| Konu: | Madenlerdeki işçi ölümlerine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 05.11.2014 |
EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de madenci işçi ölümleri konusunda gündem dışı konuşma yapmak üzere söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Karaman'ın Ermenek ilçesinde yaşanan maden faciasının üzerinden dokuz gün geçmiş olmasına karşın mahsur kalan 18 maden işçisinden maalesef hâlâ haber alınamıyor. Ermenek'te yaşanan facianın acısı sürerken ve henüz mahsur kalan işçilere ulaşılamamışken Bartın'da bir maden ocağında meydana gelen göçükte mahsur kalan 2 Çinli maden işçisi hayatını kaybetti. Yine aynı günlerde, Zonguldak'ta ruhsatsız olarak işletilen kömür ocağında meydana gelen kazada 1 maden işçisi yaşamını yitirdi. Madenci işçi ölümleri gündemde yerini almışken aynı hafta içerisinde bir işçi ölüm haberi de maalesef Isparta'dan geldi. Isparta'nın Yalvaç ilçesi yakınlarında mevsimlik işçileri taşıyan midibüsün şarampole yuvarlanması sonucu 18 işçi yaşamını yitirdi, 27 kişi de yaralandı.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin raporuna göre, ekim ayında en az 160 işçi yaşamını yitirmiştir. Son on iki yılda yani AK PARTİ iktidarı döneminde en az 14.555 işçi hayatını kaybetti.
Yine aynı verilere göre, 2014 yılında madenlerde en az 354 işçi yaşamını yitirdi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, El Salvador ve Cezayir'in ardından işçi ölümlerinde 3'üncü sırada olan Türkiye'de her yıl ölen işçi sayısı bin kişinin üzerinde.
Değerli milletvekilleri, Soma'da 301 madenci işçinin yaşam hakkı ellerinden alınmışken, 301 madenci işçinin ölümüne sebebiyet verilmişken, yine 10 işçinin yaşam hakkının gasbedildiği Torunlar İnşaatta meydana gelen asansör faciasının acısı içimizdeyken şimdi Karaman-Ermenek'te tekrar toplu bir işçi kıyımıyla karşı karşıyayız.
Ermenek madeninin çalıştırılmasının güvencesiz olduğuna dair var olan ve Bakanlığa sunulan TEMA Vakfı raporu dikkate alınmadığı gibi, güncel denetimlerde de görülen eksiklikler tamamlanmadan üretimin sürdürülmesine göz yumulmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; altını çizerek belirtmeliyiz ki hiçbir önlem alınmadığı için yaşanan bu işçi cinayetleri doğallaştırılamaz ve sıradanlaştırılamaz. Yaşananlar açıkça iş cinayetleridir.
Soma faciasının ardından kamuoyunda oluşan tepki üzerine torba yasada birkaç göstermelik düzenleme yapan ancak maden kazalarının asıl nedenlerini ortadan kaldırmak için kılını kıpırdatmayan AK PARTİ Hükûmeti ve onun açtığı yolda işçileri canları pahasına çalıştıran patronlar Karaman'da da işçileri göçük altında bırakmıştır.
Değerli milletvekilleri, gerek partimiz milletvekilleri ve gerekse diğer muhalefet partilerince verilmiş soru önergeleri ve araştırma önergelerinin iktidar tarafından sürekli olarak reddedilmesi, Hükûmetin maden işçilerinin sağlık ve ekonomik refahlarını önemsemediğinin açık göstergesidir.
"Kendi savaş uçağımı yapıyorum, kendi silahımı kendim üretiyorum." diye övünen Hükûmet kendi madenlerini 19'uncu yüzyıl ilkel yöntem ve teknikleriyle çıkarmaya devam ediyor. Aynı Hükûmet, yurttaşlarımızın 19'uncu yüzyıl vahşi kapitalizm dönemi yöntemleriyle çalıştırılıp her gün acı bir biçimde ölmelerine ise âdeta seyirci kalıyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; durum çok açık bir biçimde ortadadır. İş, öncelikle, ilgili bakanların derhâl istifa etmelerini gerektirmektedir.
Madenlerde çağdaş teknolojinin kullanılmasını zorunlu hâle getirecek düzenlemeler yapılmalı ve işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında çağdaş evrensel normlar benimsenerek hayata geçirilmelidir. Kömür ocakları kamulaştırılmalı, kömür üretiminde kiralama, taşeron ve hizmet alımına son verilmeli ve çalışma hayatında felakete yol açan esnek ve kuralsız çalışma uygulamalarından vazgeçilmelidir. İşçilere yönelik örgütlenme ve sendikasını seçmeye yönelik siyasi baskılara derhâl son verilmelidir. Sendika barajı ve örgütlenme önündeki fiilî ve yasal engeller kaldırılmalıdır. İş cinayetlerinde cezasızlık politikasından vazgeçilmeli, her düzeydeki sorumlular yargılanmalıdır. İşçi sağlığı ve güvenliğini sağlamaya dönük uluslararası ILO sözleşmelerinin ilgili protokolleri eksiksiz imzalanmalı, konulan çekinceler kaldırılmalıdır. 21'inci yüzyıl Türkiyesi, maden çıkarma ve işletme teknolojisini yenilemeli ve çağdaş yöntemlere yönelmelidir. 21'inci yüzyıl Türkiyesi'nin kayıt dışı, düşük ücretli, sendikasız ve güvencesiz işçi çalıştırma olgusunu ivedilikle ortadan kaldırması gerektiğini belirtiyor, tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.