GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:56
Tarih:04.02.2014

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir AKP klasiği hâline gelen hukuk tanımaz torba tasarı önümüzdedir. 524 sıra sayılı Tasarı'nın 62'nci maddesiyle ilgili önergemiz üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Engelli yurttaşlarımızın tüm yurttaşlarımız gibi hak ve özgürlüklerini yaşayabilmesini, tüm yurttaşlarımızla birlikte eşit şekilde toplumsal yaşama katılmalarını sağlamak herkesin görevidir; insan olmanın, sosyal devlet olmanın gereğidir.

Son yıllarda, bazı rakamlarla, ilerlemeler sağlandığı söylenebilir ancak engelli yurttaşlarımızın eşit yurttaşlar olarak ekonomik, sosyal ve siyasal hayata katılmaları konusunda Türkiye'nin alınacak daha çok yolu vardır. Kanunun amaç maddesinde yapılacak iyileştirmeyle bu yolun kısaltılması mümkün değildir. İyi niyetler yazmak yeterli değildir. Türkiye'nin radikal, sonuç alıcı adımlar atması zorunludur.

Değerli arkadaşlarım, rapor sistemini değiştirerek, mevzuat değişikliği yaparak engelli sayısını 1 milyon 780 bine düşürebilirsiniz, bir anda 5-6 milyon engelli yurttaşı mevzuat değişikliğiyle engelli olmaktan çıkarabilirsiniz ama bu, yurttaşların yaşadığı sıkıntıları önlemez.

İstatistiklere göre, 5-18 yaş grubunda 160 bin engelli çocuk eğitimden uzak. Eğitimden uzak olunca her şeyden uzak kalacak, kaderine razı olacak demektir. Bizim görevimiz, çocuklarımıza kaderlerini değiştirebilecek fırsatları sunmaktır.

Yine, sizin istatistiklerinize göre, kamu ve özel sektörde engelli kadrolarının yaklaşık 35 bini boştur. Bunun 7 bini kamuda. Binlerce engelli iş arıyor, aş arıyor ama kadrolar boş duruyor. Neden bu kadrolara atamalar yapılmıyor anlamak mümkün değil. Aile Bakanlığında bile 30 kadronun boş olduğu görülüyor. Bakınız, bu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu Bakanlığın örnek olması gerekmez mi? Neden bu kadrolar boştur? Engelliler için kanun çıkarıyoruz ama kadrolar boş duruyor

İstihdamla ilgili verilere bakıyoruz, bir tutarlılık yok. Bakanlığın sayfasında İŞKUR'un verileri esas alınmış ve diyor ki: "2013 yılında engellilerden kim başvurduysa işe alınmıştır." Değerli arkadaşlarım, bakınız, ama böyle bir şey mümkün değil. Yani, bunun doğru olmasını çok isterim ama bu tablonun kendisi bile güven vermiyor. 2011'de 35 bin kişi başvuruyor, işe yerleştirilen 38 bin kişi. Yani buna nasıl inanalım? 3 bin kişi fazladan yerleştirilmiş. Engellilere verilmiş, bir de üstüne 3 bin daha verilmiş. Ama 2012'de 83.955 kişi başvurmuş, işe yerleştirilen 32 bin kişi ama kadrolar boş duruyor. Burada büyük bir çelişki var. Bunun hangisi doğrudur?

Rakamlarını oynayarak, gerçek olmayan istatistik veriler düzenleyerek, pembe tablolar çizerek bir yere varılması mümkün değildir. Engelli yurttaşlara daha fazla eğitim, daha fazla iş olanağı yaratmanın yolu daha fazla kaynak ayrılmasından geçiyor. Kanunun amacındaki ifadeleri değiştirerek, "özürlü" ifadesini "engelli" yaparak sorunun çözülmeyeceğini artık anlamalıyız.

Peki daha fazla kaynak nasıl ayrılacak? Bunun yolu da yurttaşların vergisini doğru kullanmaktan geçer, Türkiye'yi gerçekten büyütmekten geçer. Ama ne yazık ki iktidardakilerin mal varlığı büyürken, yurttaşların sorunları, engellilerin sorunları da büyüyor.

Engellilerle ilgili onlarca dernek, vakıf var; zor koşullarda engellilere hizmet götürmeye, onları topluma kazandıracak projeleri yaşama geçirmeye çalışıyorlar; birçoğu para bulamadıkları için de bunu gerçekleştiremiyorlar. Engelli vakıfları bağış bulamazken, bakıyorsunuz, iş adamları bir vakfa bağış yapmak için kuyruğa girmişler, Başbakanın oğlunun vakfı söz konusu olunca milyon dolarlık bağışlar yapıyorlar. Genel Başkanımız sordu ama tık yok. Ben soruyorum: TÜRGEV Vakfına 26 Nisan 2012'de 99 milyon 999 bin 990 dolar para yattı mı, yatmadı mı? Bu kadar para neyin nesidir? Başbakan bunun hesabını vermelidir, engellilere bağış bulunamazken iş adamlarının neden TÜRGEV'de kuyruk olduğunu açıklamalıdır.

Değerli arkadaşlar, buradan da söyledim geçen gün. Devletin malı olan, yurttaşların malı olan Oymapınar Barajı mahkeme kararına rağmen Maliye Bakanlığı tarafından teslim alınmadı. Yedi sekiz yıldır bir şirkete para akıtıyor. Yaklaşık 1 milyar lira haksız yere şirketin kasasına gitti. 1 milyarı götür ama vakfa bağış yaz -böyle anlayış olmaz- günahların affolur. Engellilere gelince kaynak yok ama iş yandaşlar olunca paralar şirketlere akıyor.

Değerli arkadaşlarım, bu yolsuzluklar oldukça engellilere kaynak bulunamayacaktır.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)