| Konu: | BARTIN MİLLETVEKİLİ YILMAZ TUNÇ VE 77 MİLLETVEKİLİNİN; BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 24.01.2014 |
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'yi hukuk devleti olmaktan çıkaracak, Türkiye'nin temelini sarsacak 523 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 15'inci maddesiyle ilgili önergemiz üzerine söz aldım, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Tüm uyarılara rağmen, Anayasa'ya aykırı bir şekilde, Türkiye'yi bir kaosa sürükleyecek şekilde, dayatma ve dayak ile bu teklifin görüşmeleri sürdürülüyor. Genel Başkan Yardımcımız Bülent Tezcan'a dün yapılan saldırıyı buradan şiddetle kınıyorum öncelikle.
15'inci maddede ne var, oraya gelelim. Genel Sekreterlik kaldırıldığı için yaptığı işler de kaldırılıyor. Paralel devlet ortaya çıkınca, çeteler ortaya çıkınca, Adalet Akademisinde Genel Sekreterliğin fazlalık olduğu anlaşılmış. Şimdi anlaşıldı demek ki, kaldırılıyor bunca zaman sonra. Bunu anlamak mümkün değildir değerli arkadaşlarım.
Düne kadar kol kola olduğunuz, "Gökten ne yağar da yer kabul etmez." diye güzellemeler düzdüğünüz insanlara, şimdi "çete" diyorsunuz, "kumpasçı" diyorsunuz. Peki, bu paralel devlet oluşurken, devlet içinde çeteler oluşurken siz ne yapıyordunuz? Herhâlde ayakkabı kutularıyla meşguldünüz, vakıf işleriyle meşguldünüz. Sizin bugün şikâyet etmeye hakkınız yoktur. Hukuk devletini hukuk devleti olmaktan çıkarıp kumpas devleti, çete devleti, ayakkabı kutusu devleti hâline getiren AKP iktidarıdır.
Tüm bunları örtmek için şimdi yargıyı hedef yaptınız. Yargıyı Adalet Bakanının, Başbakanın emrine sokarak, adaleti dinamitleyerek bunları örteceğinizi sanıyorsunuz. Bütün Türkiye'yi ateşe atıyorsunuz. HSYK şimdi bile hallaç pamuğu gibi atılıyor, bütün yargıya gözdağı veriliyor. Bundan sonra savcılar ancak garibanlara dava açar konuma gelecektir. Artık sadece garibanlar ve Hükûmet muhaliflerinin yargılanacağı bir Türkiye göreceğiz, öyle bir Türkiye olacaktır.
Bir aya yakındır yolsuzluk fezlekeleri Meclise gelmedi. Bakan olarak, İzmir Başsavcısına "Yolsuzluğu örtbas et, kapat." diyerek telefon ediyorsunuz, yolsuzluk soruşturmasını kapatmayınca Samsun'a gönderiyorsunuz.
Sayın Bakan, hem Müsteşarınız hakkında hem de sizin hakkınızda 2 tane fezleke var. Şu anda istifa edip gitmeniz lazım. Sayın Başbakanın oğlu dokunulmaz olacak ama "Hükûmet istifa." diyen mahkemeye gönderilecek. Böyle bir vicdan olmaz değerli arkadaşlarım. Böyle bir ülkede ve hukuk olmaz, adalet olmaz. Yarattığınız bu hukuksuzluk canavarı bir gün sizi de yutacaktır, bunu unutmayın.
Değerli arkadaşlar, geçen gün burada kamu zararlarıyla, yolsuzluklarla ilgili konuşurken yaklaşık 2 milyar dolarlık Oymapınar Barajı'nın bedava verilmesini kamu zararına örnek olarak göstermiştim. AKP'li arkadaş "Danıştay iptal etti ama yapılacak bir şey yok, kamunun zararı da yok." anlamında ağzına gelen bazı şeyleri söyledi. Bunlar doğru değildir. Yapılacak şeyler vardır. Eğer kararları uygulanmayacaksa, bu mahkemeler neden var değerli arkadaşlarım? Mahkeme kararlarının arkasına dolanmak, mahkeme kararlarını eğip bükmek için kanun çıkarılan ülkeye hukuk devleti denmez.
Şimdi, bakın, özelleştirmeyi alan şirket fabrika için 305 milyon dolar ödedi ama bunun yanında 2 milyar dolarlık barajı bedava aldı. Bedava barajdan elektrik satarak yıllardır haksız kazanç elde ediyor. Yedi yılda Oymapınar Barajı üzerinden satılan elektrikten şirketin kazandığı para yaklaşık 800 milyon liradır. Yalnızca 2012 yılında resmî rakamlara göre şirketin kasasına giren para 196 milyon 905 bin liradır. Bunlar Enerji Bakanlığının resmî rakamlarıdır. Yani bedava verilen baraj özelleştirme bedelini ödeyecek, üstüne kırk yıl da para kazanacak, siz de buna "özelleştirme" diyeceksiniz; bunu iptal eden mahkemeyi de, mahkemenin kararını da yok sayacaksınız. Mahkeme "Yurttaşın parasını yandaşlarınıza aktaramazsınız." diyecek, siz "Bu paralar alınmasın, şirketin cebinde kalsın." diye kanun çıkaracaksınız, sonra buna da "millî irade" veya "hukuk" diyeceksiniz. "Bugün, kardeşler, 800 milyon lira kazandım; gel, sende kalsın, bugün fabrikayı, barajı da geri alıyorum." deseniz bu millet gene en az 4-5 milyar kârda olacaktır.
Değerli arkadaşlarım, fakat siz ne yapıyorsunuz? Bu şirketin sahibi aleyhindeki 17 Aralıktan sonraki ikinci yolsuzluk soruşturmasını örtbas ediyorsunuz ve ettiniz bile. Bunların mallarının üzerine konan tedbiri de kaldırdınız. Bir yandan şirket sahipleri Başbakanın çocukları hayır işi yapsın diye Hanedan Vakfına bağış yarışına girecek, vatandaşın cebinden hortumlanan kaynaklarla bağış yapacak, hayır yapacak; böyle mi, buna mı...
BÜLENT TURAN (İstanbul) - İftira atma, iftira atma.
GÜRKUT ACAR (Devamla) - Buna inanıyorsunuz siz ama halkımız buna inanmaz.
Değerli arkadaşlarım, bu mahkeme kararlarını uygulamamak suçtur.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)