| Konu: | Denizli iline yapılan yatırımlara ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 63 |
| Tarih: | 24.02.2015 |
MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Hepinizi, yüce heyetinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Denizli ilimize yapılan yatırımlarla ilgili 2002 yılında 3 Kasımdan itibaren iktidara gelen AK PARTİ devrim niteliğindeki düzenlemeleri hayata geçirdi ve milletimizin desteğiyle tarih sayfasında yerini alacak. Bizler de Denizli ilimizi güçlendirecek düzenlemeler hayata geçirdik ve milletimizin desteğiyle de bugünlere kadar geldik.
Değerli arkadaşlarımız, Denizli, sanayisiyle, tarımıyla, ticaretiyle, turizmiyle ünlü olan bir ilimiz ve bu sektörlerde de elinden geldiği kadar Türkiye'de ilkleri başaran, ilkleri yapan bir ilimiz.
Tarımda en önemli konunun sulama olduğuna, tarımda en önemli konunun da üretim olduğuna baktığımız zaman verimliliğin artabilmesi, üretimin kalitesinin artabilmesi için de mutlaka sulamanın da kaliteli olması gerekir. Yıllarca vahşi sulamayı biz doğru bir yöntem olarak kullandık, doğru olduğunu bilerek kullandık ama vahşi sulama sonrasında toprakların gerçek minerallerinin, madenlerinin yok olduğunu, çoraklaştığını gördük. Şu anda, Hükûmetimiz, Tarım Bakanlığı vasıtasıyla, DSİ vasıtasıyla ciddi bir şekilde sulama işinin kapalı sisteme, basınçlı sisteme dönüşebilmesi için ciddi destekler vermektedir. Bilhassa sulama birliklerimize yüzde 80'lere varan destekler vermektedir.
Bunun yanında, Denizli, şu anda, Türkiye'de pompajla sulanan pek çok illerdeki elektrik paralarından dolayı tarım kesiminin girdi maliyetlerini artıran bu önemli girdi konusunu bir nebze olsun çözmüş bulunmaktadır ve Türkiye'ye örnek bir iş yapmıştır; Cindere Barajı'ndan, uzun, 5 bin metreden fazlası 3 tane ayrı tünel olan ve toplam uzunluğu 15 kilometre olan bir kanaletle, tam 32 beldeyi ve 11 hektarı aşan bir alanı yeni sistemle cazibeyle sulamaya kavuşturmuştur. Bu yöntemle de pompajla sulamadaki maliyetleri düşürmüş, cazibeyle sulamayla da tarım kesimindeki çiftçilerimizin girdi maliyetlerini düşürmüşlerdir.
Bunun yanında, yine, tarımda sulanamayan arazilerin de bulunduğunu görüyoruz, sulanamayan topraklarımızın olduğunu da biliyoruz. Yani bunlara biz "kıraç araziler" diyoruz. Kıraç arazilerin de değerlenebilmesi için Tarım Bakanlığı bir seferberlik başlatmıştır. O da alternatif ürünlerdir. 1999 yılında tütüne kota getirildiği dönemden itibaren alternatif ürün olarak ilk gündeme gelen kekik ürünüdür. Şu anda kekik ürününde Türkiye'de ihracatın yüzde 70'i Denizli'den desteklenmekte, Denizli'den toplanmaktadır.
Bunun yanında, şu günlerde yine Denizli'de Tarım İl Müdürlüğümüz marifetiyle ilçelerimizde, kaymakamlıklarımızda, muhtarlarımızla, ziraat odası başkanlarımızla toplantılar yapıyoruz. Her ilçemizin toprak deseninde, her ilçemizin sulanabilen ve sulanamayan arazilerinin ve kıraç arazilerinin değerlenebilmesi için de orada hangi alternatif ürünün değerlenebileceğini tespit etmeye çalışıyoruz. Bu anlamda da çiftçilerimizi yönlendirmeye çalışıyoruz. Şu anda, kekikten sonra ada çayı ve lavanta bitkisini tespit etmiş bulunmaktayız. Bunun yanında, badem ve ceviz ağacının dikimiyle de ciddi bir gelir elde etmeye ve ürün desenini de çeşitlendirmeye doğru gitmekteyiz.
Evet, seracılık konusunda jeotermal kaynağın olmasından dolayı ciddi bir gelir kaynağı sağlayan Denizli sanayicisi, iş adamları, çiftçilerimiz, köylülerimiz ortak bir çalışma sonrasında jeotermalle birlikte seracılığın yanında bir de bu çorak topraklarda, kıraç arazilerde, suyun gelmediği yerlerde... Örnek veriyorum, lavanta bitkisi tam on beş yıl dayanabilen ve on beş yıl ürün verebilen bir bitki. Kilosu nereden baksanız bugün için -ihracat direkt gidiyor- 6-7 liraya satılıyor. Dolayısıyla, artık sadece tek ürün bazında kalmamak gerekir ve mutlaka ürün çeşitlendirmesi yapmak zorundayız.
Bu arada, doğayla baş başa olan, doğayla karşı karşıya olan tarım kesiminin, "TARSİM" dediğimiz tarım sigortası konusunda da ciddi gelişmeler vardır. 2005 yılında çıkan bir yasayla ve 2006 yılında uygulamaya geçilen TARSİM (tarım sigortası) konusu da tarım kesimindeki çiftçilerimiz için önemli bir durumdur çünkü afetin, selin, dolunun, donun ne zaman geleceği belli değil. Dolayısıyla mutlaka bunlara Allah'ın verdiği aklı kullanarak bu tedbirleri almak zorundayız. Önemli olan ürünün, alın terinin değerlendirilmesidir. Bu noktada üzerimize ne düşerse bunu yapmaya hazırız.
Denizli'ye yapılan yatırımları anlatacaktım ama tarımda kaldık. Daha pek çok konuda, sanayide, sağlık kesiminde önemli yatırımlarımız var.
Ben yine de bu duygu ve düşüncelerle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)