| Konu: | BDP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 29.05.2012 |
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 203 sıra no'lu Türkiye'de işçi ve emekçilerin sendikalaşmaları ve örgütlenmeleriyle ilgili sorunların sebeplerinin araştırılması amacıyla verilen grup önerisi üzerine söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Aleyhte söz aldım. Niçin aleyhte söz aldım? Öncelikle, bir kere uzlaşmamız lazım. Ne üzerine uzlaşmamız lazım? Biz, milletvekilleri olarak, kendimiz, burada nasıl çalışacağımızı, ne şekilde çalışmaları sürdürebileceğimizi ileriye yönelik olarak düzenlemekte güçlük çekiyoruz. Biraz önce, yoklama esnasında bütün komisyonların boşaldığını, yoklama için iktidar tarafının buraya yüklendiğini ve gerçekten de bir çalışma ortamı sağlanmadan çok formalitelerin yerine getirilmesi gibi bir düşüncenin hâkim olduğunu görmek beni bir milletvekili olarak ziyadesiyle üzmüştür. Biz bunu düzenleyemezsek işçilerin haklarının, emekçilerin haklarının önündeki engelleri nasıl tespit edeceğiz, nasıl ortaya koyacağız? Bunun için öncelikle bir uzlaşma zemininin oluşması lazım. Uzlaşma zemini var mı, yok mu? Uzlaşma zemini genel anlamıyla gerçekten yok. Bu memleketin meselelerine hepimizin bakış tarzı ekonomik anlamda çok farklı olmayabilir, bunda yakınlaşabiliriz ama görüyorum ki bunların görüşülmesinde bile birtakım sıkıntılar olduğunu görüyoruz.
Bir kere, bu örgütlenme hakkı, işçilerin problemleri, bunlar anayasal haklar. Anayasal haklar üzerinde ne yapılması lazım? Zaten uzlaşılması lazım. Bunun dışında, kayıt dışı çalışanların yüzde 50'ye ulaştığı bir yerde emekçilerin sorunlarına öncelik vermek mutlaka önemli ama her 100 çalışandan 50'sinin kayıt dışı çalıştığını dikkate alırsanız, o konunun ne kadar sıkıntıda olduğunu görüyoruz. Hatta biraz sonra, bundan sonra görüşülecek yasa tasarısında "grev ertelemesi" gibi başka kanunların içerisine, tasarıların içerisine sıkıştırılmış birtakım olayları da görüyoruz.
Şimdi, teşvik ediyorsunuz, teşvikle ilgili açıklamalarda bulunuyorsunuz. Bakın, teşvikle ilgili hadise istihdam yaratmak açısından konuşulmasına rağmen ne oldu? Daha Meclise o işin mevzuatını yeni taşımaya başladınız. Yani bunun bir altyapısı yok, zemini yok, uzlaşmanın olması lazım. Çalışanlar sıkıntıda, çalışanların hakkını yandaş temsilcilerinin koruması mümkün değil. Bakın, memurların sıkıntısını görüyoruz. Ben uzun yıllardır kamu maliyesiyle uğraşan bir milletvekili arkadaşınız olarak ilk defa beş aydır onların hakkını alamadıklarını görüyorum. Bunu bir yasal zorunluluğa bağlayıp mevzuat eksikliğinden, mevzuatın tamamlanmamasından dolayı bir şeyi ifade edebilirsiniz, ama burada istediğiniz tasarıyı kavgayla dövüşle geçirmenize rağmen çalışanların haklarını ihmal etmek, onlarınkini geciktirmek gerçekten doğru bir şey değildir.
Kayıt dışı çalışanlar ortada. Kadın istihdamı zaten hemen hemen istatistiklere yansımıyor. Yeterli istatistik yok. Ortada şeffaflık da yok. Bu konuda Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanının samimi açıklamaları da var, "Ben yeterli bilgiyi toplayamıyorum." diyor. Devlet yeterli bilgiyi toplayamamaktan gerçekten problemli hâle gelmiştir.
Bu işçi hakkını nasıl koruyacak? İş zaten bulamıyor. Kayıt dışı çalışmaya razı. 2,5 milyon resmî, iş aramayanları da dikkate aldığınızda 5 milyon insanın ne yaptığını görüyorsunuz? İşsiz olduğunu görüyorsunuz. Düşük ücret alıyorlar, almaya mecbur kalıyorlar iş bulmak için. Ücrette de adalet yok. Şimdi bunları Hükûmetin ne yapması lazımdı? Bu ortamı sağlayıp iyileştirmeye gitmesi lazımdı.
Bakın, mevcut durumu bir değerlendirelim. AKP geldiğinden beri işsizlik oranlarında bir düşme yok. Ha, düşme var diyeceksiniz. Sizin zamanınızda bir zıpladı 14'lere, oradan geriye doğru bir gidiş var, ama sizin geldiğinizden bu yana işsizlik rakamlarında oran olarak bir düzelme yok, hâlâ yüzde 10'ların üzerinde, çift dijitli.
2012 yılının ilk çeyreğinde işsizlik oranında düşüş devam ediyor deseniz bile, ekonomik aktivitede önemli bir yavaşlama var. Ekonomik aktivitedeki yavaşlama işsizliği önlemeye bir katkı sağlamaz. İşsizlik, ekonomik aktivite yavaşladıkça ne yapacak? Göreceli olarak azalacak.
2012 yılının ilk çeyreğinde iş gücüne katılım oranı düşmüş. İş gücüne katılım oranı geçen yıl yüzde 49 seviyesindeyken bu sene ilk çeyrekte yüzde 48'e gerilemiş.
Yılın ilk çeyreğinde yıllık istihdam artışı 500 bin civarında. Bu, önceki senelerde, krizden çıkışta neydi? 1-1,5 milyon civarındaydı. Ekonomik aktivitedeki yavaşlama önümüzdeki dönemde iyice hız kesecek. Bu da istihdam artışını ne yapacak? Önleyecek.
Şimdi baktığımız zaman, bu işçilerin örgütlenme hakkı, çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeler Anayasa'da var. Şimdi, Anayasa'da çalışmayla ilgili hükümler, çalışma hakkı ve ödevi, çalışma şartları ve dinlenme hakkı, sendika kurma hakkı, sendikal faaliyetler, grev hakkı ve lokavt; bunların işletildiğini söylemek mümkün mü?
Bakın, çok rahat ifade edebilirim, çok kısa dönemde yüz binlere varan memur sendikalarındaki artışların gerçekten yandaş sendikalara yönelmesinin sebebinin ne olduğunun çok iyi irdelenmesi lazım. Bu önemli bir husus. Çalışanı resmen zorluyorsunuz. İkna odaları kurulmuştu, bunlar onun sonucuydu.
Hangi konuya bakarsanız bakın, gerçekten çalışan bir insan kendi örgütlenme hakkını, diğer haklarını nasıl koruyacak? İş zaten bulamıyor. Biraz önce ifade ettiğim gibi, memur sendikalarının hakkını vermiyorsunuz. Onların hiç olmazsa neyini vermeniz gerekirdi? Öncelikle, madem taş gibi sağlam kamu maliyesinden bahsediyordunuz, avansını verirdiniz, daha sonra mahsup etmek üzere bir şeyler söylemeniz lazımdı. Bakıyorum, bunu yapmaktan da uzaksınız, yapmıyorsunuz. Bunun sebebi de şu: Kamu maliyesinde sıkıntı var. Cari açık ve dış ticaret açığındaki problemler, orayı azaltacakken ekonomik aktivitedeki yavaşlama, neyi ortaya çıkardı? Bütçe açığını ortaya çıkardı. Dolayısıyla, açık tek taraflı iken, şimdi problemli olarak çift taraflı açık hâline gelmeye başladı.
Biraz önce ifade ettiğim gibi, gerçekten işsizlik çift dijitli. Çalışanların yüzde 57'si lise altı eğitimli, yüzde 12'si ücretsiz aile işçisi, yüzde 57'si 10 kişiden az çalışıyor. İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar 2,5 milyon kişi, 2,5 milyon da işsiz; 5 milyon kişi işsiz var. Dolayısıyla bunların ne yapılması lazım? Çok iyi irdelenmesi lazım. Gerçekten, iş adamının ekonomik aktivite göstereceği ortam iyi olsa bu işsizlik de çözülmüş olurdu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Benim bu konudaki görüşlerimi daha fazla ifade etmem mümkün. Sürem bittiği için burada bırakıyorum.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Ayhan.