GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:49
Tarih:29.01.2015

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 683 sıra sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Dünyanın 17'nci büyük ekonomisi olmakla övünen bir ülkede maden felaketlerinin kaza ve fıtrat olarak olağanlaştırılması Türkiye'de süregelen işçi kıyımını normalleştirmektedir. Bu felaketler iş kazası olarak nitelendirilemez çünkü iş kazası olabilmesi için o iş yerinde tüm teknolojik imkânların kullanılarak iş sağlığı ve güvenliği hakkında önlemlerin eksiksiz alınmış olması, ancak standartlara göre alınmış önlemlere rağmen öngörülemeyen bir durumun kazaya yol açmış olması gerekiyordu. Fakat, durum, maliyeti düşürmek için işçilerin göz göre göre ölüme gönderilmesinden ibarettir Türkiye'de bu son zamanlarda vuku bulan maden kazalarında. Örneğin, Soma katliamında, Soma havzasında yeni çalışılan bölgelerde derinliğin artmasına bağlı olarak metan içeriğinin artacağı, kömür damarının grizulu ve yangına elverişli karakterde olması nedeniyle yeterli araştırmalar yapılıp uygun çözümler geliştirilmeden üretim yapılmasının bir faciaya yol açabileceği tespiti, daha önceden Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin Madencilikte Yaşanan İş Kazaları Raporu'nda açık bir şekilde yapılmıştır. "Ülkemizdeki en önemli linyit havzası olan Soma'da, yeni çalışma bölgelerinde, derinliğin artmasına bağlı olarak kömürün yüksek miktarlarda metan içeriğine sahip olduğu belirlenmiştir. Burada hata yapılması asla kabul edilemez. Gerekli olan tüm araştırmalar yapılmadan ve metan drenajı gerçekleştirilmeden burada kesinlikle üretime başlanmamalıdır. Kömür damarının kalın olması ve havzada günümüze kadar metansız ortamlarda çalışılması nedeniyle, tecrübe eksikliği nedeniyle metan drenajı yapılmadan üretim yapılması yeni bir faciaya sebep olabilir." şeklinde bir değerlendirmede bulunmuştur

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yakın bir süre önce Sayın Enerji Bakanımız Genel Kurulda yapmış olduğu konuşmada, Şırnak, Silopi ve çevresinde yalnız termik santrallerin işletme ruhsatına sahip olduğuna dair bir beyanda bulunmuşlardı. Ben burada Genel Kurulun huzuruna spesifik bir durumu getirmek istiyorum. Şırnak Silopi'ye bağlı Kösreli köyü, yerel ismiyle Hassane köyü... Ben o köyde doğmuş olan bir insan olarak ve Cudi eteklerinde bulunan bir köy olması hasebiyle de çok önemli olan bir köy olmasına rağmen, 1993 tarihinde devlet tarafından zorla boşaltıldı. Bütün sakinleri şu anda -birkaç aile istisna olmak üzere- Avrupa'nın değişik ülkelerine göç etmek zorunda kalmış bulunmaktadırlar. Fakat son zamanlarda Sayın Cumhurbaşkanımız, sayın ilgili bakanlarımız her zaman, işte, Avrupa'ya göç etmiş bulunan vatandaşlarımızın ülkelerine geri dönebilecekleri noktasında defaatle beyanatlarda bulunmaktadırlar. Fakat ben ara sıra Silopi'ye gittiğimde... Tabii, Sayın Hasip Kaplan da bu konularda gerçekten büyük çabalar sarf etmektedir ve olayları da iyi bilmektedir. Şu anda köyümüzün bütün tapulu gayrimenkullerinden yollar geçirilerek her tarafı tahrip edilmiş bulunmaktadır. Sayın Bakan diyor ki: "Orada hiçbir firmanın, şirketin çalışma, işletme ruhsatı yoktur." Fakat her taraftan kömür getirilip bütün dere yatağı kurutulmuştur, Avrupa'da bulunan insanlarımızın tapulu gayrimenkullerine tecavüzde bulunulmuştur. Bunu kabul etmek mümkün değildir.

Hepimizin şunu düşünmesi lazım: Yani, tabii ki kömür çıkarılacaktır ama önemli olan, ekolojik dengenin de korunması gerektiğine inanıyoruz. O dağlar, o doğal ortam hepimizindir; dolayısıyla bütün milletvekillerimizin bu anlamda sorumluluk taşımaları gerektiğine inanıyoruz.

Buradan Sayın Bakanımıza da seslenmek istiyorum. Bilahare kendileri belirtmişlerdi, "Birlikte oraya gidelim." Biz her zaman hazırız. Lütfen, bu konuda da bir teknik ekip görevlendirilerek oradan eğer zatıalinize bir rapor arz ederlerse veyahut da zamanınız olursa, bölgeye gidebilirseniz oradaki tahribatı görebileceğinize inanıyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.