GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:31
Tarih:14.12.2013

AK PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İçişleri Bakanlığımızın bütçesinin görüşmeleri içerisinde grubum adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle sizleri ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, İçişleri Bakanlığımızın bütçesi söz konusu olunca belediye kökenli bir milletvekili olarak ben de belediyelerden, yerel yönetimlerden bahsetmek istiyorum.

Ülkemizde yerel yönetimleri güçlendirmek adına 1930 yılında 1580 sayılı Yasa ile başlayan serüven 1984 yılında, 2004 yılında, 2005 yılında sürmüş ve 2012 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilen 6360 sayılı Yasa önümüzdeki seçimlerde büyükşehirlerle alakalı bir yasa değişikliğiydi.

Belediye başkanlığı dönemimizin başladığı 1994'ten bu yana, 1930 tarihli 1580 sayılı Yasa'ya göre belediye başkanlığı yapmış birisi olarak belediyeler alanında yapılmış değişikliklerin ne anlama geldiğini bir milletvekili olarak en iyi bilenlerden birisi olduğumu ifade etmek istiyorum. Özellikle geçen yıl Meclis Genel Kurulunda kabul edilen 6360 sayılı Büyükşehir Kanunu ile yerel yönetimlerin güçlenmesi, canlı eksenli, insan merkezli belediyeciliğin bir büyük adımla da gerçekleşmesi adına şahitlik ettiğimiz bir olaydır.

Saygıdeğer milletvekilleri, Büyükşehir Yasası hazırlanırken iki doğru örnek göz önüne alınarak yani İstanbul ve Kocaeli örneğinden hareket etmişizdir. İstanbul ve Kocaeli'de mülki sınırların hizmet alanı kabul edilerek en ücra yerleşim alanlarına belediyelerin kaliteli hizmet götürmesine imkân sağlanmıştır. Yeni yasada bu olumlu tecrübeler göz önünde bulundurularak büyükşehir sınırları içerisinde köylerin mahallelere dönüştürülmesi ve belediye hizmetlerinde en ücra köşedeki mahalle bazlı hizmetin amaçlandığını biliyoruz. Bu yasayla amaçlanan bir diğer önemli husus da imar bütünlüğünün sağlanmasıdır.

Saygıdeğer milletvekilleri, bu düzenlemelerden ne anlaşıldığı söz konusu olunca, AK PARTİ demek başarılı belediyecilik demek, halka hizmet etmek demek, halka hizmetkâr olabilmek demektir. 1994 yılında Kıymetli Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığında başlattığı hizmet heyecanımızın bugün aynı tazeliği ile devam ettiğini, bizlerin milletimize hizmetkâr olmaya ve kimsesizlerin kimsesi olmaya devam ettiğimizi halkımız çok iyi biliyor. Fakat biz bu hizmetleri yapmaya çalışırken AK PARTİ yapacaksa olmasın, büyükşehir yasası İçişleri Komisyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda gündeme geldiğinde "Ülke elden gidiyor, köyler kapatılıyor." feveranı içerisinde, ana muhalefet partisi başta olmak üzere bunun iptali için Anayasa Mahkemesine gittiğini ve oradan nasıl geri döndüklerini biliyoruz. Şimdi, o kabul etmedikleri büyükşehirleri yönetmeye nasıl talip olacaklarını ben de doğrusu merak ediyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, şu unutulmamalıdır ki halka rağmen belediyecilik, halka rağmen yönetim hiçbir zaman kabul görmemiştir. Ana muhalefet partisi Sayın Genel Başkanının 2014 bütçe konuşmalarında Hükûmetimiz için söylediği sözün dikkatlere getirilmesi görevimdir diye düşünüyorum. "Bu Hükûmetin en takdir ettiğim tarafı halkı aldatmasıdır." diye bir ifade kullanmıştır. Aldatmak yanlış, aldatılmak da yanlıştır. AK PARTİ'ye hakaret ettiğini düşünüyorken aziz millete de halka da hakaret ettiğinin altını çizmek istiyorum.

Siyasette başarı aldatarak olmaz, anlatarak, hizmetlerinizi anlatarak, ikna ederek mümkündür. Biz sokaklarda hizmetlerimizi vatandaşımıza anlatıyorken "Siz neredesiniz?" diye soru sormak içimden geliyor. Bizler bu millete inanıyoruz, bu milletimizle birlikte siyaset yapıyoruz, onlar için var olmanın, onlara hizmetkâr olmanın mücadelesini bütün belediye başkanı arkadaşlarımızla vermeye devam ediyoruz ve edeceğiz de.

Bu vesileyle bütçemizin, özellikle İçişleri Bakanlığımızın bütçesinin kendilerine ve milletimize hayırlar getirmesini Cenab-ı Hakk'tan diliyor, huzurda ben de bütün milletvekili arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)