GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:124
Tarih:23.07.2014

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 62'nci maddesi üzerinde Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Demokrasinin ayrılmaz parçası kabul edilen seçimlerin, ülkelere demokratik bir yaşam sağlaması beklenirken seçim öncesi uygulamaya konulan çeşitli ekonomik ve politik kararlar ülke ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir.

Değerli milletvekilleri, yine, AK PARTİ'nin tipik bir seçim ekonomisi mantığıyla Meclise getirdiği yasal düzenlemelerle karşı karşıyayız. Kısaca, seçim dönemlerinde siyasi iktidarın tekrar seçilebilmek amacıyla uyguladığı ekonomi politikalarına seçim ekonomisi diyebiliriz. Biliyoruz ki seçim dönemlerinde uygulanan bu seçim ekonomisi de ağırlıklı olarak kamu alacaklarına dair aflarla yürütülmeye çalışılıyor, sonuç itibarıyla da ülke ekonomisi üzerinde seçim sonrasında ekstra yükler oluşturuyor.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidarı, inisiyatiflerini kendi siyasi çıkarlarına yönelik olarak, muhalefete karşı belirgin bir siyasi haksız rekabet unsuru olarak kullanma ve değerlendirme eğilimini sürekli göstermiştir. Her seçim dönemi, beraberinde, Hükûmetin popülist politikalarını da getirmiştir. AK PARTİ iktidarı, halka hoş görünmek adına birtakım düzenlemelere gitmektedir; popülist olmak adına, memura zam, öğrenciye af, çiftçiye destekleme, yatırımcıya sübvansiyon, kamu alacaklarının faizlerini silme, öğretmen ataması gibi çeşitli uygulamaları seçim dönemlerine sıkıştırmakta, kamuoyuna da sanki muhalefet halkın yararına olan düzenlemelere karşıymış gibi bir tablo çizmeye çalışmaktadır.

Değerli milletvekilleri, seçim dönemlerinde iktidar partisi yeniden seçilebilmeyi garanti altına alabilmek için para arzı, kamu harcamaları gibi para ve maliye politikası araçlarını kullanmaktadır. Bütün seçimlerde üstünlük sağlama güdüsüyle hareket eden iktidar partisi, mevcut program ve hedefleri doğrultusunda politikalar kullanmak yerine, seçim kazanma amacı doğrultusunda politikalar izleme yolunu tercih etmektedir. Bunun sonucunda, iktidar partisi, genel sosyal fayda ilkesine ağırlık vermektense oy eksenli çalışmalarına ağırlık vermektedir.

Değerli milletvekilleri, bu anlayış, makroekonomik politikaların, iktidar partisinin elinde gerektiğinde kötü sonuçlara sebep olabilecek bir silah hâline dönüşmesine sebebiyet vermektedir. Hükûmet, seçim dönemleri boyunca sık sık bir tüketim savurganlığı içerisinde vaatlerde bulunurken vergileri kısmakta ve kamu harcamalarını hemen sonuç alınan gösterişli projelere doğru çarpık bir biçimde aktarmaktadır.

Tasarının bu maddesinde "Ödenmemiş sigorta primleri, işsizlik sigortası primleri, sosyal güvenlik destek primleri, idari para cezaları, eğitime katkı payları, özel işlem vergisi ve damga vergisi borçları ve benzeri kamu alacaklarının ve bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı faiz alacaklarının tahsilinden vazgeçilir." denilmektedir. Bu maddede belirtilen kamu alacaklarının ödenmemesinden dolayı vatandaşların çektiği mağduriyetlerin giderilmesi elbette önemlidir. Vatandaşların, çalışanların, işverenlerin ve öğrencilerin gerek ekonomik ve gerekse sosyopsikolojik açıdan yaşadıkları travmaların giderilmesi konusunda da bu borçların hafifletilmesi önemli bir boşluğu dolduracaktır.

Değerli milletvekilleri, buradan Sayın Maliye Bakanına sorulması gereken şu soruları dile getirmek istiyorum: Hükûmete geldiğinizden beri birçok defa benzer af uygulamaları gerçekleştirmiş olmanıza karşın, neden hâlâ vatandaşlarımız vergi borçlarını ödeyememektedirler? Neden hâlâ işverenlerimiz SGK prim borçlarını ödeyememektedirler? 1 milyona yakın üniversite mezunu vatandaşımız üniversite okurken almak zorunda kaldıkları öğrenim kredileri ve borç kredilerini neden ödeyememektedirler?

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sosyal devlet ilkesi, devletin kamu alacaklarından seçim dönemlerinde vazgeçmesi anlamına gelmez. Sosyal devlet, vergi oranlarını ve SGK primlerini makul seviyelere çekmek ve vatandaşını borcunu ödeyebilir bir ekonomik standarda kavuşturmakla mesuldür. Böylece güvencesiz işçi çalıştırma sorunu da minimize edilebilir. Yine sosyal devlet, üniversite okuyan öğrencilerine iş imkânı yaratmakla görevlidir. Sosyal devlet işsiz bıraktığı üniversite mezunu vatandaşlarına haciz, icra gibi uygulamalar geliştirme hakkına da sahip değildir.

Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)