| Konu: | HDP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmında yer alan (10/1054) esas numaralı, kaçak olarak ülkemize gelen ve ülkemiz üzerinden yurt dışına çıkış yapmak isteyen göçmenlerin sorunları ve ölüm nedenlerinin tüm boyutlarıyla araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilen Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 15 Ekim 2014 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 15.10.2014 |
ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP Grubunun vermiş olduğu, kaçak olarak ülkemize gelen ve ülkemiz üzerinden yurt dışına çıkış yapmak isteyen göçmenlerin sorunları ve ölüm nedenleriyle ilgili olarak Meclis araştırması açılması yolundaki grup önerisinin aleyhinde grubum adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyeti ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, geçen günlerde helikopter kazasında ve yine konvoydaki araç kazasında hayatını kaybeden ve şehit olan askerlerimize ve içlerinde Elâzığlı Emrah Horoz kardeşimizin de bulunduğu şehit polislerimize Rabb'imden rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimiz için söyleyecek söz yok, onların mekânı belli, statüleri belli. Ailelerine ve aziz milletimize de başsağlığı diliyorum. Ve yine, ülkemizi yeniden kaosa ve karanlığa sürüklemek isteyen mihrakların sebebiyet vermiş olduğu terör ve şiddet sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.
Ve pazar günü bir seçim yapıldı, HSYK seçimleri sonuçlandı. Ben, HSYK seçimlerinin milletimize, adalet camiasına, hâkim ve savcılarımıza, yargıya hayırlar getirmesini niyaz ediyorum. HSYK seçimleri aslında bir sonucu ortaya koydu. Bu seçim ve sonuçlarıyla aklıselim ve millet kazanmıştır, yargı kazanmıştır, ehliyet ve liyakat kazanmıştır; buna mukabil, kin, öfke, garaz ve her türlü gayrimeşrulukla birlikte fıtri olmayana paralel olan ne varsa her şey ve herkes kaybetmiştir; bu yönüyle de kıymetlidir.
Grup önerisiyle alakalı olarak, son dönemlerde giderek ekonomisini hızlandıran, geliştiren, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını demokratik rejiminin olmazsa olmaz prensipleri olarak kabul eden, Avrupa Birliği adaylığı sürecinde her alanda önemli gelişmeler kaydeden ve gerçekleştiren ve sahip olduğu doğal, beşeri ve ekonomik özelliklerinden dolayı da jeopolitik ve jeostratejik öneme sahip olan ülkemiz, bölgesinde önemli bir mevkide bulunmakta, bölge ülkelerindeki ekonomik ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle de bu ülke vatandaşları için ya sığınacak bir yer, güvenli bir liman ya başka bir ülkeye geçmek için kullanılan bir güzergâh olarak kullanılmakta ve böyle tercih edilmektedir.
Göçmen kaçakçılığında Türkiye'nin tercih edilmesinin birçok nedeni vardır. Türkiye'nin doğrudan sığınılacak güvenli bir liman olarak kabul edilmesinde, yine, Türkiye'nin gelişen ve zenginleşen bir ülke oluşu, ifade ve düşünce özgürlüğüne, vicdan ve inanç özgürlüğüne önem vermesi ve bu konuda çok ciddi hukuki reformlar yapmış olması ve bölge ve Avrupa standartlarında demokrasisini yüksek noktaya taşımış bir ülke olması, özellikle bu alanlarda sıkıntı çeken bölge ülkelerinde insanları cezbetmektedir. Bu nedenle, ülkemiz yasa dışı göçmen, mülteci ve sığınmacı sorunuyla karşı karşıya bulunmaktadır. Aslında bölge ülkelerinin ve ülkemizde ya doğrudan kalmak isteyen ya da ülkemizi geçiş yolu olarak kullanmak isteyen göçmen ya da kaçak göçmenlerin, Türkiye'yi tercih etmelerinin bir başka nedeni de Türkiye'de bu konuda yakalandıklarında daha az ceza göreceklerini ve üstelik, insanlık dışı bir muameleye maruz kalmayacaklarını bilmeleri, bu tercih için de önemli bir neden olmaktadır. Bu da dikkate değer bir gerçekliktir.
Tabii, Batı ülkelerine geçiş yapmak için de Türkiye'nin tercih edilmesinin bazı sebepleri var. Türkiye'nin, coğrafi konumu itibarıyla Asya-Avrupa arasında bir köprü konumunda bulunması, özellikle kuzeyden yapılacak geçişlerde çok fazla ülkenin katedilecek olması ve bu ülkelerin sayısının fazlalığı ve oradaki sistemler, yakalandıklarında reva görülecekleri muameleler, oradaki demokrasi ve hürriyet çıtasının bulunduğu nokta, ekonomik istikrarsızlık gibi birçok öge, bu yolun tercih edilmesine imkân vermemektedir. Bununla birlikte yine Orta Doğu'daki iç savaş ve karışıklıklar, bölge ülkelerinin genel yapısı ve durumları, göçmen ya da kaçak göçmen olarak seyahat edecek olan insanların bu konuda Orta Doğu'yu ve bu güzergâhı da kullanmaları için bir engel olarak ortada durmaktadır. Buna mukabil, özellikle Türkiye'nin doğuda dağlık, sarp, 900 kilometrelik uzun bir sınıra sahip olması, özellikle sınır geçişlerinde tabii şartlar, doğal sebepler dolayısıyla da sınır kontrolünde gerekli kontrollerin zaman zaman sağlanamaması gibi nedenler, batı şeridinde ise çok uzun, girintili çıkıntılı kıyı şeridinin olması, özellikle Türkiye'yi transit olarak geçecek kaçak göçmenler açısından bir cazibe olarak görülmesinin önemli nedenlerinden biridir.
Bu itibarla, özellikle son yıllarda üzerinde ciddi olarak durulduğu gibi, Türkiye'nin coğrafi konumu ve demokratik gelişmesi, ekonomik gelişmesi, bütün bunları da muharrik unsur olarak gören önemli bir nedendir. Bu itibarla, Türkiye, yabancıların turistik, bilimsel araştırma, çalışma, öğrenim ve ticaret amaçlı olarak yasal yollardan gelişinin yanı sıra, iltica, yasa dışı göçler ve eylemleriyle ülkemiz üzerinden üçüncü ülkelere yasa dışı yollardan geçme teşebbüslerine, yoğun olarak konu olmasına neden olmaktadır.
Tabii, ülkemizde yakalanan göçmenlerle ilgili olarak... Aslında, tabii, grup önerisinin verilme nedenlerinden biri, gerekçelerine baktığımızda bu olarak gözükmektedir, bunların genel hâli pürmelaliyle ilgilidir. Ülkemizde yakalanan göçmenlerle ilgili olarak, öncelikle olayın organize boyutunun olup olmadığı güvenlik birimlerince araştırılmakta, şayet göçmen kaçakçılığı tespit edilirse, kaçakçılar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 79'uncu maddesi uyarınca işlem başlatılmaktadır. Yakalanan göçmenler hakkında ise mevzuatımızda idari para cezası ve ülkeden sınır dışı işlemi öngörüldüğünden sınır dışı kararı alınmaktadır. Bu kararı müteakiben göçmenler derhâl sınır dışı edilmedikleri takdirde -ki bunun sebepleri de pasaport veya diğer işlemlerde eksiklikler gibi nedenlerdir- sınır dışı edilinceye kadar illerde bulunan geri gönderme merkezlerine yerleştirilmektedir. Bu süre zarfında göçmenlerin temel ihtiyaçları da ücretsiz olarak ve insani şartlarda karşılanmaktadır.
Öte yandan, ülkelerindeki iç karışıklıkları ve insan hakları ihlallerini ileri sürerek gitmek istemeyenler olduğunda bu talepleri dikkatle incelenmekte, beyanlarının doğruluğu hâlinde sınır dışı kararı ertelenmekte ya da iptal edilmektedir. Dolayısıyla, zorla ülkelerine geri gönderme işlemi yapılmamaktadır. Ayrıca, göçmenler, işlemlerinin sürdüğü her aşamada uluslararası koruma başvurusunda yani iltica talebinde bulunabilmektedirler; bu başvuruları sonuçlandırılıncaya kadar da sınır dışı edilmemektedirler. Bunlar önemli güvencelerdir .
Konunun önemine binaen, bilindiği gibi, 11 Nisan 2014 tarihinde tüm hükümleriyle birlikte yürürlüğe giren Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, insan hakları odaklı ve uluslararası akdî yükümlülüklerimiz temelinde hazırlanan ve göç alanını ayrıntılı şekilde düzenleyen bir yasa olup, göçmenlere önemli güvenceler sağlamanın yanında yasa dışı göçle de etkin mücadeleyi öngörmektedir. Bununla ilgili bilindiği gibi İçişleri Bakanlığımız bünyesinde Göçler İdaresi Genel Müdürlüğü göreve başlamıştır, kuruluşu tamamlanmıştır.
Bahse konu Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve yeni göç sistemiyle ilgili olarak ana olarak söylenebilecek şeyler şunlardır: Kanun 3 ana kısımdan oluşmaktadır: 1) Yabancılar 2) Uluslararası koruma 3) Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kuruluş ve görevleriyle ilgili...
Kanunla düzenlenen başlıca konular ve hedeflenen hususlar da şunlardır: Türkiye'ye giriş ve Türkiye'den çıkış hükümleri, vizelere ilişkin hükümler, ikamet izni ve çeşitleri, vatansız kişi ve hakları, sınır dışı etmek -bu çok önemlidir, demin kısaca bahsetmeye çalıştık- kabul ve barınma merkezleri ile geri gönderme merkezleri, uluslararası koruma çeşitleri, geri göndermeme ilkesi -ki bu uluslararası akitlerle, akitleşmemizle de ilgilidir- geçici koruma, uyum, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kuruluş ve görevleriyle ilgili genel düzenleme, Göç Politikaları Kurulu.
Buradaki temel yaklaşımlarımız ve üzerinde hassasiyetle durduğumuz mesele; Türkiye bu meseleyi güvenlik kaygısından da vazgeçmemek suretiyle, güvenlik-özgürlük dengesini kurmak suretiyle iç hukuktaki temel düzenlemelere, uluslararası hukuktaki sözleşmelere uygun olarak yerine getirmiştir ve getirmeye devam edecektir. Yaklaşımımız insan merkezli yaklaşımdır. Bu konuda iç hukuktaki düzenlemelerimizi esas alıyoruz. Bununla birlikte, imza koyduğumuz ve bizi bağladığını düşündüğümüz uluslararası sözleşmelere de kendimizi bağlı sayıyoruz. Tabii, gönlümüzden geçen ve arzu edilen, zaman zaman şahit olduğumuz, özellikle mültecilerin maruz kaldığı insani olmayan muamelelerin son bulması ve bu konuda bu insanların hedeflerine, belki insani hedeflerine ulaşma noktasında uygun tedbirlerin alınmasıdır. Türkiye bu konuda üzerine düşeni şimdiye kadar yapmıştır ve bundan sonraki süreçte de yapacaktır.
Ben bu duygu ve düşüncelerle göç ve insanlıkla ilgili bu problemlerin, trajedinin son bulmasını ümit ediyorum ancak insanlık tarihi kadar eski ve kadim bir problemler karşı karşıya olduğumuzu da biliyorum. Hepinizi en derin saygılarımla, sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Alpay.
ALTAN TAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın hatip bu kaçakçıların niye yakalanmadığıyla ilgili bir cümle söylememiştir, kayda geçilmesini istiyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz efendim.
ŞUAY ALPAY (Devamla) - Hiç ilgisi yok. Bununla ilgili olarak güvenlik güçlerimiz uygulama yapıyor, uygulama yaptığıyla ilgili de kayıtlar var.
ALTAN TAN (Diyarbakır) - Buna rağmen de binlerce insan ölüyor, Türkiye Cumhuriyeti âciz.
ŞUAY ALPAY (Devamla) - Şimdi, Sayın Tan, istatistiki olarak, bunlarla ilgili olarak beyanlarda bulunmaya gerek yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞUAY ALPAY (Devamla) - Arzu ettiğiniz takdirde, sorduğunuzda bununla ilgili cevap veririz ama hiçbir problem yok.
Teşekkür ediyorum.