GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 26 HAZİRAN ULUSLARARASI UYUŞTURUCU KULLANIMI VE KAÇAKÇILIĞIYLA MÜCADELE GÜNÜ'NE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:108
Tarih:25.06.2014

ZEYNEP KARAHAN USLU (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; insanlığın bugünlerine ve yarınlarına yönelik en büyük tehditlerin başında gelen uyuşturucu maddelerle mücadelede uluslararası iş birliğini geliştirmek, toplumsal farkındalığı artırmak üzere Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü üzerinde söz almış bulunuyorum.

Uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığı, kullanıcılarına verdiği zarar kadar toplumsal dokuyu da zehirleyen, toplumsal gelişime ket vuran uluslar üstü bir sorun olup, ülkemiz ölçeğinde de değerlendirdiğimizde, Avrupa Birliği ülkelerine ya da birçok ülkeye göre daha düşük seviyede seyretmektedir, ancak yıllar içinde artış eğilimi gösterdiği, toplumsal tabakaların her kesiminde var olduğu, gelişen iletişim yöntemleri neticesinde İnternet üzerinden dahi kullanıcılarına ulaştırıldığı, sınır ötesi dağıtım ağlarıyla büyük travmalara neden olup, ortak geleceğimize yönelik büyük bir tehdit olarak konumlandığı da açık bir gerçektir. Birleşmiş Milletler verileri, uyuşturucu kullanımının her yıl bir önceki yıla göre sürekli artış eğiliminde olduğunu göstermektedir.Madde kullanımı nedeniyle her yıl 230 bin kişinin hayatını kaybettiği öngörülmekte ve uyuşturucu ticareti hacminin de 600 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Ülkemizin bu sorunla mücadelede son derece aktif ve güçlü bir tutum sergilediği, 2002-2014 yılları arasında uyuşturucu kaçakçılığına karşı 36 farklı ülkeyle iş birliği içinde 230 operasyon gerçekleştirildiği belirtilmelidir.

Yapılan çalışmalar sonuç vermiş, ülkemizin bu suç türleri bağlamında büyük ölçüde transit ülke olma konumu değiştirilmiş, suç örgütleri kendilerine artık yeni rotalar aramak durumunda kalmışlardır. Ülkemizin tek başına yaptığı eroin yakalamasının, Avrupa Birliği üye ülkelerinin toplamından daha fazla olduğu, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi tarafından kendi raporlarında da belirtilmiştir.

Bu bağlamda, uyuşturucu kaçakçılığının diğer bir boyutu da terör örgütlerinin yaşam kaynaklarından olması ve bu konuyla ilgili ülkemizdeki mücadelenin de terörle mücadeleye önemli bir katkı sağlamasıdır. Ülkemizde yasa dışı uyuşturucu madde ekimine ve beslediği büyük rant şebekelerine ve terör örgütüne karşı mücadele kapsamında 2002-2014 yılları arasında 180.402 olaya müdahale edilmiş ve 358.342 şüpheli yakalanarak -son beş yıl üzerinden konuşacak olursak- uyuşturucu kaçakçılarına yönelik operasyonlarda yüzde 48, gözaltına alınan şüphelilerinin sayısında ise yüzde 55 oranında artış söz konusu olmuştur. Keza, geçtiğimiz hafta yasalaşan Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklerle, uyuşturucu kullanımı ve satışına yönelik mevzuatımızın daha da geliştirilmesi de dikkate değerdir.

Ancak, bu konunun sadece yasal müeyyideler'e yahut mücadele yaklaşımıyla çözülemeyeceği de açıktır. Toplumsal farkındalığı artırmak, talep düzeyini düşürecek bilinçlenmeyi sağlamak, tedavi ve korunma olanaklarını geliştirip yaygınlaştırmak kritik öneme sahiptir. Bu noktada bilinçli bir nesil yetiştirebilmek ve toplum sağlığını koruyabilmek üzere, AK PARTİ hükûmetlerinin inisiyatifiyle, Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi TUBİM'in kurulması ve cumhuriyet tarihinde ilk kez Bağımlılık Yapıcı Maddeler ve Bağımlılıkla Mücadelede Ulusal Politika ve Strateji Belgesi'nin oluşturulmasıyla, konunun paydaşı olan tüm kamu kurumlarının bütüncül bir yaklaşımla meselelere eşgüdüm içinde katkı sağlama imkânı doğmuştur.

Bu doğrultuda, temsilcisi olduğum Şanlıurfa'nın gerçekleştirdiği "Gülümseyen Yüzler Projesi" gibi pek çok proje de konuyla mücadelede hayata geçirilmiş ve farklı illerimizde de yüz binlerce vatandaşımıza ulaşılarak okul, aile, toplum sosyal duyarlılığını güçlendirme çalışmaları yürütülmektedir. Kamu spotlarının önemi, yine duyarlılığı artırıcı kitapların basım ve dağıtımı gibi faaliyetlerin yanı sıra tedavi merkezlerinin sayısı artırılmış -şu an 21 merkez üzerinden sağlık hizmeti verilmekte- olup 23'üncü Dönemde Mecliste oluşturulan Madde Bağımlılığı ve Kaçakçılığına Yönelik Araştırma Komisyonunun da konuya yönelik parlamenter bir katkı sağladığı belirtilmelidir.

Tüm bu çalışmaların yanı sıra, başta Yeşilay olmak üzere ilgili sivil toplum kuruluşlarının ve ailelerinizin yüksek hassasiyetiyle bu konuyla mücadeleye aktif katkı vermenin önemini ifade ediyor, yarınlarımızın daha güçlü olacağı inancıyla yüce Meclise saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)