| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 14.12.2013 |
MHP GRUBU ADINA EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 2014 yılı Ekonomi Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini arz etmek üzere söz aldım. Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Bugün, görüşmeleri takip ediyorum, görüşmelerde iktidar partisine mensup arkadaşlar illerine ait temin ettikleri teknik bilgileri, muhalefete mensup arkadaşlar da teorik ve uygulamadaki bilgileri ne yapıyorlar, burada iletiyorlar, bütün millet de seyrediyor. Tabii ki bütçeler görüşülürken bu doğal. Herkes bütçede ne olduğunu, bölgesinde ne olduğunu, ne olması gerektiğini, bunun hesabını soracak. İyi hizmet giden illeri de milletvekillerimiz vatandaşlara anlatacaklar "Biz bunları yaptırdık." veya "Bunlar benim ilime olmadı." diye. Tabii, burada gözden kaçan bir şey var: Geleneksel olan, bütçelerde, hakikaten, milletin o sene ülkede olan biteni takip edeceğine dair, iktidar ve muhalefet partilerinin bütçeler üzerindeki görüşlerini de aktarmasıdır.
Ben Ekonomi Bakanlığı üzerinde görüşeceğim, konuşacağım. Aslında, şimdi görüşülmekte olan iki bakanlıktan bir tanesinde yirmi sene çalıştım, bir diğerinde de müsteşar yardımcılığı görevinde bulundum; hatta İGEME'de de genel sekreterlik yaptık.
Şimdi, şu, Ekonomi Bakanlığı bütçesi, 2014 yılı tasarısı. Çok güzel, Sayın Bakanım. Bunu zatıalinizin gerçekten incelemiş olduğu kanaatini edinmek istiyorum çünkü hızlı gelir, hızlı geçer. Ben planlamaya başladığımda bütçeyle ilgileniyordum, hâlâ bütçeyle ilgileniyorum fakat bu Maliye sizi yanıltıyor, burada o işi yapan arkadaşları da sıkıntıya sokuyor.
Bakın, sayfa numarası filan yok ama "Sayın Bakanımız Zafer Çağlayan'ın programı doğrultusunda yabancı sermaye firmalarıyla ikili ve çoklu yatırımcı görüşmelerini gerçekleştirmek." Doğru. Burası sizin tapulu malınız mı? Emrihak vaki olsa -Allah gecinden versin- kim gidecek buraya? Bir başkasının gitmesi lazım, bakanın değişmesi lazım. Bu isme olmaz bu. Maliye Bakanlığı sizi aldatıyor, kandırıyor, takip etmiyor bunları.
Şimdi, bu, işin ciddiye alınıp alınmadığını göstermesi açısından önemli. Merak ediyorsunuz, söyleyeyim, atladınız belki Sayın Bakan. Diyor ki: "Sayın Bakanımız Zafer Çağlayan'ın programı doğrultusunda yabancı sermayeli firmalar ile ikili ve çoklu yatırımcı görüşmelerini gerçekleştirmek." Yorumlayalım: Siz bakanlıktan ayrıldınız, başkası için kanun çıkmasın. Bu Maliye kandırıyor sizi.
EKONOMİ BAKANI MEHMET ZAFER ÇAĞLAYAN (Mersin) - Hayır, öyle olmadığını sen de biliyorsun.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Ben biliyorum ama bu, "kanun" diye çıkıyor buradan yani bu, kanun, kanun görüşüyoruz şimdi.
Şimdi, eğer böyle bir şey varsa, bu Hükûmet... Hayır, sizin politikayı bırakacağınızı biz basından öğreniyoruz ama bu sizi paşa ilan ediyor, paşa. Yani şeysiz, emeklisi falan yok. Böyle bir şey olmaz. Burada "ihracat performansı" diyor, "ihracat performansı" var burada ama ithalat performansı yok baktığımız zaman.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - İyi değil de ondan yok.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Şimdi, bunu şunun için söyledim: Çok detaylı bakılabilir, bütçeyle ilgili çok detaylı rakamlara da bakılabilir. Burada, fonksiyonel tasnifte, ithalata ne kadar kaynak ayırdınız, ihracata ne kadar kaynak ayırdınız, anlaşmalara ne kadar kaynak ayırdınız; bunlar falan gözükmüyor. Zaten Hükûmetin de Maliye Bakanlığının da böyle bir niyeti yok çünkü hesap sorulması konusunda Sayıştay raporlarını buraya getirmekten korkuyor. O kanunu, Sayıştay Kanunu'nu onlar getirdi, çıkardı burada, biz de yardımcı olduk. Şimdi, bu olay böyle.
2023 yılı ihracat hedefiniz 500 milyar dolar. Öyle değil mi Sayın Bakanım?
EKONOMİ BAKANI MEHMET ZAFER ÇAĞLAYAN (Mersin) - Öyle.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - İthalat da 625 milyar dolar. Yanılıyor muyum? Yok.
EKONOMİ BAKANI MEHMET ZAFER ÇAĞLAYAN (Mersin) - Yanılmazsın sen.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Ama 84 milyon nüfus olacak, baktığınız zaman, sizin hesapla, bana göre ithalat tutar da ihracat tutmaz. İthalat gidiyor çünkü ama ihracat tutmaz. Çünkü siz de söylediniz, "Bu hızla gidersek bunu gerçekleştirmemiz mümkün değil." diye. Sizin, 2023'e kadar, bu saatten sonra, yüzde 12 ihracat artış hızıyla ülkeyi götürmeniz mümkün değil, olan biten meydanda. "Ilımlı büyüme" diyorlar, ılımlı. Nasılsa? Mülayim.
Şimdi, ihracat...
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 36'dan aldık.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Kim dedi 36 diye?
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 36'dan aldık.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Sen bu işleri biliyor musun?
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Tabii, biliyorum.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Çok bilir misin?
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Onun bilmediği iş var mı ya? O her şeye karışıyor.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Senin zamanında 36'ydı.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Kaç para olacak 2023'e kadar ithalat artışı, söyle bakalım bir.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 36'dan 150'ye çıktığına göre 150'den 500'e çıkar.
BAŞKAN - Sayın Tunç, lütfen, hatibe müdahil olmayalım. Lütfen...
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Söyle, benim sorduğumu bir söyle.
Sen bilir misin bu işleri? (AK PARTİ sıralarında "anlat, anlat" sesleri)
BAŞKAN - Sayın Ayhan, karşılıklı konuşmayın, Genel Kurula hitap edin.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Hayır, hayır, ben söyleyeceğim size de...
BAŞKAN - Biliyorum, müdahale ettim, biliyorum.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Bakın, sizin hesabınızla 350 milyar dolar artacak. Nasıl yapacaksınız bunu? Nasıl yapacaksınız?
EKONOMİ BAKANI MEHMET ZAFER ÇAĞLAYAN (Mersin) - Geçmiş on senede olduğu gibi.
ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Hocam, bu hesabınız doğru olsaydı iktidara sizi getirirdi bu millet. Öyle yapmıyor, demek ki sizin bildiğiniz de doğru değil.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Sizinki paşa yapıyor, paşa.
BAŞKAN - Sayın Alpay, lütfen...
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Bu karara göre Sayın Bakan paşa oluyor.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sen millete anlat Emin Ağabey, bunlar anlamaz, millete anlat.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Yok, yok bunlar da anlar, bilen var içlerinde ya, ses çıkarmıyor.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bilmeyenler konuşuyor.
ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Millet konuşuyor, millet.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Şimdi, 2023'te 500 milyar dolar düzeyinde ihracat seviyesine ulaşmak için, dediğim gibi, yüzde 12 büyüyeceksiniz, öyle değil mi? Ancak artış hızı hedeflenen düzeyde değil, sizin artış hızları. İhracat artışı, pazar çeşitlendirmesi ve coğrafi konum hususunda gayret gösteriyorsunuz ama netice alamıyorsunuz; sıkıntı orada, kayda değer ciddi bir gelişme yok.
Diğer taraftan, ülkeniz ileri teknoloji ürünlerinde rekabetçi olmadığı ve ileri teknoloji ürünlerinde rekabetçiliği sağlayan politikalara yönelmediği için uluslararası ekonomideki konumunu güçlendirememiş yani Türkiye'nin uluslararası iş bölümü içindeki konumu değişmemiş. Yüksek teknoloji ürünlerinin 91 yılı ihracatımız içindeki payı yüzde 3; 2001 yılında yüzde 7, bugün gelinen aşamada yüzde 4 civarında. Ülkemiz bu teknoloji yapısıyla Malezya, Brezilya ve Endonezya'nın gerisinde. Dünyada giyim perakende sektöründe ilk 50 marka içinde bir tek Türk firması var, pazar payı binde 1. Bu firmanın Türk quality desteği yok. Kaç para dağıttınız oradan on bir senede bir marka çıkaramadınız? Dünya Bankasının iş yapma kolaylığı sınıflandırmasında 183 ülke arasında Türkiye, 2006, 2007, 2008 yıllarında sırasıyla 84, 57 ve 59'uncu ama 2012 yılında 71'inci. Yatırımın her safhasında ulusal ve uluslararası yatırımcıların karşılaştığı idari engellere çözüm üretmek amacını taşıyan ve yatırım ortamının iyileştirilmesine çalışan YOİKK; buna rağmen durum böyle. Bunu bir de daimî hâle getirdiniz. "50 milyon doların üzerindeki teşvikler Başbakanlıkta bir yerde sahipleriyle görüşülmek üzere bekliyor." deniliyor; doğru yanlış.
EKONOMİ BAKANI MEHMET ZAFER ÇAĞLAYAN (Mersin) - Kim diyor?
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Bilmem.
EKONOMİ BAKANI MEHMET ZAFER ÇAĞLAYAN (Mersin) - Sen milletvekilisin, inanır mısın böyle bir şeye?
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Yok de, yok de, yok de geçsin kayıtlara Sayın Bakanım. Yok de...
EKONOMİ BAKANI MEHMET ZAFER ÇAĞLAYAN (Mersin) - Nasıl inanırsın böyle şeye?
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Söyleyeceğim.
Ülkemizin uluslararası ekonomideki konumunun güçlendirilmesinin bir diğer nedeni, dünyadan kopuk biçimde, Türkiye'nin sadece kendi belirlediği, benimsediği bir yaklaşım içinde olması, küresel etkileşim içinde olmaması. Şimdi diyeceksiniz ki: "En çok seyahat eden hükûmetiz, uluslararası toplantılara en çok katılan hükûmetiz." Türkiye'de de düzenliyorsunuz ancak bu küresel etkileşim falan değil. Örneğine bir de STA'larda bir bakalım. Son iki yıl içinde belirlemiş olduğunuz 17 hedef ve 27 öncelikli olmak üzere 44 ülkeyi hedeflemiş durumdasınız. Bu ülkeler hedef ve öncelikli ülke olarak belirlenirken ticaret potansiyellerinin olduğu ve ticaretin artırılmasının hedeflendiğini anlıyorsunuz. Bu pencereden bakınca önemli bir ticareti geliştirme ve küresel etkileşim aracı olan serbest ticaret anlaşmalarının durumuna bakmak lazım. 44 ülkenin sadece 4'üyle Hükûmetiniz döneminde STA imzalanmış durumda; Ürdün, Mısır, -Mısır'la da zaten bozuştunuz- Şili, Güney Kore.
Şimdi, bunu devam ettirmek mümkün ancak bir şey söylemek istiyorum. Şu, Diyanet Vakfının sitesinden alınma Kurban Bayramı öncesi. Bakın, yurt içinde kurban kestirirseniz 550 lira, öyle değil mi? Yurt dışında kestirirseniz 380 lira. Bu, Türkiye'de hayvancılığın ne hâle geldiğini göstermesi açısından önemli. 7 bin liraya sattığınız hayvan 4 bin liraya, 3 bin liraya satılmıyor, faiz yüzde 100'den fazlaya geldi.
MUHARREM VARLI (Adana) - 2,5, 2,5.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Daha bu bir şey değil Sayın Bakanım, daha bu bir şey değil. Kızılay -Çetin Emeç Bulvarı'nda, bugün üstünü kapatıyorlardı- 380 lira değil, 300 liraya yurt dışında kestiriyor, kredi kartına da 4 taksit yapıyorlar. Siz hayvancılığın ne hâle geldiğini buradan bir düşünün.
Bir diğer olay. Sayın Bakanım, siz Merkez Bankası Başkanına kızıyorsunuz. Buradan sahip çıktı Sayın Babacan. "1,92 ne oldu?" dedik. Bakın, Ahmet Nazif Zorlu: "Zorlu Center'ı hayır kurumuna bağışlarım." diyor. Ne olursa? Dişlerini kırar dişlerini "dolar 1,92 olursa" diye. Siz Merkez Bankası Başkanına bir şey söylüyorsunuz da kabinede söylemiyor musunuz, yanınızdaki arkadaşa sormuyor musunuz? Kaçtan hesapladınız önümüzdeki sene kurları? Sizin hesapladığınız kurdan 10 bin doların üstüne çıkıyor da 98 fiyatlarıyla hesapladığınız zaman 1,4 kat ediyor millî gelirdeki gelişme, kişi başına gelir. Öyle havadan milleti kandırmanın bir âlemi yok.
Şimdi, bakın, 1 milyonu aşan şehirden yapılan ihracat, 1 milyonu aşan firma sayısı. Bunlar benim o dönemde, müsteşar yardımcısı olduğum dönemde -isim de veririm- o arkadaşlara yaptırdığım çalışmalarda, ilk başlattığım. Şimdi yeni veri sunulmuyor ortalığa, yeni veri gelmiyor. Dahilde İşleme Rejimi'ni siteden kaldırdınız, takip edemiyor millet. Bir de ona bakalım.
Şimdi, anket yapıyorsunuz, sizin anketinize göre en fazla ihracat yapan ilk 500 firma, bununla yapıyorsunuz. Ülkenin 50 binin üzerinde ihracat yapan firması var. Bu durum dahi ihracatın yapısının değişmediğini açık ve net bir şekilde gösteriyor. KOBİ'lere yönelik aktif bir politika olsa KOBİ'lerin ihracatını da orada görürüz.
Bakın, yaptırdığınız ankete göre, lojistik maliyetleri yüksek, enerji maliyetleri yüksek, döviz kuru sıkıntısı devam ediyor, ham madde ve ara malı ithalatı yüksek, finansman ihtiyacı devam ediyor, bürokratik engeller devam ediyor. Bu sorunları özetle sıraladık. Lojistikte sorunlar devam ediyor, hatta en temel sorunlar devam ediyor. Kara yolu geçişlerinde Avrupa ülkelerince uygulanan kotalar on yıl öncesinde olduğu gibi devam ediyor. Tabii, bunlar benim cümlelerim falan değil, sizin yaptığınız çalışma ve açıklamalardan çıkan ve orada yer alan bulguların sonucu. Orta ve büyük ölçekli işletmelerin durumu bu, KOBİ'ler ne yapsın?
Şimdi, cari açık artıyor. Neden? Yönettiğiniz ekonomi arızalı, tasarrufları rezil ettiniz. Özel kesimin tasarruf oranı yüzde 24'lerden döneminizde yüzde 9'lara düştü.
Dış politikanız arızalı. İthalatı teşvik ediyorsunuz. İhracat ve iç talebe dayalı üretim, sanayi ithalata bağımlı. İmalat sanayisinin yurt içi hasıla içindeki payı dramatik bir şekilde düşüyor.
Enerji politikanız arızalı. Sizi buradan uyarıyorum. 26'ncı maddesiyle Petrol Kanunu'nun, teşviki Enerji Bakanlığı üstüne alıyor, sizi atlıyor. Hatta o kanun tasarısı Bakanlar Kurulu kararıyla geldi. İmzasını da siz mutlaka atmışsınızdır ama farkında değilsiniz.
EKONOMİ BAKANI MEHMET ZAFER ÇAĞLAYAN (Mersin) - Niye farkında olmayayım ya!
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Ama oraya koydular, farkında değilsiniz. Teşvikten siz sorumlu değil misiniz?
EKONOMİ BAKANI MEHMET ZAFER ÇAĞLAYAN (Mersin) - Ben sen miyim ya, farkında olmayayım?
MEHMET GÜNAL (Antalya) - O daha vahim farkındaysan o zaman, vermişsin.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Teşvikten siz sorumlu değil misiniz? Yetkiyi ya verdin bir haberin yok ya imzayı attın haberin yok Sayın Bakan.
EKONOMİ BAKANI MEHMET ZAFER ÇAĞLAYAN (Mersin) - Senin haberin yok senin, senin haberin yok.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Bakın, şehir hastaneleriyle ilgili projelere sokuyorsunuz özel sektörü. Orada yandaşlara avanta var. Özel sektörü bu projelere, imalat sanayisine teşvik etseniz ithalatı azaltır, ihracatı arttırırsınız. Hatta, sağlık gereç teknolojisine yatırım yapmanın teşvik edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunu ne yaparsınız? Desteklersiniz.
Şimdi, sanayi envanteri ortadaydı. Bakın, AKP döneminde toplam 1 trilyon 136 milyar ihracat var, 1 trilyon 806 milyar da ithalat var. 667 milyar dolar ne var? Açık var, Türkiye'nin yaklaşık bir yıllık millî gelirine eşit. Bu ayıp bile yeter size! Cari açık kabaca 350 milyar. Şimdi, yaklaşık 250 milyar dolar dış ticaretten alınan vergi var. Ya sizde açık oluyor, siz açığı kapattınız mı bütçede açık oluyor. Şimdi, bu sarmalın içine girmiş vaziyettesiniz.
Kanunlarda TUSKON'u getiriyorsunuz, MÜSİAD'ı getiremiyorsunuz, TÜSİAD'ı getiremiyorsunuz. Siz TUSKON'cu musunuz, akreditasyon mu geldi? Hangisini takip ediyorsunuz? Sizin bakanlıkta en çok teşviklerden TUSKON mu yararlanıyor, onu da bilmek lazım. Belki onlar çok kıvrak, getirip öyle veriyorlar.
Bunu uzatıp gitmek mümkün. 2009'da teşviki devreye soktunuz. Yeni sisteme göre istihdam en fazla tarım sektöründe artmış. Nerede artmış? En gelişmiş sanayi illerinde. Bu illerdeki artış en geri illerden 5 katı, basında var bunlar. İstihdam artışı sanayiden değil tarımdan kaynaklanıyor. Şimdi istihdam artışı 2004-2008 arası yüzde 8, 2008-2012 arası yüzde 17. Sanayide istihdam artışı 2004-2008 16,3; 2008-2012 13,7. Tarım istihdam artışı 2004-2008 yüzde 12; 2008-2012 21,55. Birinci bölgede yüzde 42,3 artmış 2008-2012 arası, sizin teşvikiniz döneminde, sizin bakanlığınız döneminde. Dördüncü dönem yüzde 8,5'a düşmüş. Şimdi bunlara baktığınız zaman 2007-2012 arasında yatırım teşvik belgeleri yüzde 30 yıllık ortalama artıyor, özel sektör yatırım ortalaması reel değil cari fiyatlarla yüzde 10 artıyor.
Doğal gaz ithalatını karneye bağladınız siz. Var mı bir sıkıntı? İthalatta bir problem var mı? Burada da böyle bir sıkıntı var. Şimdi, olayları değerlendirdiğiniz zaman cari açığın ülke açısından fevkalade problemli olduğunu görüyoruz. Bunu sadece enerjiye bağlamak yanlış bir şey. Zaten bunu herkes yazıp çizmeye de başladı. Takip ediyorsanız fevkalade önemli. Biraz önce "Attığım imzadan haberim var." dediniz. Petrol Kanunu'nun 26'ncı maddesi, bakın orada teşvik geldi. Teşviki Enerji Bakanlığı düzenliyor Bakanlar Kurulu kararı olarak. Sordum: "Mevcut sistem ne?" O da Bakanlar kurulu kararı. "Bu ne demek?" dedim. Bakandan aldığım cevap, orada tutanaklarda var, lütfen onlara bakın. Gerçekten ülkeyi sıkıntılı bir döneme sokuyorsunuz, teşvikler de işe yaramadı. Teşvikler işe yaramadığı gibi Denizli'ye teşvik vermediğiniz için Denizli'de paralar, Denizlilinin parası aparta gitti. Apart yaptılar, apart enflasyonu var, millet orada rezil olmuş durumda. Emniyetin yazdığı raporlar, Hüseyin Çelik Bey söylüyor Başbakan söylemediğini bırakmadı, Denizli'yi milletin önünde rezil kepaze etmeye çalıştınız. Böyle bir şeyin olması mümkün değil, Denizlili milletvekili arkadaşlar da hangi partiye mensup olurlarsa olsun buna razı olmazlar. Benim söylemek istediğim: Sayın Bakan, devlet işi ciddiyet ister.
Hepinize saygılar sunuyorum, bütçelerin de hayırlı olmasını diliyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)