GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:40
Tarih:08.01.2015

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı'nın 16'ncı maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Kanun tasarısı vesilesiyle, cezaevlerinde bulunan hükümlülerin ailelerinden uzak cezaevlerine nakledilmeleri konusuna değinmek istiyorum. Hükümlülerin ailelerinden uzak cezaevlerine istekleri dışında gönderilmeleriyle, hükümlülerin anne ve babaları, eşleri, çocukları ziyarete gidememekte ve mahpusla görüşememektedirler. Çocuklar aynı zamanda okula gittikleri için, cezaevinde bulunan babalarının, annelerinin, abilerinin ziyaretlerine gidememekte veya eğitimlerini aksatmaktadırlar. Bu hâliyle ciddi ölçüde sorunlar yaşanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, hükümlülerin ailelerine yakın cezaevlerine nakledilmeleri gerekmektedir. Zira, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin ceza infaz alanındaki tavsiye kararlarının 22'nci maddesinde "Mahpusların aile bağlarının kopmaması için özel çaba gösterilmelidir. Mahpuslar mümkün olduğunca ailelerine veya yakın akrabalarına en yakın cezaevlerine yerleştirilmelidirler." biçiminde bir hüküm bulunmaktadır. Dolayısıyla, Adalet Bakanlığının uygulamalarını bu hüküm doğrultusunda yürütmesi gerekmektedir.

Hükümlü ile aile görüşlerinde bir diğer sorun görüşme sürelerine ilişkindir. Ailelerin arada bir gidebildikleri aylık açık görüşlerde görüşme sürelerinin uzatılması da hükümlü ile ailesi arasındaki bağların sağlıklı yürümesi açısından önemli bir konudur.

Çeşitli zahmetlere katlanan anne, baba, eş ve çocuklar bir saatlik görüşte bir şey anlamadan geri dönmek zorunda kalmaktadırlar. Her ne kadar kâğıt üzerinde her hafta ziyaret hakkı tanınmış olsa da ailesinden yüzlerce kilometre uzaktaki cezaevlerine gönderilen mahpuslar için haftalık görüşler pratik olarak kullanılabilen bir hak değildir.

Değerli milletvekilleri, aile ve dış dünyayla temas hakkı engellenmemeli, mahpusun yararı gözetilerek dışarıyla ilişkilerinin güçlendirilmesi sağlanmalıdır. Bu itibarla, ailelerin mahpusları ziyaret edebilmesi için, mahpusların ailelerinin ikamet ettikleri yere yakın bir cezaevinde tutulmaları gerekmektedir.

Mahpusların aileleriyle ve avukatlarıyla görüşme olanağının kısıtlanması, öğrenci mahpusların okullarıyla arasındaki ilişkinin koparılması, duruşması olan tutukluların her seferinde ring aracında günlerce yolculuk yapmak zorunda bırakılması gibi şikâyetleri, gerek cezaevlerinden tarafımıza gönderilen mektuplardan gerek zaman zaman gerçekleştirdiğimiz cezaevi ziyaretlerinden ve gerekse mahpusların bu konuyla ilgili olarak sivil toplum örgütlerine başvurularından net bir biçimde öğrenebilmekteyiz.

Değerli milletvekilleri, mahpusların, ailelerinin ikamet yerlerine oldukça uzağa taşınması hem uluslararası sözleşmelere hem de insan haklarına aykırı, kabul edilemez bir uygulamadır. Birçok aile para bulamadığı için yakınlarını görmeye gidememekte, bu nedenle mahpuslar da aileleri ekonomik olarak daha fazla mağdur olmasınlar diye "Ziyaretimize gelmeyin." demek zorunda kalabilmektedirler. Bu durum, ailesiyle ve yakınlarıyla görüşemeyen mahpusun stres, bunalım, daha birçok psikolojik sorun yaşamasına da sebebiyet vermektedir. Bu bunalım cezaevi personeline de yansımakta, mahpuslara kötü muamelenin artmasına kadar varabilmektedir. Dolayısıyla, ailelerden uzak cezaevlerinde kalma sorunu, zincirleme biçimde hapishaneleri daha da çekilmez bir duruma getirmektedir.

Değerli milletvekilleri, Adalet Bakanlığı cezaevi sistemini tarif ederken "rehabilite etme, topluma kazandırma" kavramlarını kullanmaktadır ancak mahpusları ailelerinden kopartarak, ortak alanları kullandırtmayarak, kitap yasağı koyarak nasıl bir rehabilitasyon öngörüyor bunu anlamak mümkün değildir. İnsan onuruyla bağdaşmayan bu uygulamalarla mahpusun ailesiyle ve toplumla bağını kopartmış oluyoruz. Bu yaklaşım ve uygulamalar, kısa ve uzun vadede toplumsal açıdan tehlikeli sonuçlara yol açmaktadır ve yol açmaya devam etmektedir.

Değerli milletvekilleri, Adalet Bakanlığının mahpus nakillerine mazeret olarak cezaevlerinin kalabalık oluşunu göstermesi kabul edilemezdir. Cezaevlerinin kalabalık olması sorunu sevk ve nakillerle değil, cezaevlerinin revize edilmesiyle, mimarilerinin insan haklarına ve yaşamına uygun şekilde yeniden düzenlenmesiyle mümkün olabileceğini belirtiyor, tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)