bakanlığının müsteşarının yapması, müsteşarın katılmadığı toplantılarda bu sefer rektörün başkanlık yapması gibi abes, ucube, biraz önce bir vekil arkadaşımızın söylediği gibi hukuk garabeti bir düzenleme getiriliyor. Yani gerçekten bakanlığa bağlı bir üniversite kuruluyor olması, Türkiye'de herhâlde ilk defa böyle bir girişimde bulunuluyor. Bunun Anayasa'yla bağdaşır bir yanı yok. Bu kadar tıp fakültesi varken, özellikle onlardan doğru bir ihtiyaç, meslek odasından doğru bir ihtiyaç dile getirilmemişken buna neden ihtiyaç duyulduğu meselesi gerçekten soru işaretleri getiriyor.
Üniversitelerin bilimsel üretim yapabilmesi için, bildiğiniz gibi, bağımsız, özerk, kendi yönetimine, kendi seçilmişlerinden oluşan bir yönetime sahip olması gerektiği açık. Yani gerçekten darbe hukukuyla, darbecilikle mücadele ettiğini söyleyen bir iktidarın, bir politik anlayışın, dönüp dönüp hep böyle arayışlar içerisinde olmasına insan gerçekten şaşırıyor.
Değerli milletvekilleri, bakın, bugün 17 Mart, dün 16 Marttı. 16 Mart, Türkiye'de tarihî bir gündür. 16 Mart 1978'de, biliyorsunuz İstanbul Üniversitesinde bir katliam yaşandı, bir kontra saldırıyla birlikte 7 devrimci genç hayatını kaybetti. Ben o zaman Davutpaşa Lisesinde son sınıftaydım, kalktık gittik protesto etmeye. Ve o sene de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandık ve orada, İstanbul Üniversitesinde bu türden kontra tezgâhlar hiç eksik olmadı, ama şimdi, bugün gelmiş olduğumuz noktada, İstanbul Üniversitesinde yüz ağartıcı bir gelişme var. Geçtiğimiz gün yapılan rektör seçiminde Demokratik Üniversite Girişimi'nin ortak adayı olan Sayın Profesör Doktor Raşit Tükel 1.202 oy alarak 1'inci sırada seçilmiştir ama şimdi, Sayın Tükel'in seçilmiş olması yani oradaki üniversite iradesinin sandıktan Sayın Tükel'i çıkarmış olması yetmiyor ne yazık ki. İşte bu darbecilerin getirdiği, 12 Eylülün getirdiği hukuk! YÖK'ün öncelikle bir sıralama yapmasını, bu adayları 3'e düşürmesini, ardı sıra da Sayın Cumhurbaşkanının üniversitedeki tercihe, iradeye bağlı kalmaksızın istediğini, bu 3 kişiden birini seçebilmesini getiren bir düzenleme var.
Şimdi, işte, dananın kuyruğunun kopacağı belki de -kelimenin anlamıyla- bir sürece girmiş bulunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı yani millet iradesine, sandık iradesine, demokratik tercihe dönüp dönüp vurgu yapan Sayın Cumhurbaşkanı, acaba İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinin tercihine, sandık iradesine saygı gösterecek mi?
AHMET YENİ (Samsun) - AK PARTİ'den önce nasıldı?
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) - 1.202 oy almış Sayın Raşit Tükel var, onun ardı sıra, çok daha gerilerden oy almış ama iktidarın desteklediği yönünde propaganda yapılarak bu oyu kazanmış bir profesör, bir başka aday var.
Şimdi, 42 üniversitenin oluşturduğu Üniversite Dayanışma Platformu'nun, bilimsel, demokratik, özerk üniversite mücadelesi yapan, ülkemizdeki çağdaş gelişimden yana olan bütün hocalarımızın Sayın Cumhurbaşkanına çağrısı var: "İstanbul Üniversitesindeki öğretim üyelerinin iradesine, sandık iradesine, demokratik geleneğe saygı gösterin ve buradan 1'inci çıkmış Sayın Raşit Tükel'i orada Yunus Söylet yerine yani aday olarak istifa etmiş, milletvekili adayı olmayı tercih etmiş..." Niyeyse? Yani "Bir rektör niye milletvekili adayı olmayı tercih eder?" diye de diğer taraftan eleştiriliyor. "Bu yönde bir tercihte bulunun." diye Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyor.
İşte, ak ve karanın ayrılacağı zamanın tam da vakti gelmiştir. Darbeciliğe karşıysanız, darbe anayasasına karşıysanız burada söylediğiniz gibi, o zaman üniversitenin iradesine, sandık iradesine de saygı gösterin diyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)