GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:120
Tarih:19.07.2014

AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüştüğümüz kanun tasarısının 24'üncü maddesi üzerinde verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Öncelikle Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.

Görüştüğümüz madde, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 31'inci maddesi kapsamında yer alan yani 3291 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde özelleştirme kararı alınan teşebbüs ve bağlı ortaklıklardaki sözleşmeli statüde çalışan personelden işsizlik sigortası priminin kesintisinin yapılmamasını düzenleye bir maddedir bu.

Sayın milletvekilleri, kamuda sağlıklı ve tutarlı bir personel politikası on iki yıldır uygulanmamaktadır. AKP'nin personel ve ücret rejimi, maalesef bu süre zarfında verilen sözler yerine getirilmediği için hiçbir reformla da karşı karşıya kalmamıştır. Kamu çalışanları arasında hakları en kısıtlı olanlar "4/C" diye bahsettiğimiz personeldir. Bu 4/C'li personel aynı işi ve aynı görevi yaptıkları kadrolu personelden hem bazı haklar yönünden mahrum kalmaktadırlar hem de maaşları çok düşük bulunmaktadır. Kamuda çalışan geçici ve mevsimlik işçiler de bu mağduriyetten gene nasiplerini almaktadırlar. Özellikle seçim dönemleri öncesinde kanunla yaklaşık 220 bin işçiye kadro verilmişti. Ancak, başta şeker fabrikaları ve çay fabrikaları olmak üzere çok değişik kamu kurumlarında yıllardır geçici ve mevsimlik olarak çalışan işçilere kadro temin edilmemiş gözükmekte.

Değerli milletvekilleri, bu görüştüğümüz tasarının ekonominin hemen her alanında cereyan eden sorunlara kalıcı bir çözüm getirmediği ortada. Somut birtakım düzenlemelerin maalesef bugüne kadar buraya getirilmediğini de görüyoruz. Oysa Türk ekonomisinin mikro ve makro çok ciddi sorunları var ve bu sorunlar giderek süreç içerisinde daha da derinleşmektedir. Artan dış borç sarmalı içerisinde birtakım ucuz döviz politikasıyla, dışarıdan teşviklerle kredi alan girişimcilerimiz, özellikle sanayici kesimi, ihracatçı girişimcilerimiz maalesef çok ciddi mağduriyetle de karşı karşıya kalmışlardır.

Uluslararası rekabetten etkilenmeyen ve iç pazarı belirli bir yerde olan bazı sektörler -ki bunların başında inşaat gelmektedir- bugünkü ekonomi yönetiminin ve iktidarın en gözde sektörleri hâline gelmiştir. Buna bazı sağlık kesimini, eğitimi ve enerjinin bazı alanlarını da ilave edebiliriz. Bu alanlardaki özelleştirmeler sonucunda bu sektörler göz bebeği sektörler hâline getirilmiş iktidar tarafından, girişimci sanayicilerimiz de kendi alanlarından çekilip bu sektörlere geçmek zorunda kalmışlardır. Ancak gelinen bu nokta çarpık ekonomik yapının hâlâ daha düzelmediğini de ortaya koymaktadır ki İstanbul Sanayi Odasının 500 büyük sanayi kuruluşuna yönelik yaptığı anketlerde de bizim bu bahsettiğimiz araştırma kanıtlanmış bir şekilde ortaya konmaktadır. Ucuz dövizle dışarıdan borçlanan sanayicimizin kendi firmalarının öz kaynaklarından yüzde 132 oranında kredi kullandığı da bilinmektedir ancak sağlıklı bir ekonomide, yani dünyada bu işi yapan sağlıklı ekonomilerde eğer 100 öz kaynağınız varsa 70 kredi almanız gerekir ve bunun hesabi kitabi tarafı da burada yatmaktadır.

Uluslararası ve ülke içinde iktidarın sebep olduğu birtakım siyasal gerilimler yükselen döviz fiyatlarımızla girişimcilerimizin üzerinde de bir kur baskısı yapmasına sebep olmuştur ve bu ağır yükü, maalesef, özellikle ihracatçı, sanayici kesim sırtında taşımak durumunda kalmıştır. 2012 yılında 190 milyar lira olan bu kesimin firma borçları 2013 yılında 238 milyar liraya çıkmıştır ki ciddi bir rakam olarak karşımızda duruyor.

Değerli milletvekilleri, ekonominin bu verimlilik kaybını dikkate aldığımız zaman hem iş gücünde hem de sermayede ciddi bir verimlilik kaybıyla karşı karşıyayız. Düşük gelirli ürünlerin yelpazeden çıkıp, ileri teknolojili ürünleri üretip ihraç edeceğimiz günlerin ve ekonomik uygulamaların yakında uygulamaya geçmesi dileğiyle hepinize tekrar saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)