| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 17.12.2013 |
MHP GRUBU ADINA EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının 5'inci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun görüşlerini arz etmek için söz aldım. Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. Bugünkü şehitlerimize de Allah'tan rahmet, ailelerine ve tüm milletimize başsağlığı diliyorum.
Sayın milletvekilleri, bu maddenin gerekçesinde "5018 sayılı Kanun'un 23'üncü maddesine istinaden bütçe uygulamasına kolaylık sağlamak" diye aktarılıyor. Zaten 5018 sayılı Yasa AKP tarafından uygulanmamak için çıkarılmış. Siz bunu buraya niye koyuyorsunuz, hangi usul ve esasa uyuyorsunuz da buna uyacaksınız? Bütçenin yüzde 2'sini bu maddeyle hiç etmiş oluyorsunuz. Bir tek isminiz yok. Ekonomi Bakanlığında yanlışlıkla isim de vardı, onu Zafer Bey harcamaya yetkili olacaktı.
Şimdi, usul, esas dediğimiz zaman "personel giderlerini karşılama ödeneği, yedek ödenek, yatırımları hızlandırma ödeneği, doğal afet giderlerini karşılama ödeneğinin konulması, ilgili kuruluşların bütçelerine aktarılma usul ve esasları" olarak özetleniyor. 2014 yılı bütçesinin orta vadeli maliye politikasının temel hedefleri doğrultusunda hazırlandığı söyleniyor. Gerçekten böyle olup olmadığı tartışılır. Ne yapacakmışsınız? Yurt içi tasarrufları artıracakmışsınız. Öyle mi? Geldiğinizde özel sektörün tasarruflarının yurt içi hasılaya oranı yüzde 24'ler civarındaydı. Şu anda nerelerde? Yüzde 9'lar civarında. 2014 yılında mı aklınıza geldi tasarrufları artırmak?
Şimdi, Anayasa'yı çiğniyor ekonomik açıdan AKP. Neden çiğniyor? Daha önce size söyledim, siz şu anda tesadüfen temsil ediyorsunuz Hükûmeti. Millî tasarrufları artıracaksınız Anayasa'ya göre, rezil kepaze oldu. Dış ödemeler dengesini sağlayacaktınız, en kötü dönemini yaşıyor cumhuriyet tarihinde. Ekonomik ve Sosyal Konseyi Anayasa'ya âlâyla vâlâyla koydurdunuz, kanunun tasarısı bile ortada yok, ne yaptığınızı bilmiyorsunuz. Dış ticareti ülke yararına düzenleyecektiniz, dış ticaret ülkenin aleyhine gelişiyor.
Şimdi bütün bunlara baktığınız zaman AKP'nin bu işi iyi yaptığını söylemek mümkün değil. Sayın Bakan, özellikle ifade etmek istediğim bir şey var. Siz bu Orta Vadeli Program'la Orta Vadeli Mali Plan'dan vazgeçin, ayıp oluyor, yazık oluyor. Bunu mayıs ayıyla haziran ayının 15'inde yapacaktınız, eylül ayının içinde yapmak zaruretini usulsüz olarak, kanunsuz olarak kullandığınız Kanun Hükmünde Kararname yetkisiyle yine de koyduğunuz tarihte yetiştiremiyorsunuz. Bu, beceriksizlik, kabiliyetsizlik, eğer kasıt yoksa. Bunu şunun için söylüyorum: Zaten bir iki ay daha geçse, ben kanun teklifi de verdim Bakanlar Kurulu canı istediği zaman yapsın diye, bir sene geciktirin, gerçekleşme rakamlarını koyun. Korkmayın ya, ne olacak? Yani tutturamıyor olabilirsiniz. Beceriksizliğiniz, kabiliyetsizliğiniz, dünyayı takip edemeyişiniz, ülkedeki konjonktürü takip edemeyişiniz, bunlar olabilir. Bunu itiraf etmekte ne var?
Bakın, ben şimdi Sayın Bakana biraz önce müdahale ettim, tesadüfen siz geldiniz. Sayın Bakana takdir hislerimi ifade edecek bir olayı anlatacaktım, maalesef yok. Bakın, diyor ki: Kişi başına gelir artışı 98 fiyatlarıyla 1,4 kat. Öyle değil mi Sayın Bakan? Sizin iktidarınız döneminde. Öyle, bilmeniz lazım. Bilmiyorsanız orada oturamazsınız. Kişi başına gelir, satın alma gücü paritesine göre 2,1 kat -bu, Maliye Bakanının burada sunuş konuşması- dolar bazında baktığınızda da 3 kat. Siz dolar bazında burada hedef falan ilan edemezsiniz. Birkaç gün önce geldiniz bu kürsüden dediniz ki: "Bizim dolar hedefimiz yok."
Şu, sizin Bakanlığınıza bağlı hazırlanıyor, değil mi? Şuraya baktığınız zaman, millî geliri hem TL bazında hem de dolar bazında böldüğünüz zaman sizin ortalama kur varsayımınız 1,98 küsur değil mi 2014 için?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Varsayım sadece...
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Varsayımınız, tabii.
Ama 98'i bize burada deflatörlerle falan anlatıyordunuz. Her sektörün farklı deflatörü vardır, doğru. Ona göre 98 fiyatlarını hesaplıyorsunuz. İnce bir hesaptır, doğru. Kişi başına gelir artarken niye o doğruyu söylemiyorsunuz da hiç hesabınızda olmayan, kitabınızda olmayan dolara göre hesap ediyorsunuz? 2 misli çıkıyor. Siz hiç Sayın Başbakana bunu anlatırken kabinede, "Ya, efendim, biz bunu böyle yapıyoruz ama bir de Allah'tan korkarız; 1,4 çıkıyor bu deflatöre göre. Arkadaşlar bu kadar emek çekiyorlar, Planlamada sektör sektör bakıyorlar, inceliyorlar. Asılıyoruz asılıyoruz, çekiyoruz çekiyoruz 1,4 katı geçmiyor." Niye demiyorsunuz bunu?
Ama Maliye Bakanını biraz önce tenkit ettim, oradan bağırdım, laf attım ama burada onun hakkını teslim edecektim. En azından buraya bunu yazma cesaretini, yüreğini göstermiş. Merkez Bankası Başkanı konuşuyor, sahip çıkamıyorsunuz siz, sahip çıkamıyorsunuz. Hani, nerede? Dünyaya ne diyeceksiniz? Merkez Bankası başkanları, hepsi konuştu geçmişte.
Bakın, şurada enteresan bir şey var. "Doğru, merkez bankaları daha fazla konuşuyorlar ama halk arasında 'Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz.' diye bir söz vardır. Bu iletişimi yaparken de çok fazla tekrara düşmemek gerekiyor." diyor.
Şimdi, Merkez Bankası Başkanının açıkladığını, siz bu kur meselesini falan size sunuş yaptıklarında kabinede incelemiyor musunuz? Planlamada bu arkadaşlar bunun kralını bilirler, kralını bilirler. Siz orada görüşmüyor musunuz? Gerçi, sizin Planlamada faaliyet gösterdiğiniz veya şimdiki Kalkınma Bakanlığında o alanda bu işler aşağıda hesaplanır, siz ona göre hesap yaparsınız. Belki çalıştığınız süre boyunca ilginizi çekmemiş de olabilir ama gerçekten üzücü bir davranış.
Burada kim neyi söyleyecekse açık seçik söylemeli. Ben biraz önce Sayın Bakana müdahale ettim, şunun için: 24-25 milyar dolar sizden önceki dönemde alınmış, 13 milyar dolar -onun ifadesiyle, yanılıyorsam izah edin- o zaman alınmış. Sanki 40 milyar dolar eski hükûmetin borcuymuş gibi ifade etti. Onun için söyledim "Kurnazlık yapma." diye. Yoksa, Sayın Bakan, gerçekten ne yapıyor -burada hakkını yememek lazım- ifade ettik.
Bunun dışında ne var derseniz? Bakın, maliye memuruyla kavga ediyor. Sayıştaya ben soru gönderdim Meclis Başkanı aracılığıyla on tane. Araştırma önergesi de verdim. Bana gelen cevap bakın, Sadık Yakut Bey imzalı geldi. Açtım telefonu "Ben bunu kamuoyu önünde deklare edeceğim, sizin imzanız var, mahzuru var mı Sayın Başkan?" dedim. "Yok" dedi. "Muhtemelen, Sayın Başkanın izinli olduğu bir günde ben imzaladım." dedi.
Denetim başladıktan sonra denetimden vazgeçilen veya denetim sonucu rapor düzenlenmeyen kurum var mıdır? Denetimden vazgeçilen kurumlar hangileridir? Ben soruyorum bunu. Bakın, cevap nasıl: "Denetçisinin vefatı, emekliliğe ayrılması ya da yurt dışına gitmesi gibi beklenmedik sebeplerle çok sınırlı sayıda kurum denetimi tamamlanamadığı için revize edilmek zorunda kalınmıştır." Bu cevap mı Allah'ınızı seversiniz soruya? Altındaki imza da nedir? Sayın Başkan Vekilinin imzası.
Sayın Bakan, sizin aracılığınızla Sayın Bakana verecektim, duyurmak istiyorum: Gelin hep beraber burada Sayıştay için bir araştırma komisyonu kuralım. 4 tane bu işi bilen her partiden milletvekilini koyalım, karşısına da oturtun -siz seçtiniz Sayıştay Başkanını- ne cevap verecek bir bakalım. O zaman kim sevinecek, kim hicap duyacak hep beraber göreceğiz.
Yüreğiniz olsun biraz ya. Koyun önüne, Sayıştay gelsin, denetimi benim adıma yapıyor, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına yapıyor. Niye kaçırıyorsunuz bundan, niye kaçırıyorsunuz? Ne diyeceğiz biz sanki geldi... Yapamadıysa "yapamıyor" deriz. Benim ifade etmek istediğim hususlar bunlar.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Yolsuzluk çok, yolsuzluk!
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Ancak bir şeyi ifade etmek istiyorum: Devlet ciddiyet ister Sayın Bakan; eş dost, arkadaş işi olmaz, devlet işi ciddiyet ister. Siz 98 fiyatlarıyla nasıl hesaplandığını Sayın Başbakana lütfen anlatın, bir daha öyle 3 katı dolarla arttık falan demesin. Derken onu da söylesin
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Programda yazıyoruz.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Bu sizin vebalinizde, tamam mı, bu sizin vebalinizde. Zaten siz bu programı bilgi saklama amacıyla yarıya düşürdünüz, üçte 1'e düşürdünüz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Millet fellik fellik bilgi arıyor. Eski o programların tamamında detay detay bilgiler vardı, millet aradığını bulurdu. Korkuyorsunuz o bilgilerin detayının bilinmesinden.
Saygılar sunuyorum. Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)