| Konu: | MHP Grubunun, Mersin Milletvekili Ali Öz ve arkadaşları tarafından, sağlık çalışanlarının mevcut sorunlarının araştırılması ve bu sorunların giderilmesinde esaslı önlemlerin alınması, yasal düzenlemeler yapılması amacıyla 9/10/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak Genel Kurulun 12 Mart 2015 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 12.03.2015 |
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin, sağlık çalışmalarıyla ilgili Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi aleyhinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Duymasın doktorlar, sağlık çalışanları İsmail Bey.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Bunun aleyhinde söz alınır mı ya?
İSMAİL TAMER (Devamla) - Konuşmama başlamadan önce, İstiklal Marşı'mızın 12 Mart 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulünün 94'üncü yılını ben de kutluyorum.
Ayrıca, iki gün sonra idrak edeceğimiz 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Türkiye'deki tüm doktor arkadaşlarımın, sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı da saygıyla kutluyorum, hepsine sevgi ve selamlarımı iletiyorum.
Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, sağlıkta, biz iktidara geldiğimiz dönem içerisinde, siz ne kadar bunu kabul etmeseniz de halkımızdaki memnuniyet oranının yüzde 35'lerden yüzde 76'lara çıktığı bir dönemi yaşadık, âdeta sağlıkta devrim yaptık.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Yüzde 35'in altına düştü Hocam, yüzde 35'in altında şu anda.
İSMAİL TAMER (Devamla) - Ben bunları kısaca maddeler hâlinde izah edeceğim.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Bu değil konumuz, sağlık çalışanlarının sorunları.
İSMAİL TAMER (Devamla) - Daha sonra da yine Milliyetçi Hareket Partisinin vermiş olduğu iddialar üzerine de birkaç kelime söylemek istiyorum.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Sağlıkta devrimi konuşmuyoruz.
İSMAİL TAMER (Devamla) - Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla vatandaşlarımızın hekime ulaşılabilirliği son derece artmıştır. 2002 yılında kişi başına hekime müracaat ortalama 3 iken bugün 8 kişiye kadar yükselmiştir.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Normal mi bu?
İSMAİL TAMER (Devamla) - Anne ve bebek ölüm hızlarında, önlemekle ilgili -diğer gelişmiş ülkelerin otuz yıl içerisinde yaptığı- bebek ölüm hızını binde 30'lardan binde 7,8'e kadar çektik. Yine, aynı şekilde, anne ölüm hızlarını binde 64'lerden binde 16'lara kadar çektiğimizi de ifade etmek istiyorum.
Sağlık Bakanlığına bağlı tüm hastanelerde sağlık çalışanlarının performans ve verimliliklerini artırmak amacıyla performansa dayalı ek ödeme uygulamasını getirdik. Zaman içinde oluşan hakkaniyetsizlikleri düzenlemek için günümüzde hızla da çalışmalara devam ediyoruz.
AK PARTİ döneminde inşaat yatırımlarımız hızla artarak devam etmiş, 2002 yılındaki... Özellikle, biraz önce arkadaşımın bahsetmiş olduğu gibi, sağlıkta fiziki hastane koşullarını ortadan kaldırmak amacıyla şehir hastanelerini yapıyoruz. Bunun da ilki biliyorsunuz Kayseri'de başladı.
Bu "nitelikli yatak" dediğimiz yani içerisinde hasta yatağının, hasta refakatçi yatağının, banyosunun, tuvaletinin olduğu, adam gibi yaşanabilecek 30 metrekarenin üzerinde odadır. "Tek kişilik yatak" diye tabir ettiğimiz nitelikli yatakları, sizin döneminizde, 2002 öncesinde 6 bin civarındayken bugün 50 binlere yükselttik. İnşallah, önümüzdeki dönemlerde de şehir hastanelerini bitirdiğimizde yüzde 100'e yakınını -tamamıyla beraber- nitelikli yatağa dönüştürmüş olacağız.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siz bitirmiyorsunuz ki. Sizinle ne ilgisi var? Parayı veren bitirecek.
İSMAİL TAMER (Devamla) - Ayrıca, 72 ilde 238 sağlık tesisimizde 986 yataklı anne otellerini kurduk.
Yine, toplum sağlığı merkezlerini kurduk.
Yoğun bakım yataklarında çok vahim bir durum vardı Türkiye'de. Yataklarda yer bulunmuyor, hastalar hayatını kaybediyordu. Ama, şu an için ben rakamlar vereyim: 2002 yılında 839 tane yoğun bakım yatağımız varken bugün için 11.672'ye yükselttik.
Ayrıca, palyatif merkezler kurduk. Bunda da kronik hastalığı olan hastalara yardım etme amacıyla...
Yine, gelemeyen, evde kimsesi olmayan, bakıma muhtaç hastalar için de evde bakımı gerçekleştirdik.
Böylece, devletin "kimsesizlerin kimsesi olma" vurgusunu daha somut olarak ortaya koymuş olduk.
Sağlıklı insan gücü kaynağı 2002 yılında 256 bin iken 2014'te 530 bine çıkmıştır.
Yetişmiş insan gücü ve ileri düzeyde teknoloji donanımı gerektiren özelliklerle de hastanelerimizi tıbbı teknoloji alanında donattık. Yapılamayan ameliyatların, çok daha rahat bir şekilde Türkiye sathına yayarak, her ilde yapılmasını sağladık. Birer örnek de verecek olursam: 4 sağlık tesisimize robotik cerrahi kurduk. 42 sağlık tesisimize radyoterapi merkezi kurduk. 50 sağlık tesisimize -7 sağlık tesisimiz de olmak üzere- KVC merkezi, 7 sağlık tesisimize de pediatrik KVC merkezini yaptık. Onkoloji merkezleri kurduk, 18 sağlık tesisimize prematüre retinopatisi tanı merkezini getirdik, 34 sağlık merkezimize yanık ünitesi kurduk. Ben asistanlık dönemimde hatırlarım, cerrahlık dönemimde hatırlarım, yanıklı hastalar büyük bir sıkıntı içerisindeydi, enfeksiyona kapılmış, artık sonu gelmeyen, ölümlerle noktalanan durumlar söz konusuydu. Ayrıca, 2002'lerde yıllık 700 civarında olan organ naklini bugün 4.300'lere kadar ulaştırdık.
Değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri; işte sağlıkta gelişmenin, sağlıkta devrimin en önemli özelliklerinden birisidir, ağız diş sağlığı merkezlerinin sayılarını artırdık. 137 tane ağız diş sağlığı merkezini, ayrıca 6 tane de yine ağız diş sağlığı hastanesini faaliyete geçirdik.
Bununla kalmadı, Türkiye turizmde de, sağlık turizminde de çok ileri gitti. Artık bugün Türkiye'ye gelen uçaklar dolusu yabancı hasta var. Avrupa'dan gelen hastalar var, İngiltere'den gelen hastalar var, Afrika'dan gelenler var, Orta Doğu'dan gelenler var, bir sağlık turizmi cenneti hâline getirdik Türkiye'yi.
Bununla da kalmadık, Afrika'daki bazı ülkelerde hastaneler kurarak onlara da yardım ediyoruz. Somali'de 250 yataklı, Sudan'da 200 yataklı, Pakistan'da 70 yataklı, Filistin'de de 30 yataklı hastaneleri kurmuş olduk. Bizim tek amacımız, halkımıza, hastalarımıza en önemli hizmeti, sağlık hizmetini verebilmektir.
Tabii, Tıp Bayramı da geldi. Bugün Başbakanımızın da açıklamış olduğu gibi, sağlıkla ilgili yeni birtakım gelişmeleri de sizinle paylaşmak istiyorum. Yapacağımız düzenlemeyle nöbet ücretlerinde yüzde 50 zam getirdik. Hekimlerimizin yanında, diğer tüm sağlık çalışanları bu zam ücretlerinden yararlanacak. Aynı zamanda, 112 çalışanları ve yoğun bakımlarda olanlara yüzde 75 oranında zam yapılmış olacaktır.
Biliyorsunuz, 2010 yılında hâlen hekimlerimizin sabit döner sermayeleri... Emeklilik primi kesilirken ikinci bir emeklilik aylığı elde etme imkânı getirmiştik, bu düzenleme aynen devam edecek. Ayrıca, arzu eden hekimlerimize sabit döner sermayenin üzerinde döner sermaye gelirlerinde emekli primi kesilmesi imkânı getiriyoruz.
Yine, çalışmak isteyen hekimlerimiz eskiden 65 yaşında emekli oluyorlardı, isteyen hekimlerimiz artık 70 yaşına kadar çalışabilecekler. Hekim sayımızdaki açığı da bir nebze önlemiş olacağız. Hekimlerimizin meslek icabı yapmış oldukları tıbbi işlemler nedeniyle haklarında açılan davalarda da önemli yenilikler yaptık, artık -kamuda çalışan sigortalılar dâhil olmak üzere- yüzde 50'sini kamu, yüzde 50'sini de doktor arkadaşlarımız kendileri ödüyor durumda olacaklar. Bunun yanında, özel hastanedeki doktor arkadaşlarımızın da yine aynı şekilde bu haktan yararlanmalarını sağladık.
Değerli arkadaşlar, ayrıca bir ameliyat esnasında hastalarda bir sıkıntı olduğunda sigortalarını genişletmiş durumdayız. Yapacağımız yeni düzenlemeyle -mali sorumluluk sigortası- vaka başına 400 ile 600 bin arasında değişen bir rakam getiriyoruz, ortalama 400 bin lira civarında bunu artırmış olacağız. Sağlık çalışanlarının yıpranma payı, fiilî hizmet zammı talepleri üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor.
Ayrıca, değerli arkadaşım, yine burada, sağlıkta şiddetten bahsetti. Sağlıkta şiddette "Beyaz Kod" uygulamasıyla önemli bir görevi ifa etmiş oluyoruz. Bundan önce direkt suç olarak kabul edilmeyen, suçlar kapsamına alınıp, sağlıkta doktora şiddet, sağlıkçıya şiddeti yapanların artık tutuklanmalarıyla ilgili yeni düzenlemeler gelmiş oldu. Yine, il bazında Beyaz Kod koordinatörlükleri kuruldu. Aynı şekilde, sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı, görev sırasında, görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçlarında, Ceza Muhakemeleri'nin 100'üncü maddesinin (3)'üncü fıkrasına göre, değerlendirme, cezaya çarptırılma durumları söz konusu oldu. Sağlık tesislerimizde -Emniyet personeli görevlendirmesiyle- Emniyetten 709 kişi bize yardım etmeye çalışıyor.
Değerli arkadaşlar, tüm bu güzellikler içerisinde sağlıkta devrim yaptığımızı bir kez daha haykırıyorum ve ifade ediyorum.
Tüm halkımıza sağlıklı günler temenni ediyor, önerinin aleyhinde olduğumuzu ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)