GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ARAŞTIRMA ALTYAPILARININ DESTEKLENMESİNE DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:112
Tarih:03.07.2014

MHP GRUBU ADINA EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 593 sıra sayılı Tasarı'nın ikinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini arz etmek için söz aldım. Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Komisyon Başkanımıza teşekkür ediyorum, en azından bizi bu konuda enforme etti, brifing aldık, izleyebildiğimiz kadarıyla bilgilendirildik.

Gerçekten tasarının konusu araştırma altyapılarının desteklenmesi, adı da "Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun Tasarısı". AR-GE ve yenilik politikalarının temel amacı, teknoloji ve yenilik faaliyetlerinin özel sektör odaklı artırılarak faydaya dönüştürülebilmesi. Özel sektör, sayenizde, AKP sayesinde, Hükûmet sayesinde her şeyi faydaya çok çabuk dönüştürebiliyor. AR-GE'ye de gerek yok, 17-25 Aralık meselesi ortada, hakikaten özel sektör açısından çok verimli geçiyor! Yeniliğe dayalı ekosistem oluşturacakmışsınız, araştırma sonuçları ticarileştirilecek ve markalaştırılacak, teknoloji yoğun ürünlerin küresel ölçekte yüksek rekabet gücüne erişmesine katkıda bulunacaksınız. Biz 17-25 Aralıkta yeniliğe dayalı ekosistemin nasıl yaratıldığı gördük, olayların nasıl ticarileştirildiğini de gördük.

Bu konuda sizin yönettiğiniz ülkemizde marka oldu. Sayın Başbakan da bu olaydan gerçekten rahatsız Sayın Bakan, bunu konuşmalarından anlıyoruz. Daha önce iş birliği içinde olduklarınız size tezgâh kurmuş fakat siz hâlâ muhalefetle iş birliği yaptığını iddia ediyorsunuz, böyle bir şey olmaz. Ben size o zamanlar bütçe esnasında yaptığım konuşmalarda, görüşmeler esnasında sordum, bir tek dayak yemediğimiz kaldı. "Hukuk dışı elde edilmiş delil." dediniz. Tamam, dedik. "Ya bir meraktan sorarsınız Sayın Başbakanım, bu var mı yok mu? diye sorarsınız." dedik, üzerimize yürüdünüz neredeyse orada. Kaldı ki, biz sizle mesai arkadaşıyız. Ben mesai arkadaşlarıma da oradan teşekkür ediyorum, bizi bilgilendirdiler.

AR-GE riskli bir yatırım, geri dönüşümü uzun vadede, o da olursa maliyeti özel sektöre çok yüksek. Özel sektör pratik bir yol tutuyor, aralarında temayüz edenler var, onlar AR-GE'ye ihtiyaç duymadan 17-25 Aralıkta olduğu gibi farklı bir işle, yöntemle bu işi beceriyorlar.

Şimdi, sizin bir finansmanı belli olmayan sanayi stratejiniz var, AR-GE olmadan nasıl, ne iş yapacak? Sizin geldiğinizden beri yaptığınız katkılar, üretimde yüksek teknolojinin daha iyi kullanılabilmesi, daha çok kullanılabilmesi... Yüksek teknolojili üretimin fevkalade arttığını gösteren bir emare var mı? İhraç ettiğiniz mallarda yüksek teknoloji ürünü -buralarda söylendi- yüzde 3'ler düzeyinde, ithal ettiklerinizde yüzde 13-14'ler düzeyinde. Bunun övünülecek, sevinilecek, memlekete iyi diye lanse edilecek bir tarafı da yok, zaten yapamıyorsunuz da.

Şimdi, bu AR-GE'yle ne kadar ilişkilendirilebilir, bilmiyorum. AR-GE için bilim adamı, mühendis istihdam edeceksiniz, alanınızda bilim ve teknoloji geliştireceksiniz, yeni bilgi elde edeceksiniz veya mevcutla yeni ürün, yeni bilgi elde edeceksiniz. Şimdi, AR-GE için ne yapacaksınız? Temel araştırma, uygulamalı araştırma, deneysel gelişim. Sürece bakarsanız, araştırılacak konuya ilişkin yeni bilgi, belge ve deney, gözlem lazım. Bununla ilgili daha spesifik bir pratiğe irca edeceğiniz bir işlem lazım. Bunun da ötesinde yeni malzeme, ürün ve araçların üretimine, yeni işlemlerin, sistemlerin, hizmetlerin kurulmasına veya mevcutların geliştirilmesine yönelik çalışma olması lazım. Yardımda etkinlik sağlayacaksınız. Yardımda ne kadar etkinlik sağlayıp sağlamadığınız tartışılır. Bize rakamların arttığını söylüyorsunuz, istihdamı vesaire, ama oradan elde edilen çıktının ülke ekonomisine katkısı konusunda bir şey ifade edemiyorsunuz. Yoksa, gerisi iyi yazılmış, bürokratların uğraştığı bir şey.

Bir de merak ettiğim bir şey: Burada bu işle uğraşması gereken TÜBİTAK. Bu işle uğraşması gereken TÜBİTAK'ın durumuna bakarsanız, siz orada bilimsel çalışmıyorsunuz, tekniğe uygun çalışmıyorsunuz. Neyle ilgili çalışıyorsunuz? Yeni atanan Sanayi Bakanı TÜBİTAK'la ilgili söyledi, hissen doğru olmadığını düşünüyor. Siz o günleri hatırlarsınız, o demeçleri. Yani hissen. Şurada bulabilirsem söyleyeyim bir daha, ne diyor? Bu konuda, hissen, dinleyerek, o işin gerçek olmadığını söylüyor. Böyle bir Sanayi ve Teknoloji Bakanı da evlere şenlik. Şimdi, devam edelim.

Yardımların kuşkusuz neyi var? Riskleri de var. Biraz önce TÜBİTAK dedik, "paralel" diyorsunuz, değiştiriyorsunuz, inanmıyorsunuz. Şimdi ben bu tasarıya baktım. Bu tasarı Başbakanın imzasıyla 17/3/2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine yazılmış. Şimdi böyle yazılan bir tasarının muhtemelen birkaç ay önceden de çalışmaları bürokrasi tarafından ne yapılıyor? Hazırlanıyor. Siz yarın buradan çıkacak olumsuz bir sonuca da "paralel devletin bürokratları" diye bu arkadaşları lekelemeye kalkarsanız ben çok üzülürüm. İyi incelendi mi bu sizin tarafınızdan? Hangi memurlar izledi?

Şimdi, olaya baktığınız zaman, olayı çok net ve açık bir şekilde ortaya koymak lazım Sayın Bakan. Bu olması gereken bir şeyse mutlaka burada tartışılıyor, oluyor ama olumsuz bir netice aldığınız zaman yıllardır birlikte hareket ettiğiniz, ne istedilerse verdiğinize söyledikleriniz gerçekten yakışan bir şey değil. Hele muhalefete onlarla iş birliği içinde -en azından kendi siyasi partim açısından söylüyorum- onlarla birlikte hareket edildiğini söylemek... Hayâ duygularının dumura uğradığını ifade etmek istiyorum. Böyle bir şey söylenmez.

2010-2014 yıllarını strateji kapsıyor. Uzun vadeli bir vizyonu yok sanayi stratejisinin. Nasıl geliştireceksiniz, ne yapacaksınız? Dün yanlış anlamadıysam, televizyonda izliyordum, 800 milyar dolar millî gelirden bahsettiniz. Bu sizin gururunuz, ülkenin de gururu öyle değil mi? 800 milyar dolar millî gelir. 3 misli arttı öyle değil mi kişi başına dolar sizin hesabınıza göre? Maliye Bakanı burada bütçe konuşmasında -hiç olmasın, bilim namusuyla- bunun TL bazında reel fiyatlarla 1,4 kat arttığını söyledi. Bunun başka ölçme yöntemleri de var, bunu rahatlıkla söyleyebilirim ama doğruyu söylemiyorsunuz Sayın Bakan, "Millî gelir arttı." diyorsunuz. Millî gelir ilk çeyrekte 4,3 arttı ama dolar bazında yüzde kaç arttı? Sorun bakalım yanınızdaki yönünüzdeki arkadaşlara. Çok iyi bildiğini bildiğim arkadaşlar var. Yüzde 7 reel olarak dolar bazında düştü. Niye söylemiyorsunuz bu kürsüden? "3 misli arttı." derken dolar bazında onu söylüyorsunuz. Bunun bir mukayese mantığı var. Maliye Bakanını sev, sevme, en azından buraya koymuş kitabına. Ne? Satın alma gücü paritesi, dolar, reel fiyatlarla TL. En azından bunun doğrulukla söylenmesini isterdim.

Şimdi, zaman zaman bu konuda Sayın Numan Kurtulmuş sizin ekonomi politikanızla ilgili birtakım şeyler söylüyor. Lütfen onları bir okuyun ve Numan Bey'le bir tartışın. Numan Bey kendisini hâlâ eski partisinde sanıyor.

Yani, şimdi sizin arkanızda devlet memurları var, bir şeyler söylüyorsunuz ama olmayanların nasıl konuştuğunu, partinizin ekonomi politikasıyla ilgili neler söylendiğini bir takip edin bakalım.

Şimdi, 2008'den bu yana 10.500 dolarda -dolar bile hesap etseniz- ne yapıyorsunuz? "Orta gelir tuzağı" falan diyorsunuz da aynı kalıyorsunuz.

Bir de şu Merkez Bankası Başkanına "paralelci" mi diyeceksiniz, başka bir şey mi diyeceksiniz; alacaksanız iki satır bir kanunla alın adamı görevden de kurtulsun.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Milletin haysiyetiyle bu kadar oynanmaz ya! İstemiyorsanız -her şeyi değiştiriyorsunuz- değiştirin onu da, gerekli düzenlemeyi yapın. Bu olayda da gerçekten destek verelim ama bu olayın da hesabını kitabını tutun. Tutmuyorsunuz onu. Zaten bugüne kadar bunun gelmesinin sebebi de bu işi iyi yapmamanızdan kaynaklanıyor.

Ben yüce Meclise saygılarımı sunuyorum. Bütün arkadaşların Ramazanını tebrik ediyorum. Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)