GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 8'inci ve 9'uncu sıralarında yer alan 649 ve 650 sıra sayılı Kanun Tasarılarının bu kısmın 5'inci ve 6'ncı sıralarına alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; Manisa Milletvekili Hasan Ören ve 21 milletvekili tarafından, Turgutlu Çal Dağı bölgesinde sülfürik asit kullanılarak nikel madeni çıkarmak için verilen ÇED izniyle kesilecek ağaçların ve yok edilecek ormanların Turgutlu ve çevresine vereceği zararların tespiti amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin (10/218), ön görüşmelerinin Genel Kurulun 19 Kasım 2014 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına, anılan Meclis araştırması önergesinin görüşmelerinden sonra 649 ve 650 sıra sayılı Kanun Tasarılarının görüşmelerinin bitimine kadar Genel Kurulun çalışmalarını sürdürmesine ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:16
Tarih:19.11.2014

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Manisa, bir tarih kenti, Manisa, hem geçmiş dönemlere ait hem de yakın tarihe ait bir tarih kenti; İncil'de geçen 7 kilisenin 3 tanesi Manisa'da; aynı zamanda, 17 şehzadeyi barındırmış, eğitim gördürmüş ve 5 büyük sultan çıkartmış olan bir kent. Manisa, aynı zamanda bir tarım kenti; Manisa, üzümde Türkiye'nin yüzde 85'ini üreten, aynı zamanda Türkiye'deki 177 milyon zeytin ağacının 20 milyonunu barındıran bir kent. Manisa, beyaz et üretiminin yüzde 16'sını üretiyor; aynı zamanda, yumurta üretiminin yüzde 14'ünü, mısır üretiminin yüzde 10'unu üretmektedir.

Manisa, aynı zamanda bir sanayi kenti. Beş büyük sanayisiyle Manisa merkezde 50 bin kişi çalışıyor. 6'ncı organize sanayi hazırlanıyor, kamulaştırması bitmiş vaziyette, Turgutlu'da 2 organize sanayi, Akhisar'da 1 organize sanayi, Salihli'de 1 organize sanayi de hizmete açılmış ve yüzde 50 doluluk oranıyla yüzde 100'e doğru adım atmaya ve yürümeye devam ediyor ve şu an -Allah nasip ederse- Soma'da da bir organize sanayi kamulaştırma aşamasında, altyapıları yapılmak üzere ve burada da 5 bin kişi çalışacak, toplamda 50 bin kişi daha çalışarak Manisa'nın tamamında, organize sanayide, 100 bin kişi çalışacak. Manisa'da Kuzey Ege Çandarlı Limanı bitmek üzere 2015 yılı içerisinde ve bu liman daha biter bitmez 2015 yılının sonunda Avrupa'nın 5'inci büyük limanı olacak ve buraya ilk gemi yanaşacak, 25 bin kişi çalışacak. Hızlı treniyle, İstanbul-Ankara hızlı treni ve İstanbul-Ankara-İzmir hızlı treni, İstanbul-Manisa-İzmir otobanıyla beraber de sanayi entegrasyonu sağlanacak, 4 veya 5 milyona yakın insan da Manisa'yla tanışmış olacak.

Üzümün merkezi, kirazın merkezi, çileğin merkezi, zeytinin ve zeytin yağının merkezi olan bir Manisa kenti gelecekte de, inşallah, hem Ege'nin hem de Türkiye'nin hakikaten bir Süreyya yıldızı olacak ve inanıyorum ki 7'nci büyük ihracatçı olan şehir, "4'üncü veya 5'inci büyük" olma unvanına sahip olacak.

Değerli milletvekilleri, Manisa'da işsizlik yüzde 5, bu, Türkiye'nin 2023 hedefi ve inşallah, bu yapacaklarımızla beraber de işsizliği yüzde 3'e düşürmenin hedefi ve gayesi içerisindeyiz. Aynı zamanda burada nikel madenleri var, Gördes'te, Turgutlu'da nikel madenleri. Burada aynı zamanda rüzgâr enerjisi var, Türkiye'nin 244 bölgesinden bir tanesi Turgutlu, Kırkağaç, Akhisar-Bekirler bölgesinde de çok ciddi rüzgâr güllerimiz, rüzgâr enerjimiz faaliyete geçmiş vaziyette. Türkiye'nin en güzel bölgelerinden bir tanesi Alaşehir'de jeotermalimiz var. Jeotermal, 282 derece buharla beraber elektrik üretiyorlar. Aynı zamanda sağlık turizminde kullanılacak, ısıtmada kullanılıyor. Aynı zamanda Manisa'da uranyum madenleri çıkmış vaziyette. 1 milyar ton civarında kömürümüz var Gördes'te ve de Soma'da olmak üzere. Bir yandan yeni termik santralleriyle, bir diğer yandan yeni kömür ocaklarıyla beraber Manisa'da istihdam artırılacak ve bu istihdamla beraber de katma değer sağlanacak; Manisa'nın ve Türkiye'nin refahına, Türkiye'nin katma değerine de çok ciddi şekilde katkıda bulunacağız.

Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partililer burada bir grup önerisi verdiler ve dediler ki: "Bir araştırma komisyonu kurulsun, araştırma istiyoruz." Şu ana kadar, 24'üncü Dönemde 2.664 araştırma talebinde bulunmuş muhalefet ve iktidar, daha çok da muhalefet bulunmuş. Bu komisyonlar kurulduğu takdirde bu Meclisin çalışabileceğini düşünüyor musunuz? Mümkün değil. Daha önce, Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri şöyle söylüyorlardı: "Efendim, eğer bizim Meclis araştırma önergemiz kabul edilmiş olsaydı Soma'daki maden kazası olmazdı."

HASAN ÖREN (Manisa) - Olmayabilirdi.

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Ama, 2010 yılında Türkiye'de bu Meclis, Meclis araştırma önergesi verdi, hem de muhalefet ve iktidar beraberce. Burada madenlerin araştırması yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu faaliyete girdi ve yaklaşık bin sayfalık rapor sonrasında buradan İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası 2011 yılında çıktı, 2012 yılında faaliyete geçti. Kazaları önleyebildik mi? Bu, bir zihniyet meselesi. Bu, bir kültür meselesi. Bu, bir eğitim meselesi. Sadece Meclis araştırma önergesi vererek kazaları önlememiz mümkün değildir.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Madenleri denetlettirmezseniz öyle olur tabii.

Selçuk Bey, araştırma önergesiyle uygulamanın nasıl olduğunu görmeye gitmek istiyoruz.

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, nikel madenine gelince, Çal Dağı'ndaki nikel madeni...

Önce HDP'nin konuşmacısını düzelteyim. Burası İngilizlere ait bir firma değildir, burası Türklere ait bir firmadır. Ben, herhangi bir firmanın da sözcüsü değilim. "Acaba nikel madeninde, kömür ocaklarında, uranyumda veyahut da bir başka enerjide, jeotermalde Türkiye'ye nasıl katma değer sağlayabiliriz, Türkiye egemen güçlerin hegemonyasından nasıl kurtulabilir, dışa bağımlılıktan nasıl kurtulabilir?"in ben sözcülüğünü ve kavgasını veriyorum. Burada dediler ki: "İngilizlere ait." Burası Türklere ait, 3 Türk çocuğuna ait ve "VTG" denen bir firmayla NATA Holdinge ait bir şirkettir burası; birincisi bu.

İkinci olarak, Milliyetçi Hareket Partisinin sözcüsünü düzelteyim burada, dedi ki: "Burada, bu madenlerde 6 milyon dolar civarında bir gelir elde edilecektir. Burada yatırımı söylüyorum. Gerek Zorlu'nun Gördes'te yapmış olduğu yatırım, yaklaşık 700 milyon dolarlık yatırım. CHP'liler hatırlarlar, Çin'de yapılan bir kazan Türkiye'ye Almanya'dan getirilen bir araçla, 250 tekerle ancak Gördes'e ulaştırılabildi. O zaman, bu kazan getirilirken kapalı liç usulü yapılıyor, orada bazı milletvekilleri engellemek istediler. 700 milyon dolarlık bir yatırım ve 1.200 kişi çalışacak. Biz nikel madenlerinin tamamını dışarıdan alıyoruz; Yunanistan'dan alıyoruz, Finlandiya'dan alıyoruz, Amerika'dan alıyoruz, İngiltere'den alıyoruz. İşlemeyelim mi bu madenleri? Kömürü işleme, altını işleme, petrol çıkarma, doğal gaz çıkarma. Allah aşkına, soruyorum: Cumhuriyet Halk Partisi veya Milliyetçi Hareket Partisi, gerek İnönü dönemlerinde gerek Karayalçın döneminde gerek Baykal döneminde gerek Devlet Bahçeli döneminde hiç mi yatırım yapmadınız? Bu yatırımlarda hiç mi baraj kurmadınız, hiç mi yol getirmediniz, hiç mi üniversite kampüsü kurmadınız, hiç mi ağaç kesmediniz Allah aşkına, söyler misiniz bana. Demek ki siz hiç yatırım yapmamışsınız, hiç kalkınmaya katkıda bulunmamışsınız. Onun için diyorum ki değerli milletvekilleri "Burada ağaçlar kesiliyor." deniliyor. O ağaçlar kesildi, önce öğrenin, 168 bin ağaç kesildi bu süre içerisinde ve kesilen ağaçlarla ilgili olarak da mevcut kanunlar çerçevesinde bire bir ağaç dikildi. Şu ana kadar bu firma 65 bin ağaç dikti. Aynı zamanda her yıl için 6 milyon para verdi. Her yıl da, yirmi beş yıl boyunca 4 milyon kira bedeli ve ağaç bedeli ödeyecek. Bunun karşılığını mutlaka ki verecek. Bu Meclisin çıkardığı kanunlar çerçevesinde olacak bunlar.

Değerli arkadaşlarım, 200 bin civarında da aynı şekilde Zorlu grubu nikel madenleri çıkardığı Gördes'te ağaç dikti, bu paraları ödüyorlar. 1.300 kişi çalıştıracaklar. Burada aynı şekilde nikel madenlerinde Çal Dağı'nda da 500 kişi çalışacak ve her yıl 250 milyon dolar gelir elde etmiş olacak. Sayın Erkan Akçay, 250 milyon dolar; bu çok büyük bir rakam. Yirmi beş yıl çalıştıracaklar burayı. Diğerleri otuz beş yıl çalıştırılacaklar. Bu uzun bir süreç ve buradan milyar dolarlık bir gelir elde edeceğiz. Siz şu ana kadar üretmiş olduğunuz... Otomotiv sektöründe, uçak sanayisinde, tencere sanayisinde, mutfak sanayisinde, hatta çatal bıçak sanayisinde dahi bu nikellerin tamamını yurt dışından alıyoruz. Biz, burada bir yandan çevreyi korumalıyız, bir diğer yandan kömürümüzü çıkartmalıyız, enerji üretmeliyiz, bir diğer yandan rüzgâr enerjisinin, bir diğer yandan yenilenebilir enerjinin taraftarı olmalıyız.

Şimdi diyorlar ki: "Rüzgâr enerjisi olmasın." Peki, ne olsun? "Efendim, termik santraller de olmasın." Peki, ne olsun? "HES'ler de olmasın." Peki, ne olsun?

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Güneş enerjisi santrali olsun, güneş enerjisi...

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Diyorlar ki: "Güneş enerjisine dönelim." Türkiye'de güneş enerjisi, batıdan doğuya doğru bir çizgi çekin, ne Antalya'da çok fazla vardır ne Manisa'da vardır.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Tam 4 katı var, ihtiyacınızın tam 4 katı var.

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Manisa'nın güneşinden daha fazla Erzurum'un güneşi vardır. Türkiye tozlu topraklardır. Önce bunu öğrenmemiz gerekiyor. Evet, güneş enerjisine geçelim, Almanya'nın teknolojisine sahip olalım. Bunu yapabilmek için ciddi AR-GE'lere ihtiyacımız var. Bir yandan rüzgârımızdan faydalanacağız, bir diğer yandan nikelimizden, bir diğer yandan kömürümüzden, bir diğer yandan HES'imizden faydalanacağız, bir diğer yandan nükleer santrallerimizi kuracağız. Almanya yaparken bir şey yok, Finlandiya yaparken bir şey yok, İngiltere yaparken bir şey yok, biz yaparken...

Değerli milletvekilleri, şimdi şunda anlaşalım: Eğer burada Çal Dağı'nda veya Gördes'te Zorlu, gerek bu NATA Holding veya VTG Holding veya Gördes'teki Zorlu Holding, eğer bugünkü modern teknolojinin dışında bir teknolojiyle çalışıyorsa ona "dur" diyelim, hep beraber suç duyurusunda bulunalım.

Çevreyi korumaya gelince, çevre konusunda duyarlıyım ben. Milletvekili olduğum zaman 30 bin meyve ağacını bir arkadaşım getirdi, "Her yıl başka şehre veriyorum, bu yıl milletvekili oldun, sana veriyorum." dedi. Aldım onu, Gördes'te, Demirci'de veyahut da Selendi'de vatandaşlara dağıttık. 13 milyon meyve ağacı diktik biz Manisa'ya, 13 milyon. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Korkunç bir rakam bu değerli milletvekilleri.

Ben sözlerimi şöyle kapatıyorum: Su meselesine gelince...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Özdağ.

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakika lütfen...

HASAN ÖREN (Manisa) - ÇED'de yazıyor; 2,5 milyon ton...

SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Su meselesini söylüyorum: Biz ne Gediz'den su kullandıracağız ne de dağlardan. Onlara diyeceğiz ki: Turgutlu'nun arıtma tesislerini kur, 7 milyon ton su var, 3 milyon tonunu kullan, 4 milyon tonuyla da -Turgutlu sıcak bir iklim- ağaçlarımızı sulayalım, meyvesiz ağaçları, Türkiye'ye katma değer sağlayalım.

Saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)