| Konu: | BİAT KÜLTÜRÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 04.02.2014 |
MUHAMMED MURTAZA YETİŞ (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündelik siyasetin toplumun kıymet verdiği değerleri tüketmesi nadir rastlanan bir durum değildir. Siyasi partilerin iyi çalışılmış programlar yerine tribünlere oynamayı yeğlediği dönemlerde bu hastalık iyiden iyiye kendini gösterir. Hele tartışmaların kızıştığı anlarda en kutsal kavramlar bile tribünleri ikna malzemesi hâline getirilir ve öğütülür.
Elbette siyaset dilinin yerlerde sürünmesinden siyasetçiler dâhil herkes rahatsız ancak bu sorunun güzel tavsiyelerle giderilemeyeceği de aşikâr. Meselenin hakaret, argo, küfür içerikli konuşmalarla sınırlı olmadığını, daha rafine bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu da bilmemiz gerekiyor. Evet, siyasetin, içinden çıktığı toplumun dilini bilmesi ve yerlileşmesi gerekiyor. İçinden çıktığı toplumun dilini bilen siyaset, onun tarihini, coğrafyasını, edebiyatını, şiirini, toplumsal çeşitliliğini ve hayallerini de bilen siyasettir.
Değerli arkadaşlar, değer dünyamıza ait kavramlar ve kurumlar toplumsal hayatımız için son derece önemliyken özellikle Batılılaşma serüveni içerisinde bu kavramlar unutturulup toplumsal hayatın dışına çıkarılmıştır. Son günlerde 17 Aralık kaos oluşturma süreciyle birlikte bu süreçte dinî literatürün bolca kullanılması ve bu literatür üzerinden meşruiyet arayışlarına girilmesi karşımıza yepyeni bir kavram dünyasını da getirmiştir: Firavun, Hâmân, mülâane, biat kültürü. Her biri birbirinden farklı olayların, farklı zeminlerin sembolleri olan bu kavramlar anlam zemininden koparılarak güncel siyasete boca edilmeye çalışılıyor.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Düzce Milletvekili anlattı kavramları.
MUHAMMED MURTAZA YETİŞ (Devamla) - "Biat" kavramı da bu yaralayıcı süreçten nasibini almıştır. Yelpazenin sağındaki, solundaki birçok siyasetçinin ağzından bir karalama aracı olarak "biat kültürü" sözünü duyar olduk. Bu kavramla, siyasi muarızlarının, liderlerinin yaptığı her türlü uygulamaya, söylediği her söze, aklı bir kenara bırakarak, kayıtsız şartsız itaat ettikleri kastediliyor.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Siz ne kastediyorsunuz?
MUHAMMED MURTAZA YETİŞ (Devamla) - Bu kullanım aynı zamanda dinî alanın akıl dışılığını iddia eden ve bireysel donanımı, sosyolojik tezahürü ne olursa olsun dinî görünürlük taşıyan herkesi ve her kavramı akıl dışı, çağ dışı gören pozitivist yaklaşımın da bir tezahürüdür.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Siz ne anlıyorsunuz biattan, onu söyleyin. Hemen dini karıştırdın yine araya, dini kullan bakalım.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Düzce Milletvekili gibi "Tayyip Erdoğan Allah'ın vasıflarını haizdir." mi diyelim? "Ona dokunmak ibadettir." mi diyelim?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, gündem dışı konuşan arkadaşımıza karışmayın.
MUHAMMED MURTAZA YETİŞ (Devamla) - Hadi, solun bu literatüre uzaklığını mazur görelim çünkü ideolojileri farklı ama yılların sağ cenah siyasetçilerinin dahi "biat kültürü" kavramını benzer biçimde kullanması, en hafifiyle, yerli olamamakla izah edilebilir.
Değerli arkadaşlar, "biat" kavramının Arapça aslı "alışveriş" anlamına geliyor. Kavram, görüşülüp konuşulan, üzerinde anlaşmaya varılan bir hususta iki tarafın karşılıklı anlaşması anlamındadır. Biat, Hazreti Peygamber'e nispet edildiğinde hem dinî hem siyasi bir anlam ifade ediyor. Dört Halife Dönemi'nde devlet başkanını seçmek ama sonrasında da, Emevilerle birlikte başlayan Saltanat Dönemi'nde de o saltanat sahibi, sultayı ele geçiren şahsa bağlılık sunmak anlamına götürülmüştür.
Nihayetinde, biat, sonunda hukuki yaptırımı olan, gönüllülük temeline dayalı sosyopolitik bir akittir. Biat bir narkozlama kurumu değildir arkadaşlar, aksine, seçmenin seçtiği yöneticisini aktif takip etmesini ifade eder ve bu anlamda da katılımcı demokrasiden başka bir şey değildir. Basmakalıp düşüncelerle, bu yaklaşımlarla geleceğimizi oluşturabilmemiz mümkün değildir; yeter ki meselelerimizin çözümünde, Cemil Meriç'in ifade ettiği gibi, ideolojilerin deli gömleğinden sıyrılalım ve günümüzü kendi gerçek kavramlarımız üzerinden yorumlamaya çalışalım.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)