| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 02.12.2014 |
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 655 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 45'inci maddesinin teklif metninden çıkarılmasıyla ilgili önergemiz üzerinde söz aldım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım "Türkiye ileri demokrasiye geçti." diye birçok söz söyleniyor, özgürlüklerden, hukuktan dem vuruluyor ama yapılan düzenlemelerin tamamı tam tersini işaret ediyor.
Bakınız, basın özgürlüğü yerle bir edildi. Her gün 1'er, 2'şer gazeteci kapıların önlerine konuluyor. Şimdi sıra yandaş gazetecilere geldi, onlar işlerine son verilerek kapının önüne konuluyor.
Değerli arkadaşlarım, ileri demokrasi Meclis televizyonunu vurdu, buradaki konuşmalar gitmesin diye Meclis televizyonunun günde iki üç saat yayın yapması söz konusu, ondan sonrası yok. Onu da, böylece demokrasinin bir parçasını daha orada kaybettik. Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarının çalışmalarına yayın yasağı getirdiğiniz, bu da bir acayip olay. Kendinden emin insanlar yasakların niye devamını istesin ve arkasına saklansın? "Benim hiçbir kirli işim yok. Canlı yayında her türlü soruyu yanıtlamaya hazırım." demek çok mu zordur? Bunu diyecek yürek var mı? Yüreğiniz yok, çünkü ortada büyük bir yolsuzluk var. Nitekim bu yolsuzluğun en önemli kanıtları olan o tapelerin hepsinin gerçek olduğu da Adli Tıp Kurumu kararıyla ortaya çıkmıştır ama korkuyorsunuz, onu örtbas ediyorsunuz, sürekli halkın gözünden bir şeyleri saklamaya gidiyorsunuz. Şimdi hukuk sistemine yeni değişiklikler getiriyorsunuz. Torba torba yargı paketleri getiriyorsunuz ama bu paketlerden ne özgürlük çıkıyor ne demokrasi çıkıyor ne de hukuk çıkıyor, bol bol yasak çıkıyor.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Allah Allah!
GÜRKUT ACAR (Devamla) - Şimdi yasak sırası avukatlara geldi. Avukatlara dosyayı inceleme yasağı getiriyorsunuz.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Öyle bir şey yok.
GÜRKUT ACAR (Devamla) - Bunu da öneren bir avukat maalesef. Tek kelimeyle ayıptır, avukatlara bir hakarettir bu getirdiğiniz madde. Çünkü, bunları kabul etmek mümkün değil.
Herkesin şunu bilmesi gerekiyor: Avukat yoksa adalet de yoktur. Avukatın yetkisi yoksa adalet de yoktur.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - 157'yi aç da oku 157'yi. Madde 157'ye bak!
GÜRKUT ACAR (Devamla) - Ama burada aşama aşama bir plan yapılıyor. Bundan önceki aşamalarda, gene böyle Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda değişiklikler getirdiniz. Baktık ki bu değişikliklerin arkasından ordunun tasfiyesi geldi, arkasından yargının tasfiyesi geldi. Şimdi neyin tasfiyesini yapıyorsunuz? Bence demokrasinin, muhalefetin tasfiyesini yapmaya çalışıyorsunuz.
Bakınız, AKP'ye özel mahkemeler kurdunuz yeniden. Nedir bunlar? Sulh ceza mahkemeleri. Tanıdık hâkim, savcıları oralara atadınız. Baktınız ki onlar işlerini iyi yapıyor, soruşturmalarda takipsizlik kararları peş peşe geliyor. Şimdi, ikinci aşamada Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda değişiklikler yaptınız. Şimdi de suçun ve soruşturmanın mevzuatını değiştiriyorsunuz. Aşama aşama, el koyma, gözaltı kolaylaştırılıyor. Üstüne de avukatlara sınırlama getiriyorsunuz. Tam bir kıyım operasyonu hazırlığıdır bu. Özel sulh ceza yargıçları dosyaya ilişkin "Kısıtlıyoruz, inceleyemezsiniz." diye karar verdiği zaman kamu davası açılıncaya kadar avukatın eli kolu bağlanacak. Aylarca, belki yıllarca sürecek bir süreçte o tutuklamalar geçerli olacak. Yani, eğer dosyada sahte bir belge varsa o sahte belgeyi avukat görmeyecek, hâkim kararıyla gizlenirse o sahte belgeyle insanlar tutuklanıp aylarca, yıllarca tutuklu kalabilecek. Bunun neresi adalet değerli arkadaşlarım, neyi getiriyorsunuz? Bakınız, bu şekilde açılacak yolla "devletin güvenliğine karşı suçlar" diyerek, "anayasal düzene karşı ve bunun işleyişine karşı suçlar" diyerek gözaltına alıp cezaevine atacaksınız, itiraz olmayacak; dosyadaki sahte belgelerden, bilgilerden haberi olmayacak avukatın, ondan sonra mallarına el koyacaksınız. Şimdi, sadece insanları kişisel olarak siyasi suçlardan dolayı mahkûm etmeyi değil ayrıca dışarıda kalan ailesini, çoluk çocuğunu da aç bırakmayı, mallarına el koymayı da getiriyorsunuz değerli arkadaşlarım. Ne yaptığınızın farkında mısınız, ne yaptığınızın farkında mısınız? Farkına varacaksınız.
Değerli arkadaşlarım, bakın, Türkiye'de adalet bu. Siz bugüne kadar, bugünlerde bu sıralarda hiç gördünüz mü? Ben otuz dokuz sene bu memlekette fiilen avukatlık yaptım. O zamanlarda, benim yaptığım zamanlarda avukatlar sadece çalışmalarıyla değil, ayrıca sanığın lehinde hüküm varsa o hükümleri de savcı topluyordu ama bu ortadan kalkmıştır. Şimdi iddia, savunma ve hüküm üçgeninden avukatı çıkartıyorsunuz. Bu size iyilik getirmeyecek. Bakın, bunu kimseye bir daha yutturamazsınız. Geri dönün, bir an önce geri dönün.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)