GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AVRUPA BİRLİĞİ ESKİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ HAKKINDA BİR MECLİS SORUŞTURMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGENİN (9/4) ÖN GÖRÜŞMESİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:84
Tarih:05.05.2014

A. EMİN ÖNEN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; (9/4) esas numaralı Meclis Soruşturması Önergesi üzerine şahsım adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye, 17 ve 25 Aralık senaryolarıyla karanlık bir sürecin içine çekilmek istenmiş ve başta 4 bakanımız olmak üzere birçok AK PARTİ'li haklarında medyada yapılan yanlı yayınlar ve sosyal medya üzerinden yayılan dedikodularla, yasa dışı yollarla elde edilen dinleme kayıtlarıyla yargısız infaza uğratılmışlardır. 4 bakan hakkında iddia edilen eylem ve fiillerin ortaya çıkış zamanı ise manidardır. Nitekim, 30 Mart seçimlerinden önce ana muhalefet partisi de Anayasa'nın 98'inci maddesinde belirtilen Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yollarını hiçe sayarak gizlilik çerçevesinde yürütülen ve henüz soruşturma aşamasında olan konularda yargısız infaza ortak olmuş ve 4 bakan hakkında ispatlanmamış eylem ve fiilleri seçim malzemesi olarak kullanmıştır. Muhalefet, yerel seçimler öncesi, doğruluğu kanıtlanmamış, ne olduğu belli olmayan iddialarla AK PARTİ'yi yıpratma amaçlı kişilik suikastı yapmayı tercih etmiştir.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ'nin kurulduğu 2001 yılı Ağustos ayından bu yana geçen on üç yılda 3 genel seçim, 3 yerel seçim, 2 halk oylaması olmak üzere aziz milletimiz tam 8 defa sandığa gitmiştir. Son olarak halkımız 30 Mart yerel seçimlerinde Türkiye'nin rotasını, tercihini, istikametini ve istiklalini belirlemiştir. Bugüne kadar yapılan her seçimde kazanan millî irade oldu. Son olarak yapılan 30 Mart yerel seçimlerinde seçmen apaçık "AK PARTİ'nin yön verdiği yeni Türkiye" dedi. Kazanan demokrasi oldu. Vesayeti savunanlar bu defa da hezimete uğradı, bu defa da sandığa gömüldü. Aziz milletimiz iftiraya değil, istikrara oy verdi.

30 Mart yerel seçimleri öncesinde ülkemizde yaşananları lütfen kısaca bir hatırlayın. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine, Sayın Başbakanımıza, bakanlarımıza, çalışma arkadaşlarımıza, hatta ailelerimize varıncaya kadar, son derece ahlak dışı saldırılar yapıldı. Millî irade hedef alındı, hukuk çiğnendi, demokrasi devre dışı bırakılmak istendi; hatta ve hatta, ülke içinde bazı ihanet şebekeleri ve ülke dışında bunlara lojistik destek sağlayan bazı örgütler tarafından ülkemizin geleceği, birliği, kardeşliği hedef alındı. Seçim öncesi manzara böyle olunca, muhalefet, fırsattan istifade, yalana ve iftiraya dayalı bir kampanyaya başladı. Bu kampanya yer yer insanların itibarlarıyla oynamaya kadar vardı. Millete söyleyecek sözü olmayan, önünü görecek programı dahi yapamayanların tek sermayesi, AK PARTİ üzerinden, milletçe kabul görmeyen bir seçim kampanyasını yürütmek oldu ama aziz milletimiz bu oyuna gelmedi. En büyük jüri olan halk, iradesine güvenmeyenlere asla unutamayacakları bir dersi ve en güzel mesajı sandıkta verdi. Feraseti yüksek milletimiz gündemdeki bu olayların neye hizmet ettiğini çok iyi anladı ve "Sandıkla gelen, ayak oyunlarıyla değil sandıkla gider." dedi.

Bakın, Cumhuriyet Halk Partisi doksan yıllık, Milliyetçi Hareket Partisi kırk beş yıllık partiler. İnsanlar yaşlarıyla övünç duyabilirler ama partiler yaşlarıyla değil yaptıklarıyla övünç duymalıdırlar. AK PARTİ sadece on üç yaşında ve övündüğü tek şey hizmetle, eserle geçen on iki yıllık mazisidir. Demek ki neymiş: Bu millet lafa değil icraata bakıyormuş. Burada muhalefetin kendine asıl sorması gereken soru şu olmalıdır: 3 genel seçim, 2 yerel seçim ve 2 halk oylamasından başarıyla birinci olarak çıkan bir partinin genel başkanı diyor ki: "30 Mart yerel seçimlerinde de birinci parti olmazsam istifa ederim." Asırlık, yarım asırlık partilerin bence oturup bu durumu iyice bir tefekkür etmeleri gerekiyor.

Ayrıca, muhalefet her seçim sonrası makarna ve kömür edebiyatı yapmayı, milletin tercihini ve sahip çıktığı iradesini küçümsemeyi bir kenara bırakmalı ve kendi hatalarından ders çıkarmalıdır.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Yolsuzluğa gel, yolsuzluğa!

A. EMİN ÖNEN (Devamla) - Halkın oyunun her şeyden üstün ve belirleyici olduğu hafızalara kazınmalıdır.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Milyon dolarlara gel, milyon dolarlara!

A. EMİN ÖNEN (Devamla) - Çok değerli milletvekilleri, muhalefet her seçim öncesi gerilim siyaseti ve karalama yaparak, iftira, hakaret içeren, milleti montajlarla aldatmaya çalışan şer ittifaklarla AK PARTİ'yi yıkmaya çalışan bir tutum içinde olmamalıdır. Milletimiz meselenin sadece yolsuzluk ve rüşvet araştırmak olmadığını, AK PARTİ üzerine, Türkiye üzerine oynanan bir oyun olduğunu çok net bir biçimde görmüştür. Apaçık Türkiye'yi hedef alan bir darbe girişimi olduğunu anlayan milletimiz seçimlerde bu iradesini herkesin anlayacağı net bir biçimde açık farkla ortaya koymuştur. Sonuç olarak ise ülkemizdeki mahallî idareler seçimler tarihinin en parlak sonuçlarından birini almıştır AK PARTİ. Muhalefet ise 30 Mart seçimleriyle birlikte iktidarın alternatifi olamayacağını kanıtlamıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şunu burada özellikle vurgulamak istiyorum: Türkiye'de 2002 yılı öncesinde kaybedilen siyasi itibarı AK PARTİ yeniden kazandırmıştır. Türkiye'nin 2023 hedefine ulaşmasını sağlayacak adımları ve küresel dünyada ülkemizi güçlü kılacak yatırımları AK PARTİ Hükûmetleri yapmıştır. Bugüne kadar AK PARTİ'nin aziz milletimiz adına yaptıkları ortadadır ve milletinden saklayacak hiçbir şeyi de yoktur. Hakkında Meclis soruşturması yapılması istenilen Avrupa Birliği eski bakanı ve İstanbul Milletvekili Egemen Bağış'ın bakanlıktaki görevi süresince ve AK PARTİ hizmetlerinin gerçekleşmesinde bugüne kadar önemli katkıları olmuştur. 17 Aralıktan bugüne kadar muhalefet partileri 4 bakanın rüşvet, kaçakçılık, nüfuz, nüfuz ticareti, resmî belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlediklerini iddia etmişlerdir, ancak ortaya bu iddialarını doğrulayacak hukuka uygun belgeleri koyamamışlardır. Fakat başta, zan altında bırakılan 4 bakan hesap vermenin sorumluluğu gereği kendi iradeleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisine 19 Mart 2014 günü bizzat başvurarak haklarında Anayasa'nın 100 ve İç Tüzük'ün 107'nci maddesindeki usuller doğrultusunda Meclis soruşturması yapılmasını istemişlerdir. Ayrıca, AK PARTİ Grubu olarak 55 milletvekilimizin imzasıyla verilen önergeyle bugüne kadar 4 bakan arkadaşımız hakkında kamuoyunun gündemini meşgul eden konuların Meclis soruşturmasıyla araştırılması istenilmiştir.

Biz, AK PARTİ olarak kimseden bir konuyu gizlemiyoruz, varsa olay ve iddiaların üzerini de örtbas etmiyoruz. Bu onurlu duruşta da görüldüğü üzere Meclis soruşturmasının açılmasını bizzat AK PARTİ olarak biz istiyoruz. Bizim derdimiz, gerçeğin hukuki gerekçeleriyle birlikte ortaya çıkmasıdır. Kim yanlış yaptıysa hukuk kuralları içerisinde ceza almasından da asla rahatsız olmayız. Bütün bunlar yapılır ve yaşanırken hukukun en temel ilkesinin masumiyet karinesi olduğunu da bir kez daha çok değerli milletvekillerine hatırlatmak istiyorum.

Sözlerimin sonunda, AK PARTİ siyasi tarihimizde her zaman kararlı ve omurgalı bir duruş sergilemiş, inandığı değerleri savunmuş ve ilkeli davranışını muhafaza etmiştir, etmeye de devam edecektir diyorum.

Az önceki oturumda da aslında maksat hasıl olmuştur. Kendi önergemiz ve çok değerli milletvekillerinin katkılarıyla 453 milletvekilinin aldığı karar açıkça göstermiştir ki, Meclis soruşturması komisyonu kurulacak, gerekli araştırma yapılacaktır. Ayrıca bir komisyonun da kurulmasına bu anlamda bir gerek kalmamıştır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)