GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:35
Tarih:20.12.2014

DURDU MEHMET KASTAL (Osmaniye) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 7'nci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye'nin 2023 vizyonuna ulaşabilmesi ve dünya ile rekabet edebilmesi için girişimci ve yenilikçi insan gücünün arttırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için de eğitimli, bilinçli, sorgulayan, araştıran bireylerin yükseköğretim düzeyinde yetiştirilmesi gerekmektedir. Bu hedefe ulaşabilme yollarından biri de yükseköğretimin hem fiziki şartları hem de görev yapacak akademisyen sayısının ve kalitesinin arttırılmasıdır. Bunun için büyük bir çaba gösteren iktidarımız eğitime erişimde büyük mesafe katetmiştir. Ancak eğitim kalitesindeki artışa rağmen henüz hedeflediğimiz noktada değiliz. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı sonuçlarına göre, Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü ortalamasının altındadır. Ancak kaliteyi iyileştirme yönünde attığımız adımlar sayesinde 2006-2012 döneminde en hızlı ilerleme kaydeden ülkelerden biri olduk.

Değerli arkadaşlar, yükseköğretim alanında nitelikli insan gücüne sahip olmak için meslek olarak akademisyenliğin cazibesinin arttırılması, akademisyenlerin daha fazla bilimsel çalışma ve araştırma yapmalarının teşvik edilmesi ve bu doğrultuda, yükseköğretim kurumlarında görev alan söz konusu öğretim elemanlarının mali haklarının da önemli ölçüde iyileştirilmesi sağlanmıştır, öğretim elemanlarının mali haklarında yüzde 36,5'a varan artış yapılmıştır.

Üniversitelerde merkezî bütçeden ayrılan pay, 2002 yılına göre, iktidarımız döneminde 7 kat arttırılmıştır. Bu nedenle, çalışma şartlarının iyileşmesi, ücret konusunda geçmiş dönemlere göre merkezî bütçeden ayrılan payların katlanması, AR-GE harcamalarının yükselmesi, ücretlerinin iyileştirilmesi Türkiye'yi dünya akademik çevrelerinde çalışılabilir ülkeler arasına taşımıştır. Bu durum, ülkemizde yıllardır başka ülkelere gitmek durumunda kalan nitelikli insan gücümüzün ülkemizde bilim üretimine devam etmesini sağlamıştır. Ülkemizde nitelikli insan göçü düne göre neredeyse durmuş diyebileceğimiz oranlarda gerilerken daha önce araştırma imkânları ve özlük haklarının cazibesiyle dış ülkelere gitmiş bilim insanlarımız geri dönmektedir. Tersine beyin göçü ülkemizin yüksek eğitiminin çıtasını yukarıya taşıyacaktır. Bu konuda Bakanlık bünyesinde ciddi çalışmalar yapıldığı gibi, yurt dışında çalışmalara devam eden bilim insanlarımız ile irtibata geçilmekte ve koordinasyon oluşturulmaktadır.

Üniversitelerimize 2002 yılında yaklaşık 2,5 milyar kaynak ayrılmışken 2015 yılında 18,5 milyar liralık bir kaynak söz konusudur. Son on iki yılda, iktidarımız döneminde eğitim öğretim konusuna verilen önem neticesinde okul, derslik, öğretmen sayılarımız arttığı gibi, üniversite sayılarımız ve yükseköğretimde görevli ve araştırma görevlileri, personel, profesör ve doçent sayılarımız da ciddi oranda artmıştır.

Ülkemizde üniversitesiz il kalmamıştır. 2002 yılında 53'ü devlet, toplamda 76 olan üniversite sayımız bugün 104'ü devlet, toplamda 176'ya yükselmiştir. Ayrıca çok sayıda vakıf üniversitesinin kurulmasının önü açılmıştır ve yükseköğretimde görevli öğretim üyelerimiz 76 bin iken bu rakam şu anda 130 bini aşmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Evet.

Yalnız, az önce Alim ağabey de söyledi, üniversite rektörlerinin harcamalarının, kesinlikle Sayın Bakanım, sıkıya alınması gerekmektedir çünkü her rektör, rektör olduğu gün Audi A8 almaktadır. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar) Buna müsaade etmememiz gerekir.

Diğer taraftan, göreve geldiğimiz günden bu yana Hükûmetimiz bilim ve araştırmaya büyük önem vermiş, güçlü Türkiye'nin bilgiyle ve bilimle atılan temeller üzerinde yükselebileceğinin bilincinde olmuş ve bu kapsamda AR-GE harcamaları için önemli kaynak tahsisleri yapmıştır. AR-GE harcamaları için 2015 yılı bütçesinde öngörülen kaynak yaklaşık 2,8 milyardır. Bu çabalarımız sonucunda Dünya Ekonomik Forumu'nun yükseköğretim sıralamasına göre 2008 yılında 144 ülke içerisinde Türkiye 72'nci sıradayken 2014 yılında 50'nci sıraya yükselmiştir. Hedefimiz OECD ülkeleri arasında en iyilerden biri olmaktır. Bu, iktidarımızın yükseköğretime ve bilime verdiği değeri göstermektedir.

Yapılan iyileştirmelerin ve bütçenin yükseköğretim camiamıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)