GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:70
Tarih:28.02.2014

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 562 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 16'ncı maddesinin 15/B fıkrasıyla ilgili önergemiz üzerine söz aldım. Sizleri tekrar saygıyla selamlıyorum.

Az önce, Türkiye'deki hukuksuzlukları ve bunların yargı alanına yansımalarını anlatmaya çalıştım. Şimdi eğitim üzerinde biraz durmak istiyorum.

Şimdi bu tasarı ile de bir yandan eğitim sistemi, bir yandan da Bakanlık teşkilatı altüst ediliyor, Türkiye'nin geleceği altüst ediliyor. Millî Eğitim Bakanlığı, 25 Ağustos 2011 tarihinde yani iki-iki buçuk yıl önce altüst edildi. İki sene önce kapatılan Yurtdışı Eğitim Genel Müdürlüğü ile Yükseköğretim Genel Müdürlüğü dâhiyane bir yaklaşımla şimdi birleştirilip tek genel müdürlük hâline getiriliyor. AKP'nin ileri görüşlülüğünün, AKP'nin dehasının bir yansımasıdır bu. İki yıl önce "hantal yapı, verimsiz yapı" deyip kapatacaksın, "Biz etkin ve verimli bir yapı kurduk." diyeceksin, iki yıl sonra yine etkin ve verimli bir yapı kurmak için kapattığınız genel müdürlükleri yeniden açacaksınız, kapatırken de, açarken de aynı gerekçe. Buna "AKP dehası" denir.

Değerli arkadaşlar, burada bir noktaya dikkatlerinizi çekmek istiyorum. İki yıl önce Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat Yasası altüst edilirken bir şey daha yapıldı. Millî Eğitim Teşkilat Yasası'ndan "Atatürk", "Atatürkçülük" gibi ifadeler silinip atıldı; ders kitaplarından, mevzuattan Atatürk çıkarılmaya çalışıldı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi mirası zihinlerden, gönüllerden silinmeye çalışıldı.

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Onu İnönü yaptı biliyorsun. İnönü yaptı, paraların üzerinden Atatürk resmini kaldırdı, devlet dairelerinden fotoğrafını kaldırdı. Onu İnönü yaptı, CHP yaptı biliyorsun.

GÜRKUT ACAR (Devamla) - Atatürk, Millî Eğitim Bakanlığına bir yük olarak görüldü. Atatürk'ü kanundan çıkarmak, eğitimden çıkarmak eğitimin sorunlarını çözdü mü? Çözmez, çözemez, çözmedi ki teşkilatı bir daha altüst ediyorsunuz. Demek ki sorun Atatürk ve Atatürkçülükte değilmiş, Atatürk'ü kanundan çıkararak sorunlar çözülmüyormuş.

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - CHP ve İnönü yaptı bunu biliyorsunuz.

GÜRKUT ACAR (Devamla) - Sorunun Atatürk'te ve Atatürkçülükte değil...

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Vesikalar ortada biliyorsunuz.

GÜRKUT ACAR (Devamla) - ...eğitimi akıl ve bilimden uzaklaştırmakta olduğunu, sorunun eğitimi tarikatlara, cemaatlere teslim etmekte olduğunu anlamış olmanızı diliyorum.

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Atatürk'ün portrelerini kim kaldırdı devlet dairelerinden? Paradan resmini kim kaldırdı? CHP kaldırdı, İnönü kaldırdı.

FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Müdahale etmeyin konuşmacıya, ne müdahale ediyorsun! Allah Allah!

GÜRKUT ACAR (Devamla) - Şimdi yine bir tasfiye içindesiniz. Düne kadar el ele, kol kola eğitimi dincileştirdiğiniz, dindar ve kindar bir gençlik yetiştirmek için iş birliği yaptığınız arkadaşlarınızla bozuştunuz, toptan tasfiye için de bu kanunu çıkarıyorsunuz ama A cemaatini kovalayıp B cemaatini, B tarikatını millî eğitimde egemen kılarak çözüm olmayacağı açıktır.

Eğitimde Atatürk'ü ortak bir değer olmaktan çıkaran anlayışla, aklı ve bilimi rehber olmaktan çıkaran bir anlayışla bir yere varılamayacağını artık anlamış olmanız gerekiyor. Üniversiteleri susturarak, bilim insanlarını susturarak bir yere varılamayacağını artık anlamalısınız. Kız çocuklarını eğitimden uzaklaştıran uygulamalarla, çağdaş eğitimi destekleyen vakıf ve dernekleri cezalandırıp dinci dernekleri eğitimde söz sahibi yaparak bir yere varılamayacağı artık anlaşılmalıdır. Dindar-kindar gençlik hedefiyle bir yere varılamayacağını artık anlamış olmalısınız.

Eğitimin temeli Atatürk'ün aydınlanma devrimi olmalıdır, eğitimin temeli akıl ve bilim olmalıdır. Siz bunu yapmadığınız sürece eğitimde başarılı olunması, eğitimin birleştirici olması, eğitimin Türkiye'yi parlak bir geleceğe taşıması mümkün değildir değerli arkadaşlar. Ama ne yazık ki ilk ve ortaöğretimi safsataya dayandırdığınız yetmiyormuş gibi, ayrıca şimdi 0-6 yaş çocuklarının beynini yıkamak ve çağ dışı, bilim dışı kavramları şu 6 yaşına kadar olan nesle aktarmak için ve onların zihinlerine ekmek için çizgi filmleri kullanıyorsunuz. Türkiye bunların farkında değildir zannetmeyin.

Türkiye'de çocuklarımıza da haksızlık ediyorsunuz. Değerli arkadaşlarım, Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülük ahlakın yozlaştırılmasıdır. Çocuklarımıza doğruluğu, dürüstlüğü öğretemezsek, ahlaklı insan olmayı öğretemezsek çıkarmayı, çarpmayı, toplamayı öğretmenin anlamı yoktur. Çocuklar bugün yolsuzlukları, hırsızlıkları görüyor ve yolsuzluğa ve hırsızlığa kılıf bulmayı öğreniyor, güçlünün yanında olursa hırsızlığa ve hırsızlara dokunulmayacağını görüyor. Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülük budur. Çocuklarımızın ahlakı, çocuklarımızın adalet duygusu zedeleniyor, güvenleri yok ediliyor. Yalnızca bugünü değil, Türkiye'nin geleceğini de tahrip ediyorsunuz diyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)