GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SANAL ORTAMDA İŞLENEN SUÇLAR SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:79
Tarih:22.04.2014

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum. Sizi ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Avrupa Birliği Bakanı ve eski Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı ve Onursal Başkanı olarak Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesinin -Avrupa Konseyinin bir sözleşmesinin- Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu'nun bugün Meclisimizin gündemine gelmesinden büyük bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim ve özellikle de tüm grupların bu konuda desteği için de ayrıca teşekkür ediyorum.

Aslında, Avrupa Konseyinin 204 tane sözleşmesi var. En son sözleşmesi, kadına yönelik şiddetin ve aile içi şiddetin önlenmesiyle ilgili sözleşmeydi ve İstanbul Sözleşmesi: Bu sözleşmeye ilk imza atan ülke, Türkiye olmuştur ve Meclisinde onaylayan ilk ülke de Türkiye olmuştur yani ilk onaylayan Meclis de Türkiye Büyük Millet Meclisi olmuştur. Fakat bugün baktığımız zaman, hâlâ, Avrupa Konseyinin bazı sözleşmelerini onaylamadığımızı ya da imzalamadığımızı görüyoruz. Aslında, Türkiye'nin bu konuda daha hassas olması gerekiyor. Yıllardır, biz de on iki yıldır, bu konuda çaba sarf ediyoruz.

Fakat bu sözleşmelerin, biraz önce, Sayın Zozani güncelliğini yitirdiğini söyledi. Bunlar güncelliğini yitiren sözleşmeler değildir. Öyle olsaydı, 1950 yılında hazırlanmış ve 1954 yılında bizim imzaladığımız ve 1954 yılında onayladığımız Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de güncelliğini yitirmiş olurdu. Fakat Avrupa Konseyi ek protokollerle... Eğer bir değişiklik yapılması isteniyorsa ya da ekleme yapılması isteniyorsa, sözleşmeye bir ek protokol hazırlanıyor ve bu ek protokol de ülkelerin imzasına açılıyor ve ülkeler de bunu imzalayarak ve meclislerinde onaylayarak o güncelliği sağlıyor. Fakat burada önemli olan, her ülkenin sadece bu sözleşmeyi imzalaması yetmez, sadece meclisinde onaylaması yetmez, bu sözleşme doğrultusunda kendi ulusal yasalarını da çıkarması gerekiyor. Umarım, Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu konvansiyon onaylandıktan sonra burada buna uygun yasayı hep birlikte kabul eder, birlikte bu yasayı çıkarırız.

Aslında, son günlerde en çok tartıştığımız konu şu: Bir taraftan, ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğü -buna sosyal medya da dâhil- diğer taraftan, kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunması ve özellikle de özel hayatın gizliliğinin korunması ve bu ikisi arasındaki dengeyi nasıl sağlayacağız? Bu ikisi arasındaki dengeyi sağlamak için, aslında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, birçok uluslararası konvansiyon ve de birçok uluslararası karar ve tavsiye kararları, âdeta, bir yol haritası çizmiş, bir rehberlik edinmiş. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesi ile 10'uncu maddesine baktığımız zaman, daha 1950 yılında kişilerin özel hayatının gizliliğinin korunması konusunda neler yapılması gerekiyor ve ifade özgürlüğü anlamında nasıl değerlendirilmesi gerekiyor...

Aynı şekilde, 1970 yılına baktığımız zaman, Avrupa Konseyinin kararları var, tavsiye kararları var. İnternet'le ilgili, bilgisayar ve İnternet ortamı, teknoloji daha günlük hayatta yeni kullanılmaya başladığı zamanda bile uluslararası örgütlerin bu anlamda aldığı kararlar var. Fakat maalesef, Türkiye özellikle Avrupa Konseyinin 108 no.lu Sözleşme'sini imzalamasına rağmen hâlâ Meclisimizde onaylanmadığını görüyoruz ve 47 ülke içinde sadece San Marino hiç imzalamamış ve imzalayıp da onaylamayan ülke de sadece Türkiye. Bunu da bir an evvel çözmemiz lazım ki özellikle bilgilerin otomatik işleme tabi tutulduğu bir ortamda kişisel verilerin saklanmasıyla ilgili bir konvansiyondur. Bunun mutlaka bir an evvel uygulanması lazım, imzalanması lazım, daha doğrusu Meclisimiz tarafından onaylanıp gerekli düzenlemelerin yapılması lazım.

Sayın Zozani, burada BDP Eş Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş'ın Şanlıurfa mitinginde İletişim Başkanlığının, TİB'in bir engelleme yaptığını söyledi. Biz İnternet Dairesi Başkanını aradık ve böyle bir işlemin yapılmadığı konusunda bize bir bilgi verdi. Tabii, kendilerinden yazılı bilgiyi de alacağız, size de iletmelerini isteyeceğiz fakat burada işin doğrusu, böyle bir iddia mantıklı da gelmiyor. Niye mantıklı gelmiyor? Sayın Demirtaş, Eş Başkan, her platformda konuşma yapabilir ve yapıyor da. Sadece söyleyeceklerini Şanlıurfa mitinginde mi söyleyebilir? Hayır. Grup toplantısında konuşuyor mu? Konuşuyor, canlı yayında yayınlanıyor. Diğer platformlarda veya seçim zamanında birçok mitingde konuşma imkânı buldu mu? Buldu. Niye sadece Şanlıurfa mitinginde özellikle konuşması dinlensin önceden ve o gün konuşmasının İnternet ortamında yayınlanması engellensin? Bize, doğrusu, mantıklı gelmiyor, zaten TİB'den aldığımız bilgi de böyle bir işlemin hiçbir şekilde yapılmadığıdır.

Dolayısıyla, değerli Başkanım, çok teşekkür ediyorum söz verdiğiniz için. İnşallah, en yakın zamanda bu sözleşmeye uygun yasaların Meclisimizden geçmesini de arzu ediyoruz ve sözleşmenin hayırlı olmasını diliyorum.

Saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)