| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 16.12.2013 |
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Saygıdeğer Başkanım, yüce Meclisimizin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağlık Bakanlığımızın 2014 yılı bütçesinin Genel Kurula sunumu için söz almış bulunuyorum.
Konuşmama, Sağlıkta Dönüşüm Programı'na on bir yıl boyunca bu yüce çatı altında çok büyük destek veren siz değerli milletvekillerimize teşekkür ederek başlamak istiyorum.
Başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımıza özellikle ve öncelikle teşekkür borcumuzu ifade etmek isterim.
Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın ruhunu ve gereklerini sağlık çalışanlarımız içselleştirmemiş olsalardı biz bugün bu başarılardan bahsedemezdik. Bu büyük başarının gerçek kahramanları olan doktorlarımıza, hemşirelerimize, bütün sağlık çalışanlarımıza ve büyük fedakârlıklarla hizmet bayrağını taşıyan değerli sağlık yöneticilerimize huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Hiç şüphe yok ki bu süreçte en büyük teşekkürü halkımız hak ediyor. Bu millet, bu asil millet kendisine sunulan hizmeti büyük bir kadirşinaslıkla destekledi, her seçimde arkamızda durarak bize güç verdi. Bu sayede büyük dönüşümü gerçekleştirmemiz mümkün oldu. Hizmetlerin en iyisine, en güzeline layık olan aziz milletimize de huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum.
"Önce insan, önce sağlık." diyerek yola çıktık ve devasa bir dönüşümü gerçekleştirdik. 2002 yılında 71,8 olan doğumda beklenen yaşam süresi 2012 yılında 76 olarak gerçekleşti. Bebek ölüm hızı bin canlı doğumda 31,5'ten 7,4'e, anne ölüm oranı, 100 bin canlı doğumda 64'ten 15,4'e; sağlık hizmetlerinden genel memnuniyet oranı yüzde 39,5'tan yüzde 75'e yükseldi. Daha birçok göstergede önemli iyileşmeler ve gelişmeler oldu. Bütün bunları istikrarlı bir yönetimle, gelişen ekonomiyle yaptık. Çok açık söylemeliyim ki Sağlık Bakanlığının tek başına böyle devasa bir reformu gerçekleştirmesi mümkün değildir. Bunun arkasında kararlı bir Hükûmet, bu meseleyi sahiplenen bir Başbakan var. Destek veren Maliye, Hazine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarına ve yüce Meclise tekrar burada teşekkür ediyorum.
Bu başarılarımızın uluslararası yansımaları ülkemizin, hepimizin iftihar vesilesidir. Bakın, Dünya Sağlık Örgütü ülkemizin sağlıktaki durumunu 2002 yılı için şöyle özetliyor: Yeni bin yılın başında Türkiye, sağlık sektörünün performansı, sağlık sonuçları, mali koruma ve hasta memnuniyeti penceresinden bakıldığında hem OECD ülkeleri arasında hem de Dünya Sağlık Örgütü Avrupa bölgesinde en alt sıradaydı. Aynı Dünya Sağlık Örgütü 2012 yılında ise "DSÖ Tallinn Sözleşmesi'nin 'sağlıkta hakkaniyet' ve 'cevap verebilirlik' prensiplerini uygulayan ülkeler için Türkiye başarılı bir örnektir." diyor. Meksika örneği veren arkadaşlarımıza bu cümleleri de hatırlatmak isterim.
Evet, bütün bu takdirlerin ışığında diyoruz ki: "Durmak yok, yola devam!"
Dünya Sağlık Örgütünün Tallinn Sözleşmesi ve "Sağlık 2020 politikalarıyla uyumlu 2013-2017 stratejik planımızı hazırladık. Dünya Sağlık Örgütü, yaptığımız bu stratejik planla ilgili -şu ifadeleri kullanıyor- Türkiye Sağlık Bakanlığı stratejik planının Dünya Sağlık Örgütü Avrupa bölgesindeki diğer üye ülkeler için örnek olabileceğini ifade ediyor.
Değerli milletvekilleri, şimdi Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ilgili neler yaptığımızı, bundan sonra neler yapmayı planladığımızı kısaca anlatmak istiyorum. Elbette, yürüttüğümüz bu devasa dönüşüm programını bu kısıtlı zaman diliminde tam olarak anlatmam çok mümkün değil. Yüce heyetinize kısaca arz etmek istediğim, başta koruyucu sağlık ve anne çocuk sağlığı hizmetleri olmak üzere birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirdik. Koruyucu ve temel sağlık hizmetleri için 2013 yılında ayrılan bütçe 7,4 milyar TL iken bu rakamı yüzde 13 oranında arttırarak 8,3 milyar TL'ye çıkarttık. Aşılama programına dünyanın en gelişmiş aşılarını ilave ettik. Aşılama hizmetlerini tamamen ücretsiz sunuyoruz. Yüksek aşılama oranlarına devam ediyoruz. Anne ve bebek sağlığı hizmetlerini yaygınlaştırdık ve güçlendirdik. 2002 yılında doğum öncesi bakım hizmetleri yüzde 70 iken 2012 yılında yüzde 97'ye ulaştık. Hastanelerde yapılan doğum oranı yüzde 69'lardan bugün yüzde 97'lere gelmiş durumda. Bebek izleme oranı yüzde 62'lerden yüzde 99'lara ulaştı. Bebek dostu hastane sayısı 141'den 962'ye çıktı. Ülke genelinde yeni doğan tarama programlarını yaygınlaştırdık ve genişlettik. Bu kapsamda, doğuştan kalça çıkığı tarama programlarını yaygınlaştırıyoruz. İşitme taramasını okul çağı çocuklarında da başlatıyoruz. Okul öncesi, çocuklarda, kırma kusurlarına yönelik görme taramalarını başlatıyoruz. Koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetlerini genişletiyoruz. 55 ilde 85 sağlık tesisinde 600 yatakla anne oteli hizmetini sunmaktayız. Aile hekimliğiyle birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirdik. Aile hekimi sayımız bugün 21.200'e ulaştı. Aile hekimi başına düşen nüfusu 2017 yılına kadar 3 binin altına düşürmeyi hedefliyoruz. Aile hekimliğinde yaşa özel periyodik muayeneleri başlatıyoruz.
Değerli arkadaşlar, sağlığın korunması için kapsamlı programları hayata geçirdik. Bu kapsamda kalp damar hastalıkları, kanser, diyabet, kronik solunum yolu hastalıkları başta olmak üzere belirli hastalıklar için ulusal programları uygulamaya koyduk. Özellikle tütünle mücadelede önemli mesafeler katettik. Dünya Sağlık Örgütünün uluslararası değerlendirme kriterlerine göre sigarayla mücadelede 2012 yılında en yüksek uygulama puanı alarak bu alanda lider ülke olduk. Bütün bu programları "sağlığın geliştirilmesi ve teşviki" diye adlandırdığımız programa entegre şekilde yürütüyoruz ve geliştiriyoruz.
Biliyorsunuz, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'miz ile bu alanı yürütmek için genel müdürlük kurduk. İnşallah bu yeni yapıyla salgın hâlindeki obezite başta olmak üzere diğer bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadelemizde etkili sonuçlar alacağız.
Evde sağlık hizmeti uygulamasına devam ediyoruz. Yatağa bağımlı hastaların evde yapılabilecek tıbbi bakım ve rehabilitasyonlarını ev ortamlarında gerçekleştiriyoruz. 2013 yılının ilk dokuz ayında 346 bin kişiye ulaştık. İhtiyacı olan herkese hizmet veriyoruz.
Çok Sektörlü Sağlık Sorumluluğu Geliştirme Programı'nı "devletin tümü, toplumun tümü" anlayışıyla geliştirdik ve yürütüyoruz. Tüm sektörlerle birlikte çalışıyoruz.
Kısaca tedavi hizmetlerimizden de bahsedecek olursak 2002 yılında kişi başı hekime müracaat 2,2 iken 2012 yılında 8,2'ye çıktı. Nitelikli yatak oranımızı 2002 yılında yüzde 6'dan 2012 yılında yüzde 34'e ulaştırdık. Hedefimiz 2017 yılı sonuna kadar bu oranı yüzde 90'ın üzerine taşımak. Yoğun bakım yatak sayımızı da -2002 yılında 869 iken- 11.130'lara yükselttik. Hastanelerimizin hem tıbbi teknoloji kullanım kapasitelerini artırıyoruz hem de kalite ve güvenliğini denetliyoruz. 2013 yılında 314 radyolog ile 301 hastanenin MR, BT, mamografi tetkiklerini 188 kardiyolog ile de 188 hastanede koroner anjiyografilerin uygunluğunu denetledik.
Biliyorsunuz, ülkemizin sağlıkla ilgili en önemli meselelerinden biri de organ nakilleridir. Ülke genelinde canlı ve kadavradan gerçekleşen tüm organ nakilleri ile organ bekleyen hasta bilgilerini içeren yeni Ulusal Organ Nakli Bilgi Sistemi'ni oluşturduk. Bu sayede 2002 yılında 745 olan organ nakli sayımız 2013 yılında 4.196'larda gerçekleşti. Burada, tabii, organ bağışı konusunda, önümüzdeki dönemde, öncelikle bu yüce Meclisteki siz değerli milletvekili arkadaşlarımıza ve tüm kamuoyuna yeni bir kampanyada önemli sorumluluklar düşüyor ve bu anlamda hepinizin desteğini de beklediğimizi burada ifade etmek isterim.
Merkezî hastane randevu sistemini tüm Türkiye'de yaygınlaştırdık. Vatandaşlarımızın 182 numaralı çağrı merkezi üzerinden telefon ile randevu almalarını sağladık. Telefonların ücretli olmasıyla ilgili, inşallah, telefonla randevuda 1 lirayı geçmeyecek bir çalışmayı yürütüyoruz, bunu da en kısa zamanda sonuçlandıracağız. Ama burada bir şeyi daha söylemek isterim: İnternet üzerinden randevular ücretsizdir. Dolayısıyla, telefon kullanan tüm hastalarımızın İnternet üzerinden ücretsiz şekilde randevu alabileceklerini de bilmelerini burada ifade etmek isterim. Günlük ortalama 225 bin işlem gerçekleştiriyoruz. Randevu alarak muayene olma oranı yüzde 45'lerde, 2014 yılında bu oranı yüzde 65'lere taşımayı hedefliyoruz. Bakanlığımıza bağlı tüm hastanelerde "hasta hakları birimi" kurduk ve "hekim seçme hakkı" getirdik. İlaç fiyatlarını ucuzlattık. Tüm dünyada büyük takdir toplayan ilaç takip sistemini kurduk. Bu sistem, karekod kullanılan ve izleme yapılabilen ilk yaygın uygulamadır. Bilindiği üzere karekod ilacın parmak izidir ve 2014 yılından itibaren -inşallah- telefonlarımıza vereceğimiz programlarla hastalarımız kendi aldıkları ilacın karekodunu okutarak bu ilacın "Ruhsatlı mı, izinli mi ve takibi yapılmış mı?" Özgür kardeşim bunu da takip edebilecekler ve dünyada ilk olacak.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - İnşallah...
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) - Herhâlde, teşekkür için -sataşma yok burada- söz alabilirsin.
Reçete bilgi sistemini uyulamaya koyduk. Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı 2013-2017'yi hazırladık. Güvenli ürüne erişimi sağlamak ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında ülkemizde üretilen veya ithal edilen tıbbi cihazların ve kozmetik ürünlerin piyasaya sürülmesi, denetimi, takibi ve gözetimini yapmak üzere üretim, ürün takip sisteminin kurulması çalışmalarına başladık.
Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; yalnızca şehirlerde değil köylerde de 112 acil hizmeti sunmaya başladık. İstasyon sayısını artırıp ambulanslarımızı en son teknolojilerle donattık. Sisteme, hava ve deniz ambulanslarını ekledik, eklemeye devam ediyoruz.
Bakınız, sadece 2013 yılı içinde ulusal ambulans filomuza dâhil edilen yeni ambulans sayımız 710'dur. 2002 yılında Türkiye'nin toplam ambulans sayısı 634'tü, yalnız 2013 yılında Türkiye'nin sağlık hizmetine 710 yeni ambulansı sunduk.
Avrupa'nın en büyük medikal kurtarma ekibini kurduk. 81 ilimizde özel eğitimli 5.367 sağlık personeli yetiştirdik. Bu ekiplerimiz ülke içinde ve ülke dışında göğsümüzü kabartan kurtarma operasyonlarına katıldılar.
2002 yılında hizmet alımı dâhil 256 bin olan çalışan sayısını 2013 yılında 516 bine ulaştırdık yani 260 bin kişilik net bir artışımız var. Uzman hekim, pratisyen hekim, diş hekimi, hemşire, ebe başına düşen nüfusun en fazla olduğu il ile en az olduğu il arasındaki farkı 13'ten 3'e indirdik. Dolayısıyla, hakkaniyetli ulaşımın da altyapısını kurduk.
Sağlık yatırımlarında çok büyük ilerlemeler katettik. 2003-2012 yılları arasında 610'u hastane ve ek binası olmak üzere, 1.522'si birinci basamak sağlık kuruluşu olmak üzere, 2.132 sağlık tesisini tamamladık. Şehir hastanelerinin ülkemizin özellikle bölgede sağlık merkezi olması konusunda önemli bir vizyona hizmet edeceğine inanıyorum.
Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; kamu sağlık harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki oranı 2002 yılında 3,8 iken 2012 yılında devasa bir dönüşüme rağmen bu rakam sadece yüzde 4,1 oldu. Burada geldiğimiz noktayı vereceğim, 2 rakamla dikkatlerinize sunmak isterim. Bu, aynı zamanda "Sağlıkta çok para harcıyorsunuz." tezine verilecek basit bir cevaptır. Ülkemizde 2012 yılında kişi başına kamu sağlık harcaması 753 satın alma gücü paritesi / dolar iken OECD ülkelerinde bu rakam yirmi beş yıl önce yani 1987 yılında 739 satın alma gücü paritesi / dolardır. Bu rakamlar, sunduğumuz sağlık hizmetlerinin finansal verimliliğinin ne kadar doğru olduğunu, ne kadar yüksek olduğunu da göstermektedir.
Burada bir hususa daha dikkatinizi çekmek isterim. İddiaların aksine, cepten yapılan sağlık harcamalarının oranı da azaldı. Bakın, TÜİK'in açıklamış olduğu son rakamlar ne diyor? Yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istiyorum: Cepten yapılan sağlık harcamasının toplam sağlık harcaması içindeki payı 2002 yılında yüzde 19,8 yani yüzde 20 iken 2012 yılında yüzde 15,4 yani yüzde 15,5'larda.
Değerli arkadaşlar, konuşmamın sonunda önümüzdeki dönem hedeflerimizden de kısaca bahsetmek istiyorum. Gece gündüz demeden çalışmalarımıza devam ediyoruz, edeceğiz. Gücümüzü, heyecanımızı ve enerjimizi milletimiz için harcayacak çok daha geniş ufuklara yelken açarak devam edeceğiz.
Gemi Hastane Projesi'ne başladık. Sağlık turizmi kapsamında elde edilen gelirlere vergi muafiyeti getirdik, konaklama tesislerinde sağlık kuruluşu kurulup işletmesi imkânı sağladık. Sağlık tanıtımlarını da önümüzdeki dönemde artıracağız. Ülkemizde serbest sağlık bölgeleri kurulabilmesinin önünü açtık ama burada özellikle Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi inşallah 2014 yılı mart, nisan aylarında ülkemizin hizmetine girecek.
Zamanın sonlarına geldik. Klinik kalite standartlarını geliştiriyoruz. Diyabet, gebelik süreci, doğum, diş protezi, kalça protezi, koroner kalp hastalığı gibi birçok konuda klinik değerlendirmeleri yapıyoruz.
Bizim için en büyük şeref, aziz milletimize hizmet etmektir. Bununla iftihar ediyoruz, gücümüzü milletimizin hem oyundan hem de dualarından alıyoruz. Bize bu millet dua etsin, bize bir defa Allah razı olsun desin yeter, başka bir şey istemiyoruz.
Hepinize teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)