GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:125
Tarih:24.07.2014

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 66'ncı maddesi üzerinde Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tasarının 66'ncı maddesinde, Soma'da meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden madenci işçilere ilişkin olarak "Sosyal Güvenlik Kurumuna olan her türlü borçları terkin edilir ve hak sahiplerine kanun hükümlerine göre aylık bağlanır. Bu kanunda öngörülen primlerin eksik olan kısmı Maliye Bakanlığınca kuruma ödenir." denilmektedir. Ayrıca, 3713 sayılı Kanun kapsamında, Soma'da yaşamını yitiren madenci işçilerin ailelerinden birer kişinin kamuda istihdamı öngörülmektedir.

Değerli milletvekilleri, ihtiyaç olan bu düzenleme, Türkiye gibi ölümlü maden kazaları açısından dünyada ilk sıralarda yer alan bir ülke için oldukça dar bir nitelik taşımaktadır. Bu çerçevede, Soma'da iş cinayetlerine kurban verilen işçilerin ailelerine yönelik devletçe sağlanacak her türlü hak ve ekonomik desteği önemsiyoruz ve destekliyoruz. Ancak, diğer taraftan, Soma işçi cinayetlerinden önce de Türkiye'nin farklı birçok maden ocağında da ölen işçi sayısı daha az olsa da benzer facialar meydana gelmiştir.

Kanunun komisyon aşamasında, gerek Maden Şehitleri Derneği temsilcilerince savunulan ve gerekse muhalefet partilerince önerilen daha önceki yıllarda meydana gelmiş maden facialarında yaşamını yitirmiş işçilerin ailelerinin de benzer olanaklardan faydalanabilmesi yönünde düzenlemeler yapılması fikri, bizzat AK PARTİ üyelerince reddedilmiştir.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ Hükûmetinin, hayatını kaybeden maden işçileriyle ilgili ekonomik destek içeren düzenlemeyi sadece Soma'yla sınırlı tutması, iş cinayetlerine dar, yüzeysel ve pragmatik bakışının göstergesidir. Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye'de maden ocakları her an yeni facialara yol açabilecek, iş güvenliğinden yoksun koşullarda çalışmaya devam etmektedir. Hükûmetin yapması gereken düzenleme, iş cinayeti oldukça geride kalanlara ekonomik destek sunmaktan önce, iş cinayetlerini sıfırlayacak kapsamlı tedbirler almaktır.

Değerli milletvekilleri, Soma madenci işçi kıyımı gerçekleşmemiş olsaydı, şu an Meclise getirilmiş bu yüzeysel tasarıyı bile görüşmüyor olacaktık.

Türkiye maden ocaklarının ve maden işçilerinin temel ve öncelikli ihtiyaçları doğrultusunda, Türkiye kömür madenleri acilen uluslararası standartlara kavuşturulmalı ve bu konuda ilgili sözleşmelere konulan çekinceler kaldırılmalıdır. Madenci işçilerin emeklerinin karşılığında aldıkları ücretler insanca yaşayabilecekleri makul seviyelere çıkarılmalıdır. Hükûmet, taşeron işçi uygulamasından vazgeçmelidir. Maden işçilerinin haftalık çalışma saatlerinde gerçekçi ve makul düzenlemelere gidilmelidir. Maden işletmecilerine iş ve işçi güvenliğini sağlamaları konusunda teşvik edici destekler sunulmalı, işçi güvenliğini sağlamayan işletmelere etkin ve caydırıcı müeyyideler uygulanmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ölümlü iş kazalarının büyük çoğunluğunun gerekli tedbirlerin alınmamasından kaynaklandığını bütün istatistiki veriler açıkça göstermektedir. Sermaye ve devlet ilişkileri, özellikle madenler gibi tehlikeli iş alanları söz konusu olduğunda tamamıyla işverenin çıkarlarına dayanan, ancak üreten, emek veren, hayatını riske atan madenci işçilerin hak ve güvencelerini gözetmeyen bir şekilde düzenlenmektedir. Dolayısıyla iş kazalarında öncelikli olarak atılması gereken adım, işçilerin insanca çalışma koşullarına kavuşturulması, işverenlerin ve ilgili kamu mercilerinin sorumluluklarının artırılmasıdır.

Yeni bir işçi cinayeti yaşanmadan, daha kapsamlı, popülist ve siyasi rant kaygılarından uzak, başka kanunları araya sıkıştıran torba yasalardan uzak ve işçinin güvenliğini, ayrıca işçinin çalışma şartlarını ve ekonomik yaşam kalitesini gelişmiş ülke standartlarına yükselten bir kanuna ve uygulamalara ihtiyacımız olduğu inancındayız.

Vermiş olduğumuz önergemize desteğinizi bekliyor, tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyoruz.