GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:29
Tarih:12.12.2013

AK PARTİ GRUBU ADINA TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.

Ben de öncelikle, eğitim camiasına, vefat eden öğretmenlerimize, Malatya halkımıza ve ailelerine başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, benim temennim odur ki bu çatı altında bulunan ve milletin vekâletini taşıyan bizler, bize verilen bu kutsal emanetin sorumluluğunun bilincinde olduğumuzu gösterelim ve bu sorumlu tavrımızı tüm söz ve davranışlarımıza yansıtalım. Saygın bir üslupla tartışmalarımızı yapalım, varsa eksiğimiz düzeltelim. Biz bu çağdaş muhalefet anlayışından memnuniyet duyarız. Ancak, bu her zaman böyle olmuyor. İktidarda bulunduğumuz on bir yıllık süreç gösterdi ki bu temelsiz suçlamalar halkımız nezdinde de ehemmiyet bulmuyor.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de son yıllarda okullaşma oranlarındaki artış ve eğitim alanlarında yapılan reformlarla, iş gücü piyasası için önem arz eden mesleki ve teknik eğitime olan talep artmıştır. Sekiz yıllık kesintisiz eğitimle, meslek okullarının kapanmasıyla nitelikli meslek sahibi olan kişiler ortamdan uzaklaşmış ve ancak niteliksiz bir biçimde sekiz yıllık bir eğitim karşımıza konulmuştur. Sekiz yıllık eğitimin sonunda çocuklarımız, eğer erkek çocuksa yine tarlaya gitmiş, kız çocuğun da ailesi tarafından evlendirilmesi yeğlenmiştir. İşte, meslek okullarının açılması, nitelikli bir biçimde, çocukların işçi de olsa nitelikli olması, burada eğitim düzeyiyle işsizlik oranının ne denli orantılı bir biçimde gittiğini bize göstermiştir.

Eğitim durumuna göre iş gücüne katılım oranına baktığımızda, eğitim düzeyine paralel bir seyir izlediği gösterilmektedir. Bugün, işsizlik oranlarına bakıldığı zaman, üniversite yani yüksekokul, lise, ortaokul ve okuma yazma bilmeyenler grubu içinde işsizlik oranı en fazla olan grup, lise mezunlarıdır. Okuma yazma bilmeyenlerin arasındaki işsizlik oranı yüzde 4,4'tür. Bu nasıl oluyor diye düşünülebilirsiniz çünkü okuma yazma bilmeyenler çok fazla bir beklentisi olmadığı nedeniyle karşısına çıkan işlere talip olabilmektedirler. Ancak lise mezunu olan çocuklar tabii ki her türlü işi beğenmemekte, ancak nitelikli bir mesleği de olmadığı için işsizlik oranı onlarda yüzde 11,6 civarındadır.

Bugün işsizlik konusunda en önemli gruplardan birisi de Türkiye'de kadın işsizliğidir. Kadın işsizliğinde eğer biz toplumun refahını, çocuk haklarında çocukların refah düzeyinin yükselmesini istiyor isek kadınlarımızın istihdama katılmasında mutlak surette bunlara destek olmalıyız. Bugün, İsveç'te kadın istihdamı yüzde 75'lerde ancak Türkiye'de bu değer son yıllarda, 2013 yılında yüzde 30'lara kadar çıkmıştır. Tabii ki bunda, kadının, kadınların işsizlik oranının bu denli artmasında köyden kente olan, kırsal bölgeden kente olan bir göçün de izleri vardır ve üniversite mezunu olan kadınlar, sonuçta yine de kendileri toplumun yüzde 86,6'sıyla işsizlik oranında böyle bir sorunla karşı karşıya değillerdir ve kendilerinin kendi güçlerinde yapabilecekleri işleri mevcuttur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben bu ön bilgileri verdikten sonra...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Tabii ki sosyal sigortalarda söylenecek çok şeyler var ancak bu bütçenin hepimiz için, toplumumuz için hayırlı olmasını diliyorum, hepinize saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)