GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:119
Tarih:13.06.2012

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 276 sıra sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu Tasarısı hakkında şahsım adına görüşlerimi belirtmek üzere söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, kamu yönetiminin dünyada ve ülkemizdeki değişime ve gelişmelere paralel olarak yeniden yapılandırılması ihtiyacı her geçen gün artarak devam etmektedir. Bu nedenle, kamu hizmetleriyle ilgili devlet görevlerinin yeniden değerlendirilmesi ve halkın idareden kaynaklanan şikâyetlerini en aza indirecek bir yönetim anlayışının yerleştirilmesi kabul edilen bir gerçektir. Bu tespite dayanarak, Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda Kamu Hizmetlerinde Etkinliğin Artırılması Projesi gündeme alınmıştır. Yönetim-birey ilişkilerinde karşılaşılan uyuşmazlıkların etkin ve hızlı bir şekilde çözümü amacıyla çalışmalar yapılmıştır. Yargının katı işleyiş kurallarına bağlı oluşu ve muhakemelerin uzun süre alması gerçeği karşısında, yönetimi yargı dışında da denetleyen ama yönetime de bağlı olmayan bir denetim sistemi ihtiyacı tespit edilmiştir. Bu nedenle, Avrupa Birliğinin kendi bünyesinde ve üye ülkelerin çoğunda da bulunan, halkın şikâyetleriyle ilgilenen bir kamu denetçisi, ombudsman sisteminin Türkiye'de kurulması öngörülmüştür. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda da yine kamu hizmetlerinde etkinliğin artırılması çerçevesinde, kamu yönetimi-vatandaş ilişkilerinde karşılaşılan uyuşmazlıkların etkin ve hızlı bir şekilde çözümü amacıyla, halkın şikâyetleriyle ilgili konularda yönetimi denetleyen ama yönetime bağlı olmayan bir kamu denetçisi sistemi kurulması öngörülmüş, bu çerçevede gerekli altyapının oluşturulmasına ve sistemin istisnasız tüm idari işlem ve eylemleri kapsamasına önem verileceği belirtilmiştir.

Değerli milletvekilleri, Osmanlı Devleti'nde idari yargı sisteminin olmaması nedeniyle, halkın idareye yönelik şikâyetlerini incelemek üzere "Kadiul-kudât" adıyla özel görevli kadı, yani hâkim tayin edilmişti. Bu kişiler, padişah da dâhil, idarenin işlem, eylem ve tutum ve davranışlarına karşı halkın yaptığı başvuruları değerlendirerek etkin bir denetim sağlamışlardır. İsveç Kralı XII. Charles Osmanlı Devleti'nde bulunduğu 18'inci yüzyılın başlarında bu kurumu incelemiş ve ülkesine döndüğünde "ombudsman" adıyla oluşturmuştur, diğer Avrupa ülkeleri de bu uygulamadan esinlenerek ombudsman kurumunu kurmuşlardır.

Günümüzde bu kurum, aralarında Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya ve Hindistan'ın bulunduğu yüzü aşkın devlette ülke, bölge, kent veya sektör itibarıyla hizmet vermektedir. Ayrıca, Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği bürokrasisi tarafından yapılacak yanlış uygulamalara karşı üye ülke vatandaşlarının haklarını korumak üzere ombudsman kurumunu oluşturmuştur.

İsveç dilinde "ombudsman" kelimesi "vekil", "delege, "avukat" veya "başkaları adına hareket etmeye ve onların haklarını korumaya yetkili kılınmış kimse" anlamında kullanılmaktadır. Kurum olarak ombudsman, bugün, parlamento tarafından parlamento adına idareyi denetlemek için seçilmiş kimse veya kimseleri ifade etmektedir. "Ombudsman" kelimesinin Türkçe karşılığı olarak "halk denetçisi", "kamu denetçisi", "kamu hakemi", "ara bulucu", "halk avukatı", "yurttaş" sözcüğü gibi ifadeler kullanılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avrupa Birliği Bakanlığı temsilcileri tarafından 2008 Yılı Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı'nda siyasi kriterlerin yerine getirilmesi kapsamında işlevsel bir kamu denetçiliği kurumu kurulacağının ifade edildiği, yine Ulusal Program'ın 23'üncü fasıl "yargı ve temel haklar" bölümü altında kamu denetçiliği kurumu kurulması bir tedbir olarak "yargının verimliliği, etkinliği ve işlevselliğinin artırılması" başlığında yer aldığı ve bir öncelik olarak değerlendirildiği, ayrıca Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ilerleme raporlarında ombudsmanlık sisteminin bulunmayışının bir eksiklik olarak belirtildiği de dile getirilmiştir. Kamu denetçiliği kurumu hâlihazırda Avrupa Birliği ülkelerinin aralarında bulunduğu yüze yakın devlette ülke, bölge, kent veya sektör itibarıyla hizmet vermektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iç hukukumuzda görüşmekte olduğumuz konuyla ilgili yasal ve siyasi süreç şöyle işlemiştir: Daha önce hazırlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanun Tasarısı 15 Haziran 2006 tarihli ve 5521 sayılı Kanun olarak kabul edilmiş ancak Cumhurbaşkanı tarafından yayınlanması uygun bulunmayan 3, 4, 9, 11, 13, 15, 22, 26, 30, 33'üncü ve geçici 1'inci ve 41'inci maddelerinin bir kez daha görüşülmesi için Anayasa'nın 89'uncu ve 104'üncü maddeleri uyarınca 1 Temmuz 2006 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına geri gönderilmiştir. Söz konusu Kanun, 28/9/2006 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda yeniden görüşülerek 5548 sayılı Kanun olarak aynen kabul edilmiş, 13/10/2006 tarihli 26318 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanmıştır. Ancak yapılan başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi Kanun'un yürürlüğünü durdurmuş, Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulmasını öngören geçici 1'inci maddesinin yürürlüğünü durdurmuş ve 25/12/2008 tarihli kararıyla Kanun'un tümünü Anayasa'nın 6'ncı, 87'nci ve 123'üncü maddelerine aykırı görerek iptal etmiştir. Söz konusu karar, 4/4/2009 tarihli ve 127190 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanmıştır.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararında belirtilen hususlar göz önüne alınarak 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 8'inci maddesiyle Anayasa'nın 74'üncü maddesinde değişiklik yapılmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulacak Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması ve inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile kamu başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esasların kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Söz konusu Anayasa değişikliği, 12/9/2010 tarihinde yapılan halk oylamasında kabul edilmiş ve kesin sonuçlar 23/9/2010 tarihli 27708 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanmasıyla yürürlüğe girmiştir.

Değerli milletvekilleri, bu kanun tasarısıyla, Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluş, görev ve çalışma usullerine ilişkin ilkeler ile başdenetçi ve denetçilerin niteliklerine, seçimlerine, özlük haklarına ve Kurum personeline ilişkin hükümlere yer verilmektedir. Tarafsızlığı, bağımsızlığı, emir ve talimat almaması, her türlü bilgi ve belgeyi isteme yetkisinin bulunması gibi yerine getireceği görevler ve bu görevler dolayısıyla tanınan yetkiler dikkate alınarak Kurumun kamu tüzel kişiliğine sahip, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı ve özel bütçeli olması öngörülmektedir.

Kurumun Başdenetçilik ve Genel Sekreterlikten oluşacağı, Kurumda 1 başdenetçi ve 5 denetçiyle genel sekreter ve diğer personelin görev yapacağı belirtilmektedir.

Kurumun merkezinin Ankara'da olacağı kabul edilmekte olup, gelen iş yoğunluğuna veya işin özelliğine göre Kurumun uygun gördüğü yerlerde büro açabilmesi imkânı tanınmaktadır. 

Kurum, idarenin kötü, eksik veya yanlış işleyişiyle ilgili olarak yapılan şikâyetleri incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmakla görevlendirilmektedir. İdarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarının Kurumun görev alanına girmesi öngörülmektedir.

Kurumun inceleme ve değerlendirmeleri, insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden yapması gerekmektedir.

Kurumun bağımsızlığının, tarafsızlığının ve saygınlığının sağlanması amacıyla başdenetçi ve denetçilerin görevlerini gerektiği gibi yerine getirmeleri için bağımsız hareket etmelerini sağlayacak düzenlemelere yer verilmektedir.

Bu kanunda, Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ile resen imzaladığı kararlar ve emirler, yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin sırf askerî nitelikteki faaliyetlerinin Kurumun görev alanı dışında olduğu belirtilmektedir.

Avrupa Birliği sürecinde ve ileri demokrasi hedefimizde çok önemli bir rol oynayacağını düşündüğüm bu kanunun milletimize hayırlı olmasını diler, heyetinizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Satır.