| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 06.02.2014 |
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; önergeyle görüşülmekte olan 524 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın çerçeve 111'inci maddesinde geçen "Bu tarihi birer yıllık sürelerle iki defa ertelemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir." cümlesinin madde metninden çıkarılmasını teklif ediyoruz. Gerekçemiz şu: Yönetmeliklerin çıkarılması için öngörülen sürelerin birer yıllık süre ile 2 defa ertelenmesi konusunda Bakanlar Kuruluna verilen yetki maddeyi anlamsızlaştırıyor, hiçbir anlamı yok. Uygulama tarihi bize göre net olarak belirli olmalı.
Şimdi, 2010 yılında Devlet Desteklerinin İzlenmesi ve Denetlenmesine İlişkin Kanun'a ek madde ilave ediliyor. Bu madde ile... Ben, bu kanun tasarısı Plan Bütçe Komisyonunda görüşülürken, daha doğrusu, kanun tasarı hâlinde Plan Bütçe Komisyonunda 2010 yılında görüşülürken o Komisyonun üyesiydim ve bulundum. Eğer, bugün bunu buraya getiriyor ve bunu erteliyor iseniz -o günden bugüne zaten ertelediniz- ben Sayın Babacan'ın o günkü söylediklerini AKP Grubunun tutanaklardan okumasını tavsiye ediyorum. Ben utanırım şahsen!
Bunu, defalarca ileri, defalarca ileri... O gün Avrupa Birliği istiyor diye ne yapıyordunuz? Yapıyordunuz. Yapılması mümkün olmayan bir şeyi mi erteliyorsunuz, yoksa yapacaktınız, işin içinde başka bir hinlik var, onu göstermek mi istemiyorsunuz? Beceriksiz misiniz, kabiliyetsiz misiniz, 2010 yılından beri bu.
Şimdi, "Buraya bu maddeyi biz koyuyoruz, iki yıl ertelenmesine Bakanlar Kuruluna yetki verilmesin, şimdi olsun." diyorsunuz. Bunun zaten böyle olması lazım. Bunu değerlendirirken şunu ifade etmek istiyorum: AKP'de gerek kanun yapımında gerekse işin sistematiğe bağlanmasında bir ahenk yok. Önüme ne gelirse, hangi tasarıda gelirse, hangi torbada gelirse ben bunu yapabilir miyim, yapamaz mıyım, gerekli mi, gereksiz mi...
Şimdi, bu yetkiyi versek, iki yıl daha erteleseniz, sonra ne olacak, ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Havuz problemini soruyoruz -Sayın Başbakan Yardımcısı burada- o havuzda konuşulanlar, millete küfredenler doğru mu değil mi, araştırdınız mı? Allah rızası için bir kere sordunuz mu? Bu devleti siz yönetiyorsunuz, bu millete küfrediliyorsa size de küfrediliyor demektir. Nasıl bunu içselleştiriyorsunuz?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sayın Vekilim, bize konuşun bize.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir şey olabilir mi?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Karşınızda biz varız.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Sayın Başbakan Yardımcısı Genel Kurul üyesi.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Genel Kurula konuşursanız...
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Sizi hiç ilgilendirmez. Ben size gayet açık soruyorum, siz bunun doğru olup olmadığını biliyor musunuz? Diğer bakanlara da sordum, öğrenmek istiyorum tutumunuzu. Yalansa "yalan" deyin, millet onu öğrenmek istiyor, söyleyin.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Sayın Vekilim, o, temizlerden.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Şimdi, nereden bakarsanız bakın, eğer bu millete küfrü içinize sindiriyorsanız, bu milletten aldığınız meşruiyetin bir anlamı yok sizin açınızdan. Böyle bir şey olabilir mi?
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Kim, nerede küfretmiş, bana bir söyler misiniz?
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Hiç duymadın mı Sayın Vekil, duymadın mı?
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Söyler misin, bir duyayım. Sen söyle.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Her tarafta dolaşıyor, duymadın mı? Havuzdakiler, havuzdakiler.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Kim ne kötü söz söylemişse...
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - "Yalan mı doğru mu?" diye soruyoruz. "Biliyor musun?" diye soruyoruz. İçine sindiriyor...
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Sor, ona sor.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Ona sordum zaten, ona sordum.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Kim bu millete küfretmiş, nerede? Allah Allah!
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Sizin arkadaşlar "Bize söyleyin." dedi; al, size de söylüyorum, nasıl içinize sindiriyorsunuz? "Doğru mu yanlış mı?" diye soruyorum, yetkili burada.
Dün anlattım havuz problemini, eskiden alttan boşalırdı, şimdi boşalmıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu millete saygı duymanız lazım, bu milleti siz idare ediyorsanız bu idare ettiğiniz millete edilen küfre de karşı çıkmanız lazım eğer o söylenilenler doğru değilse. O söylenilenlerin doğru, yanlış olduğunu bulmak sizin göreviniz.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar sunuyorum Sayın Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)