| Konu: | Avrupa'da yükselen ırkçılık ve İslamofobi ile Avusturya İslam yasasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 11.03.2015 |
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Avrupa'da yabancı düşmanlığı ve İslamofobi hakkında gündem dışı söz almış bulunuyorum. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Hem Fırat Çakıroğlu kardeşimizin hem de ölümünün 1'inci yılında Berkin Elvan evladımızın ailesiyle tekraren başsağlığı dileklerimi ve üzüntülerimi paylaşıyorum ve yüce heyetinizi de saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, dün akşam hem Brüksel Havaalanı'nda hem de Strazburg Havaalanı'nda yaşanan enteresan bir olayı ve Avrupa'nın geldiği noktayı tespit eden bir hususu paylaşmak istiyorum.
Strazburg Parlamentosunda yapılacak toplantılara katılmak üzere... AK PARTİ Brüksel Ofisi Başkan Yardımcısı Asiye Bilgin Hanımefendi uçağa binmeden önce Brüksel Havaalanı'nda güvenlik kontrolünden geçerken zorla başı açılmak istenmiş ve Asiye Bilgin Hanımefendi başını açmamakta ısrar edince polis onun direnci karşısında sükûtla geçiştirmiş. Ardından, Parlamentodaki çalışmalar bitip tekrar Brüksel'e dönme yolunda Strazburg Havaalanı'nda Brüksel'de yaşadığının bir adım ötesine giderek polis zorla Asiye Bilgin Hanımefendi'nin üzerini çıkarmasını istemiş. Asiye Bilgin Hanımefendi "Ben Müslüman bir hanımım ve üzerimi çıkaramam, eğer kabin varsa lütfen aramalarınızı kabinde gerçekleştirin." demesine rağmen, ikinci bir polis gelerek sözlü şiddetin derecesini yükseltmiş, meydan okurcasına "Burası Strazburg, burada dediğimizi yapacaksınız." diyerek bir kadına sözlü şiddet ve daha ötesine giderek inanç özgürlüğü temelli tercihlerinin gereğinin zıddı bir baskı uygulamıştır. Bu tavrından dolayı Fransız polisini kınıyoruz. Bu tavrından dolayı Fransız makamlarını Asiye Bilgin Hanımefendi'den ve Türkiye'den özür dilemeye davet ediyoruz.
Fransız polisinin bu tavrı ne anlama gelmektedir? Fransız polisinin bu tavrı yabancı düşmanlığıdır. İslamofobinin, din düşmanlığı boyutunun geldiği noktadır. Nedir bu? Avrupa'nın küresel olduğunu iddia ettiği değerlerinin yerelde sınıfta kalmasıdır. Avrupa'nın kendine ait olduğunu iddia ettiği değerlerdeki samimiyetsizliğinin, dün akşam ve de Avrupa'da son dönemde yükselen ırkçı saldırılar, yabancı düşmanlığı temelinde iflas etmesi demektir.
Bakın, Charlie Hebdo saldırısından sonra Avrupa'da ırkçı saldırıların, yabancı düşmanlığının ne noktaya geldiğinin fotoğraflarını sizlerle paylaşmak istiyorum: Bir camimiz ve yakılmış hâli. Yılbaşı gecesi Neonazi saldırısına kurban götürülmek istenen ama çok şükür, Stuttgart yakınlarında ailece bir aradayken Neonazi saldırısı sonucu yaralanan, 20 dikiş atılan evladımızın hâli. Bu, bir diğer cami yangını. Bu, Avrupa'da camilerimizin içlerine yapılmış gamalı haç işareti, Avrupa'nın geldiği nokta. Bu, Avrupa'da yükselen başörtü düşmanlığının geldiği son nokta. Bu, Avrupa'nın inanç özgürlüğü, demokrasi, özgürlük gibi kavramlarının, camilerde insanların dinî ibadet alanlarının yakılarak iflas etmiş hâli. Bu, bir Avrupalı polisin bir Türk gencine reva gördüğü muamelenin fotoğrafı. Bu, bir caminin hâli.
Bunlarla şunu anlatmak istiyorum: Özellikle Avusturya'daki İslam yasasıyla da Avrupa'da Türkiye'yi sınırlandırma gayretleri var. Avrupa'da, özellikle Avusturya yasasıyla bir laboratuvar çalışması yapılarak Türkiye'nin Avrupa'daki vatandaşlarının dinî hizmetlerini görmek amacıyla attığı adımları engelleme çalışmaları var. Bu anlamda Avrupa'yı samimiyete davet ediyor, sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)