GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:62
Tarih:23.02.2015

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi selamlıyorum.

Görüşülmekte olan iç güvenlik paketinin bu maddesi uyuşturucuyla ilgili verilecek cezalarda bir ağırlaştırma hükmünü taşıyor. Biraz önce grup başkan vekilimizin de söylediği gibi, aslında bu paketteki uyuşturucuyla ilgili düzenlemelere bir itirazımız olmasa gerek. Bu yönde olumlu bir destek vereceğimizi söyledik. Ancak paketin Türkiye'deki tartışılan boyutuyla bir bütün olarak insan hak ve özgürlüklerine karşı saldıran bir tutumu nedeniyle bu madde için de bir Anayasa'ya aykırılık önergesi vermiş durumdayız.

Değerli milletvekilleri, getirilen bu paketi aslında AKP iktidarının "Yeni Türkiye", "ileri demokrasi" adı altında söylemlerle, hatta Sayın İçişleri Bakanının bunu bir özgürlükler reformu olarak ilan etmesi karşısında, aslında tarihin tekerini âdeta geriye döndürmek isteyen büyük bir geri sıçrama olarak da nitelendirmek mümkün.

Türkiye'de polisin yetkisi az mıydı? Polis sokaklarda gerektiği kadar suçu önleyici yetkiyi kullanmaktan geri mi kalıyordu da bu düzenlemeler getirildi? Böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. Aslında, sokaklardaki kamu görevlilerinin, başta kolluk olmak üzere, devlet adına yetki kullananların işledikleri suçlar, orantısızlık, keyfîlik, hukuk dışılık, hepsinin cezasızlıkla yanıtlandığını biliyoruz. O nedenle, burada bir ileriye doğru gitmekten söz etmek mümkün değil.

Hemen aklımıza tabii, Antep'teki görüntüler geliyor. Antep'te esnaf hakkı için alana çıktığında, bir amirin, polis memurunun ensesinden tutup "Sık ulan, sık!" dediği, kameralara yansıyan görüntüyü hepimiz gördük. Oradaki esnafın ne elinde molotof vardı ne de kafaları, üstleri sarılıydı ne de yasa dışı bir üniforma giyiyorlardı. Aslında, bu yasayla birlikte getirilmek istenen çok açık ki sokaklardaki polis şiddetine, keyfîliğe bir yasal meşruiyet kazandırmak. Ama bu arka planda olup işte, böyle uyuşturucu maddeleriyle, nüfus düzenlemeleri, kimlik düzenlemeleri gibi toplumsal meşruiyet taşıyan birtakım düzenlemelerle, makyaj maddelerle bu paket benimsetilmek isteniyor. Oysaki bu gerekçeler gerçekten kabul edilebilir değil.

Bütün Türkiye, demokrasi isteyen, toplumsal barış isteyen, çözüm isteyen, insan hakları isteyen herkes bu yasaya muhalif olduğu için, şimdi, en tepeden talimat yoluyla Meclis de kıskaca alınarak bu saatlerde, sabaha kadar, gergin bir ortamda, gerginlik ne kelime, âdeta sokaktaki şiddetin, baskının buraya yansıtılmış hâliyle milletvekillerine, kadın milletvekillerine saldırarak milletvekillerinin yaralanması pahasına bu yasa geçirilmek isteniyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil değerli milletvekilleri.

Bir defa, hukuksuzluk ve darbeci mantık, bu keyfiyet, bu hukuksuzluk buradaki Meclis yönetiminden başlıyor. Şimdi, sokaklarda hırsızlık, yolsuzluk, tecavüz, katil, bütün bunlar varsa bunların nedenlerini nerede aramak gerekiyor? O suçu işleyenlerde, o bıçağı çekenlerde, o tetiği kullananlarda değil, onlara bu fikri aşılayan bu yönetim aygıtını, bu devlet anlayışını, bu iktidar politikasını sorgulamamız gerekiyor. Katil, tecavüzcü ve şiddet üreten bir iktidara sahibiz.

Değerli milletvekilleri, "Polis yetkileri kısıtlansın." derken yeniden daha artıran, polisinden amirine, kaymakamından valisine bütün yürütmeyi yargı yetkisiyle donatan; arama, tutuklama, gözaltına alma, süreleri uzatma, bunlar kabul edilebilir şeyler değildir. 12 Eylül rejiminden, Kenan Evren'den şikâyet edenler bugün aynı rejimin yasalarına sahip olmak istiyor. Nerede, hani ileri demokrasi? Neden buna ihtiyaç duyuluyor, bütün Türkiye korkuya, endişeye, işkenceye alınmak isteniyor? Çünkü normal bir şekilde yönetme gücünü kaybetmiş durumda AKP iktidarı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) - ...olağanüstü yetkiler elde etmek istiyor özellikle seçimlere gittiğimiz bu dönemde. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bu yasa bütün maddeleriyle geri çekilmeli, Komisyonda yeniden görüşülmeli, muhalefet partilerinin önerileri, eleştirileri dikkate alınarak toplumdaki bütün bu infial hâli, itiraz dikkate alınarak toplumsal bir uzlaşma ve barış ortamında bu yasa yeniden ele alınmalı diyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)