GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 23'üncü maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanına sataşması nedeniyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:64
Tarih:25.02.2015

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 23'üncü maddesiyle ilgili CHP'nin önergesi üzerine söz aldım, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, son günlerde, burada Türkiye'ye bir şeyler dayatılıyor ve on sekiz buçuk saat uykusuz bırakılarak, bir kanun tasarısı zorla, aceleye getirilerek, bastırılarak ve âdeta bir şiddet kullanılarak ve molotofların arkasına saklanarak Türkiye'ye dayatılıyor.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye'yi bir yarı açık cezaevine getirecek bir kanun tasarısıyla karşı karşıyayız. Taktik hep aynı, taktik hep şöyle: Halkın kabul edebileceği, halkın kabul etmesi gereken herhangi bir maddenin arkasına saklanarak onun aleyhinde olan bütün hükümleri getirmek ve bir algı operasyonuyla Türkiye'yi antidemokratik hâle getirecek ne kadar kanun varsa kabul ettirmek yolu gözetiliyor.

Şimdi, muhalefet okuduğunu anlamıyor, barolar okuduğunu anlamıyor, hukuk hocaları okuduğunu anlamıyor ama bir tek siz akıllısınız, öyle mi değerli arkadaşlarım, bir tek siz anlıyorsunuz! Bu tasarıyı çoğunuzun okuduğunu bile sanmıyorum.

Değerli arkadaşlarım, aklınızı ve vicdanınızı bir kenara bırakarak Türkiye'yi uçuruma sürüklüyorsunuz, tarihe karşı sorumlusunuz. Siz yanlışa yanlış demezseniz bu Sayın Cumhurbaşkanının istekleri son bulmayacak. Bugün göstermediğiniz cesaret ileride ağır bir fatura olarak çıkacak karşınıza.

Bakınız, susturulmuş üniversiteler bile bu tasarıya karşı çıkıyor. 14 sayfalık bir rapor var elimde değerli arkadaşlarım. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Muhakemesi Hukuku Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri, profesörler, doçentler, Kültür Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi, Şehir Üniversitesi... Bunların hepsinin uzmanlarının söylediği bir şey var değerli arkadaşım, 14 tane öğretim görevlisi diyor ki: "Bu tasarı yanlıştır. Bu tasarı ceza muhakemesi usulünü yok etmektedir. Bu tasarı ceza muhakemesindeki bütün sistematiği bozmaktadır."

Savcının tekelinde olan suç soruşturmasını siz valilere ve kaymakamlara veriyorsunuz. Bunun sonu felakettir. Bunun sonu işkencedir. Kırk sekiz saatlik gözaltılarını biz yaşadık. 12 Eylül öncesinde yaşadık, 12 Eylül sonrasında yaşadık değerli arkadaşlarım.

Siz bunu getirdiğiniz zaman karakolda işkenceler sürer, kırk sekiz saat kimse imdadına yetişmez. İnsanlar perişan olur. Buradan uyarıyorum. Ve vebali günahı sizin üstünüzedir.

Siz, bu tasarıyla toplantı ve gösteri yürüyüşleri yapma hakkını ortadan kaldırıyorsunuz. Diyorsunuz ki: "Biz renkli su sıkarız." Bu tıpkı Hitler dünyasında Yahudilere yıldız takmak gibi bir şeydir. Yani toplantıya biri katılmak isterse şunu yapacak: Güzel elbiselerle gitmeyecek artık oraya. Kravatını takıp gitmeyecek. Ya nasıl gidecek? En pespaye, en kötü elbiselerini giyecek. Çünkü eğer o boyalı su üstüne girerse o takım elbisesini kaybedecek. Kim göze alacak böyle bir toplantı, gösteri yürüyüşüne katılmayı? Yani bize Avrupa'yı aratacaksınız. Oradaki insanların efendice, uygarca, çoluk çocuğuyla, sırtında 5 yaşındaki bebeleriyle yaptıkları toplantı ve gösteri yürüyüşlerine artık Türkiye hasret kalacaktır. Yazıktır, günahtır!

Beyefendiler, toplantı ve gösteri yürüyüşlerini ortadan kaldırıyorsunuz. Bu tasarı, bu tasarıdır. Biz buradan uyarıyoruz ama siz bir kulağınızla dinliyorsunuz, bir kulağınızla başka yerlere bakıyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, sadece bu değil. Bakınız, burada arama işlemiyle suç şüphesi olmaksızın yapılan önleme aramasının arasındaki fark da 13'üncü madde uyarınca "Temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırıcıdır." diyor. Elimde bir rapor var. Arkadaşlar, siz hiçbir şeye inanmıyorsunuz, kendi bildiğinizin dışında bir şey dinlemiyorsunuz. Bu maddede de, somut bir örnek olarak söyleyeyim, burada üniversitelerde polis olarak eğitim görenler için yeniden bir sınav getiriyorsunuz. Türkiye Barolar Birliği, bütün barolar "Avukatlara sınav getirin." diyor yapmıyorsunuz ama burada güya "Paralelcileri harcayacağız." diye üniversitede okuyan, polis teşkilatı adına okuyan bütün öğrencilerin kazanılmış haklarını ortadan kaldırıyorsunuz. Buna hakkınız yok. Biz bunları söyleyince "Paralelcilerle iş birliği yapıyor." diyorsunuz. Hayır, biz paralelcilerle iş birliği yapmıyoruz. Biz, hakkı, hukuku, adaleti, kazanılmış hakları koruyoruz.

Değerli arkadaşlarım, siz yanlış yapıyorsunuz, kazanılmış hakları ihlal ediyorsunuz. Bu maddeye biz onun için karşıyız.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)