| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 125 |
| Tarih: | 24.07.2014 |
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Adalet ve Kalkınma Partisi hukuksuzluğunun bir örneği daha olan 639 sıra sayılı, çuval-torba karışımı tasarının 67'nci maddesiyle ilgili önergemiz üzerine söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, 301 maden şehidimizi bahane ederek, onları paravana gibi kullanarak siz bu kanunla Türkiye'ye bir sivil sıkıyönetim getiriyorsunuz. Âdeta kaşıkla verip sapıyla milletin gözünü oyuyorsunuz.
Bu tasarıya göre, yargı kararları herkesi bağlayacak ancak kendini yargı kararlarıyla bağlı saymayan memurları yani yandaş memurları, kamu görevlilerini ceza kovuşturmasına tabi tutamayacağız. Hükûmet isterse yargı kararlarını yerine getirecek, istemezse yerine getirmeyecektir. Hükûmet bu torba yasa tasarısıyla âdeta bir örtülü sıkıyönetim ilan etmektedir.
Yasa tasarısı, özellikle, "Yargı kararlarının uygulanmaması ve uygulamayanların ceza kovuşturmasının engellenmesi" hükmüyle, değerli arkadaşlarım, hukuk devletini askıya alıyorsunuz.
Buradan size açık ve kesin olarak bunu bir daha haykırmak istiyorum: Yargı kararlarının bağlayıcılığı ilkesini yok ediyorsunuz. Anayasa'nın 2'nci maddesinde tanımlanan hukuk devleti ilkesini ortadan kaldırıyorsunuz.
Bu düzenleme, Anayasa'nın 125'inci maddesindeki -o maddeyi bir daha okuyayım, bir daha hep beraber bakalım- "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır." hükmüne ve "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." hükümlerine açıkça aykırıdır. Hükûmet bu tasarıyı, Anayasa'ya aykırılığı bile bile getirmiştir çünkü Hükûmet yeni sürgünlere yol açacağını bilmektedir ve bu yeni sürgünleri "Anayasa kararları geriye işlemez." kuralını uygulayarak meşru hâle getirip burada yeni bir sürgün furyası çıkaracaktır. Bu yasa kesinlikle bunun bir bahanesidir.
Değerli arkadaşlarım, artık Adalet ve Kalkınma Partisi hukuk tanımıyor, her gün yurttaşlar aleyhinde yeni yeni birtakım düzenlemeler yapılıyor. Bakınız, seçim bölgem Antalya'da Oymapınar Barajı diye bir baraj var. Barajın değeri 2 milyar dolar. Bu 2 milyar dolarlık barajı, 350 milyon lirayla özelleştirilen Seydişehir Alüminyum Fabrikasına bedava verdiniz. Mehmet Cengiz firması; bu, millete küfreden Mehmet Cengiz'e verdiniz orayı ve Mehmet Cengiz firması bu 2 milyar dolarlık barajı yedi seneden beri işletiyor, parasını satıyor. 1,5 milyar lira, daha doğrusu eski parayla 1,5 katrilyon lira buradan para kazandı. Şimdi, siz bu kanunu getiriyorsunuz ve diyorsunuz ki: "Bu parayı Mehmet Cengiz firmasından almayalım."
Değerli arkadaşlarım, Sayın Başbakan her yerde diyor ki: "İşte, biz milletten yanayız." Allah aşkına, rica ederim, soruyorum: Milletten yana olmak, milletin 2 milyar dolarlık barajını peşkeş çekmek midir Mehmet Cengiz firmasına? 1,5 katrilyon lirasını ondan almayalım diye bu kanunu mu çıkarmaktır? (CHP sıralarından alkışlar)
Biliyorsunuz, daha önce bununla ilgili bir kanun çıkardınız, biz Anayasa Mahkemesine gittik, Anayasa Mahkemesi iptal etti. Şimdi bile bile, yine aynı şekilde bu kanunu getiriyorsunuz. Bunun neresi milletin lehindedir, neresi milleti korumaktır değerli arkadaşlarım? Şimdi, bakınız, siz milletin parasını almak yerine yandaşın cebinde kalmasını sağlıyorsunuz, "Milletten yana." diyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, bakın, çok büyük bir yalan imparatorluğu kurdunuz, bunun altında kalacaksınız. Bunların hesabı da bir gün mutlaka sorulacaktır ama hiçbir iktidar sonsuza kadar ayakta kalmayacaktır, bunu bilmenizi istiyorum.
Bu 67'nci maddeyle getirilen de... Sosyal Sigortalar Kurumu 300 bin davanın altında eziliyor, bu 300 bin davayı ortadan kaldırmak için, biraz zaman kazanmak için... Her Sosyal Sigortalar Kurumu aleyhinde dava açacak şimdi önce SSK'ya başvurup iki ay bekleyecek, cevap verirse ona göre dava açacak, cevap vermezse reddedilmiş sayılıp yeniden açacak. Bunlar usul hukukuna uygun şeyler değildir. Bugün tali olarak davalara katılan SSK kurumu asliden farklı olarak ayrıca temyiz hakkı kazanmaktadır bu davada. Bu halk bu güçlükleri hissedecektir ve bunun hesabını mutlaka soracaktır değerli arkadaşlarım.
Söyleyecek çok şey var ama siz Anayasa Mahkemesi kararlarını, Danıştay kararlarını uygulamamakta inat ve ısrar ediyorsunuz. Bu çok tehlikeli bir gidiştir, sizi buradan uyarıyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)