| Konu: | SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 01.03.2012 |
NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Görüşülen kanun tasarısının 2'nci maddesi üzerine kişisel görüşlerimi ifade için söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, biraz önce bu kürsüde gerçekten çok talihsiz ifadelerin kullanıldığı bir konuşma yapıldı. Sağlık sistemiyle ilgili "tırnakçılık" gibi "cambazlık" gibi, esasında bu kürsüye de yakışmayan ve konuşan arkadaşıma da yakıştıramadığım bir konuşma oldu gerçekten. Bir yandan "Müşteri memnuniyeti" diye ifade edilen, öteden beri kullanılan bir kavramı eleştirirken, bir yandan da "tırnakçılık" gibi, affedersiniz, döviz bürolarında insanların yaptığı gayrimeşru bir iş ile sağlık sistemi arasında bir ilişki kurmayı ben konuşan arkadaşıma yakıştıramadım. Şundan dolayı söylüyorum: Ben Sağlık Müsteşarlığı yaparken Değerli Arkadaşım da Türk Eczacılar Birliği Genel Sekreteriydi ve beraberce, o zaman, insanların sağlık sistemine erişimiyle ilgili çok önemli şeyler yapmıştık ve o zaman çok takdir dolu hislerini ifade ederken?
Değerli arkadaşlar, şunu ifade edeyim: O zaman, insanların sağlığa erişimi gerçekten çok zordu. Ben, Türkiye'nin birçok yöresinde doktorluk yaptım ve onlarca yeşil kartlı vatandaşım için kaymakamlarla, valiler görüşerek, onların sevki, ilacı "Fakir Fukara Fonu" diye ifade ettiğimiz Sosyal Yardımlaşma ve Danışma Vakfından ilacının teminiyle ilgili çok uğraşmış bir arkadaşınızım ve ben Müsteşarlığım döneminde, bir gün, Bakan Bey'e "Ben çok yoruldum." falan dediğim zaman, bana şu soruyu sormuştu: "Sen doktorluğun zamanında kaç tane yeşil kartlı için uğraşmışsındır?" Ben dedim ki: "Herhâlde 10-15 tane yeşil kartlı için kaymakamlarla, valilerle konuşmuşumdur.", "Bakın, biz bir kanun düzenlemesiyle tam 10 milyonun üzerindeki yeşil kartlı vatandaşımızı aynen devlet memurunun sahip olduğu güvencelere kavuşturduk." demişti ve o bizim aslında vicdanımızı rahatlatan husustu.
O yüzden, ben bu ifadeleri gerçekten talihsiz ifadeler olarak değerlendiriyorum. Hükûmetimiz döneminde, gerçekten Türk insanı dünyada hiçbir ülkede olmadığı kadar cömert sağlık hizmetlerine erişmiştir. SSK'lı işçilerimiz sadece kendi hastaneleri veya eczanelerine mahkûm olmaktan çıkarılmıştır. Yeşil kartlı vatandaşlarımız aynen burada oturan kardeşlerimiz gibi sağlık hizmetlerine erişmiştir ve şüphesiz devlet, birtakım hizmetleri verirken birtakım tedbir yollarını da alacaktır. Ama devletimizin şefkati gerçekten vatandaşımız tarafından da takdir edilmektedir; kaldı ki, vatandaşımıza yönelik memnuniyet anketlerinde yüzde 39'dan yüzde 73'e çıkması bunun göstergesidir.
Ayrıca, sağlık göstergelerindeki bebek ölüm oranındaki binde 28,5'tan binde 9,1'e inmesi, anne ölüm oranındaki yüz binde 66'lardan yüz binde 15,5'e inmesi. Vatandaşın finansal koruma açısından cepten yaptığı harcamaların yüzde 32'lerden 12'lere inmesi zaten halkımızın takdir ettiği hususlardır.
O yüzden değerli arkadaşlar, şüphesiz muhalefet eleştirilerini yapacaktır ama yapılan eleştirilerin mutlaka insaf doğrultusunda olması ve mutlaka insanları bir yandan rencide etmemesi gerekiyor. O açıdan, gerçekten burada sağlık hizmetlerimizin geldiği nokta hakikaten çok önemlidir.
Tabii ki, kanunla ilgili Hükûmetimiz döneminde Sosyal Güvenlik Yasası çıkarılmıştır. Sağlık, canlı bir sistemdir ve sürekli vatandaşımızın talepleri ve birtakım değişimler olmaktadır ve ona uygun birtakım kanuni düzenlemelerin olması da son derece tabidir. O yüzden bakınız, üzerinde konuştuğumuz katılım payının yüzde 10'dan yüzde 1'e indirilmesiyle ilgili hususla ilgili konuşurken bunları ifade ediyoruz.
Esasında, Hükûmetimizden beklentinin arttığını da görüyorum; yani biz, daha çok şey yaptıkça vatandaşımızın da daha çok şeyi talep ettiğini de görüyoruz. Bizler de zaten onun karşılığını verdiğimiz için vatandaş da bize hakkımızı misliyle teslim ediyor. O yüzden, vatandaşımızın daha güvenli, daha sağlıklı ve daha müreffeh olması noktasında çalışmalara devam edeceğiz ve her şeye rağmen vatandaşımızın daha sağlıklı olması, daha müreffeh olması noktasında da AK PARTİ üzerine düşeni yapacaktır diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ünüvar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, Sayın Ünüvar, biraz önce şahsımı kastettiği şüphe olmayacak, şüphe vermeyecek bir şekilde benden bahsetti ve gerçek dışı bir ifade kullandı. Müsaade ederseniz konuya açıklık getirmek istiyorum.
NECDET ÜNÜVAR (Adana) - İnşallah, o ayıp ifadenizi düzeltirsiniz. İnşallah, onları düzeltirsiniz, o çok ayıp bir ifade.