GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:49
Tarih:29.01.2015

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 683 sıra sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 20'nci maddesindeki önergemiz üzerinde söz aldım. Cumhuriyet Halk Partisi adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, biraz önceki konuşmamda Danıştay kararını uygulamamak için enerji özelleştirmelerinde özellikle bile bile kanunlar çıkartıldığını, Anayasa'ya aykırı kanunların bilerek çıkartıldığını ileri sürmüştüm.

Değerli arkadaşlarım, bunlardan bir tanesi, 305 milyon dolara özelleştirilmiş olan Seydişehir Alüminyum Fabrikası'nın karşılığında bedava verilen Oymapınar Barajı'yla ilgilidir ve bu barajdan bugüne kadar haksız olarak, iptal kararına rağmen, satılan enerji miktarı 2 milyar Türk lirasıdır. Bu dehşet verici bir rakamdır. Bunun geri verilmemesi için kanun çıkartıldı ve bu kanunun özeti şu: Özelleştirmenin iptaline dair Danıştayın verdiği kararın uygulanıp uygulanmayacağına Bakanlar Kurulu karar verir.

Değerli arkadaşlarım, bakınız, bu 6300 sayılı Kanun'un Anayasa'ya aykırılığını bile bile çıkartmıştır Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı. Sadece bu değil, bu kanun Anayasa'ya aykırılıktan dolayı iptal edildi. Bu sefer, tekrar, bu Mehmet Cengiz ve firmasından bu paraların geri alınması mümkün olmasın diye özel bir kanun daha çıkartıldı. Bu kanun da 6552 sayılı Kanun: "Özelleştirilen kamu kuruluşunun ilgilisine tesliminden itibaren beş yıl geçen Danıştay iptal kararları uygulanmaz."

Değerli arkadaşlarım, bakınız, bunlar yasama yetkisinin kötüye kullanılmasıdır. Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlarımı buradan uyarmak istiyorum: Dünyanın bütün hukuk sistemlerinde en temel kurallardan bir tanesi, hakkın kötüye kullanılmasının yasa tarafından korunamayacağı kuralıdır. Herkes haklarını kullanırken, yükümlülüklerini yerine getirirken iyi niyet kurallarına uymakla mükelleftir. Anayasa'ya aykırılığını bile bile kanunların çıkartılması, Anayasa'nın 138'inci maddesinin ihlalidir. Çünkü, Anayasa Mahkemesi kararlarını işlemez hâle getirmektir.

Değerli arkadaşlarım, Mehmet Cengiz firması daha burayı kırk yıl işletecek ve yaklaşık 10 milyar TL yani 10 katrilyon lira daha para alacak. Bu, halkın cebine girmesi gereken parayı onlar alacaklar. Değerli arkadaşlarım, bu, yasama yetkisinin kötüye kullanılmasıdır. Buradan ben uyarıyorum, bu mahkeme kararları uygulanmasın diye yasama organı kanun yapmaz, yapamaz değerli arkadaşlarım. Bunun hukukla falan hiçbir ilgisi yok.

Değerli arkadaşlarım bakınız, şimdi, biraz önce "Böyle olağanüstü işler oluyor, nedir bunlar?" diye söylemiştik. Sayın Başbakanın imzasıyla Meclise gelen ve önümüzdeki günlerde, çok yakında görüşülecek o kanun tasarısında ne deniyor, bakınız: "Mahkemeler, tüketici hakem heyetleri elektrik faturalarındaki haksız, fahiş bedellerle ilgili iade kararı verirse dağıtım şirketleri bu bedelleri tarifelere yansıtır." Sayın Bakanım, buna ne diyorsunuz? Bunu siz getiriyorsunuz, böyle bir şey olabilir mi! Yani şirketler, mahkeme kararıyla yurttaşa ödediklerini yine elektrik faturaları yoluyla geriye toplayacaklar. Ne kadar dâhiyane değil mi arkadaşlar, ne kadar dâhiyane. Yani mahkemeye gidecek yurttaş, davayı kazanacak, parasını geri alacak ama aldığı parayı, bir de avukatlık ücretini de, elektrik faturasıyla yeniden aynı şirkete ödeyecek. Yani bunun mantıkla, akılla, hukukla ne ilgisi var değerli arkadaşlarım? Nasıl böyle bir şey buraya geliyor, bu yüce Meclise geliyor akıl alacak bir şey değil. Bu, insanların aklıyla alay etmektir arkadaşlar. Yani, mahkeme kararlarını iğdiş etmek için yapılan bu işlemler bir gün size elektrik-yol-su olarak geri döner. Geri döner, bunun hesabını verirsiniz. Dünya sonsuza kadar bir iktidarın elinde kalmamıştır değerli arkadaşlarım. Adalet ve Kalkınma Partisi de bir gün gidecektir ama bu hesaplar mahkemeikübraya kalmayacaktır. Yazıktır, bu özelleştirmede bu halkın hakkını yiyorsunuz. Bu, çocuklarımızın yurtlarının, burslarının parasını buralara harcıyorsunuz, bu şirketlere gidiyor.

Değerli arkadaşlarım, bakınız, burada yasama meclisinin kendisi yasama hakkını eğer kötüye kullanıyorsa o ülkede tuz kokmuş demektir. Biz buradan uyarıyoruz, lütfen bunları düzeltin. Bu Anayasa'ya aykırılıkları devam ettirmeyin.

Hepinize saygılar sunuyorum (CHP sıralarından alkışlar)