| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 28 |
| Tarih: | 11.12.2013 |
CHP GRUBU ADINA GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunun 2014 yılı bütçeleri üzerine söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bu kurumların yaptığı harcama ve işlemleri denetlemek mümkün olmuyor çünkü siyasi iktidarın yönlendirmesiyle Sayıştay üst yönetimi Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderdiği raporları tek sayfalık klişe onama kararlarına indirgemiştir. Böylece, Türk milletinin bana verdiği bütçe hakkını kullanarak vatandaşlarımızın ödediği vergilerin usulüne uygun olarak harcanıp harcanmadığını tespit etmem Hükûmetçe ve Sayıştay üst yönetimi tarafından engellenmiştir. Sözlerime bu durumu protesto ederek, kınayarak başlıyorum.
Öncelikle, Plan ve Bütçe Komisyonunda Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın bana ilişkin sözleriyle başlamak istiyorum. Sayın Arınç "Kanun hükmünde kararnamede 40 yerde 'Atatürk' adı geçiyor, bizi incitiyorsunuz." diyor. Şimdi, bunun neresini düzeltmek lazım bilmiyorum ama en basitinden başlayalım. Sayın Arınç, bu kanun hükmünde kararnamede "Atatürk" adı 40 değil, 48 defa geçiyor. Sayfayı açtığınızda "bul" deyince size 48 tane Atatürk çıkıyor ama önemli olan bu sayı değildir. Bakınız, Atatürk'le doğrudan ilgisi olan iki kurum var. Bunlar: Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu. Kanun hükmünde kararnamede bu iki kurumun tanımlandığı bölümlerde "Atatürk" adı geçmiyor. Yalnızca gelirleri sayılırken "Atatürk'ün vasiyeti." deniyor; söylediğim budur.
Darbeciler, Atatürk'ün özel bir yapıyla dernek olarak kurdurduğu ve bizzat mirasından pay ayırdığı bu iki kurumu "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" çatısı altında devlet dairesine dönüştürmüştür. Yani bunu yaparken kurdukları kurumun içinde "Atatürk" adı geçiyor diye buna sessiz mi kalacağız? Yapılan vasiyetnameyi ihlal ayıbını görmezden mi geleceğiz? Sizin yaptığınız budur. Kanun hükmünde kararnameyle darbecilerden bir adım daha öteye geçerek, iki kurumla Atatürk'ün bağını kopardınız. Darbeciler kanuna "Bu iki kurumu Atatürk kurdurdu." yazarken siz bunu da çıkardınız. "Darbecilerin kurduğu kurumların adında 'Atatürk' geçiyor, bakın saydık, 40 yerde Atatürk var." diyerek örtemezsiniz; benim kastettiğim budur.
Atatürk, mirasını iki özel derneğe bırakmıştır. Siz, iki devlet dairesine bu mirası aktarıyorsunuz; söylediğimiz budur.
Siz, Atatürk'ün kurduğu kurumların başına "Atatürkçülük bağnazlıktır." diyen kişileri yönetici olarak atıyorsunuz; şikâyet ettiğimiz budur. (CHP sıralarından alkışlar)
Bu ülke için savaş meydanlarına çıkmış, bizzat savaşmış insanlara, Büyük Atatürk'e, İsmet İnönü'ye ağır hakaretler yapıldığı bir dönemde, Kurtuluş Savaşı'nı, Atatürk'ü, İsmet İnönü'yü anlatmak yerine Osmanlı padişahları için sempozyum düzenliyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
Bu yıl Lozan Antlaşması'nın 90'ıncı yıl dönümüydü. Bununla ilgili, Türk Tarih Kurumu bir çalışma yaptı mı? Bunu eleştiriyoruz, şikâyet ettiğimiz budur.
Atatürk'ün vasiyetinden sağlanan gelirle Sultan Vahdettin Sempozyumu düzenleniyor. Bu sempozyumda Mustafa Kemal Atatürk'ün bizzat yazdığı "Nutuk" eseri dikkate alınacak mı? Sorduğumuz budur.
Kurum yöneticilerinin söz hakkı olmadığı için bir şey söylemek istemiyorum ama söylemeden de geçemeyeceğim.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan, bürokratları bir uyarır mısınız.
Size laf atmak istemiyorum ama gereğini de yaparım.
GÜRKUT ACAR (Devamla) - Yani Büyük Atatürk'ün vasiyetinden ayırdığı paralarla Vahdettin konuşulurken, Atatürk'ün Nutuk'u yerine Türk Tarih Kurumu Başkanı Metin Hülagü'nün "Yurtsuz İmparator Vahdeddin" adlı kitabı mı dikkate alınacaktır?
MUHARREM İNCE (Yalova) - Kaş göz hareketleri, konuşmalar... Böyle bir hakkınız yok. Haddinizi bilin, orada oturun. Siz kimsiniz?
Uyarır mısınız.
GÜRKUT ACAR (Devamla) - Sempozyum, Kurum Başkanının kitabındaki görüşlerini doğrulamak için mi yapılmaktadır? Sorduğumuz budur.
Türk Tarih Kurumu Başkanı madem olayların tek bir yönüyle değerlendirildiğini düşünüyor, madem Vahdettin'in de iyi işler yaptığını düşünüyor ve anlatmak istiyor, her gün cumhuriyetin kuruluş dönemine, Büyük Atatürk'e, İsmet İnönü'ye ağır hakaretler yapılırken neden susuyor? Mirasından pay aldıkları Büyük Atatürk'ün bu ülke için iyi bir şey yaptığına inanmıyorlar mı? İnanmıyorlarsa Atatürk'ün kurdurduğu Kurumun başına nasıl atanabiliyorlar ve o koltuklarda nasıl oturabiliyorlar? Sorduğumuz budur.
Değerli arkadaşlar, Türk Dil Kurumuyla ilgili birkaç noktayı gündeme getirmek istiyorum. Türk Dil Kurumu kelimelere yeni karşılıklar bulurken bulunan karşılıklar da tam da Hükûmetin bakış açısıyla örtüşüyor. "Çapulcu" bunlardan biri. Ayrıca sormak istiyorum: "Besmelesiz" kelimesinin karşılığının Bilim Kurulundan geçirilmeden değiştirildiği doğru mudur?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ne, ne?
GÜRKUT ACAR (Devamla) - "Besmelesiz"
Türkiye'nin önemli Türkologlarından olan Profesör Doktor Zeynep Korkmaz'ın Atatürk ile ilgili yazısının "Derginin iklimine uygun değil." diye geri çevrildiği doğru mudur?
Toplantı programlarında olmasına karşın bazı toplantılarda İstiklal Marşı ve saygı duruşu yapılmamasının nedeni nedir?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hangi toplantıda?
GÜRKUT ACAR (Devamla) - Rumence-Türkçe Sözlük'te "v" harfiyle ilgili bölümün unutulduğu doğru mudur? Böyle bir yanlış nasıl yapılabilmiştir?
Değerli arkadaşlar, şimdi bir başka noktaya, bu iki kurumun 2014 yılı bütçelerine dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Türk Dil Kurumunun bütçesi 14 milyon 234 bin lira, Türk Tarih Kurumunun bütçesi 8 milyon 239 bin lira. Bakınız, bu kurumlar için Büyük Atatürk'ün vasiyetinden kaynaklı olarak bir yılda gelen para ne kadar biliyor musunuz? 100-150 milyon lira. İki kurum Atatürk'ün mirasından gelen paranın neredeyse yalnız onda 1'ini kullanıyor, geri kalan meblağ ne oluyor? Bankada bekletiliyor. Neden? Yani, bu ülkede Türk dili ve Türk tarihi konusunda yapılacak çalışmalar bitti mi? Bu paralar niye buralarda bekletiliyor?
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Kaç para var?
GÜRKUT ACAR (Devamla) - Bu ülkede çağdaş, aydınlık nesiller yetiştirmek için yapılacak bir şey kalmadı mı ki paralar bankada tutuluyor? Türkiye'nin her bölgesinden "Bize okul kitaplığı için kitap gönderin." diyorlar. Bu okullara çocuklarımızın aydınlanması için kitap gönderilemez mi? Bütün okullara Atatürk'ün Nutuk'unu basıp gönderin, çocuklar okusun. Bence Bakanlar Kurulu için de bir baskı yaptırın ve onlara da gönderin, okuduklarını sanmıyorum Nutuk'u.
Bakınız, bu parayı aktaran kurum İş Bankasıdır. İş Bankası çalışıyor, kazanıyor, bu parayı aktarıyor. Sonra bu paralar İş Bankasında tutulmuyor, onu cezalandırmak için, Mustafa Kemal'in kurduğu banka olduğu için Halk Bankası ile Ziraat Bankası arasında paylaştırılıyor. Neden? Bunu anlamak mümkün değil. Türk Dil Kurumunun Halk Bankasında yaklaşık 650 milyon, Türk Tarih Kurumunun da Ziraat Bankasında yaklaşık 650 milyon lirası bulunmaktadır. Neden bir bankada değil de iki banka arasında paylaştırılıyor? Kamu bankalarına ucuz kredi mi, para mı sağlanıyor? Siz bu kurumları kamu kurumu yapacaksınız, sonra "Kamu kurumlarının parası kamu bankalarında duracak." diye karar alacaksınız, yaklaşık 1,5 milyar lirayı, eski parayla neredeyse 1,5 katrilyonluk bir parayı kamu bankalarına paylaştıracaksınız. Bir yandan Atatürk'ün mirasıyla Atatürk'e saygısızlık yapılacak, bunlar eleştirilince "bağnazlık" diyeceksiniz. "Atatürkçülük bağnazlıktır." diyen bir adamı siz bu kurumların başına atayacaksınız, eleştiriler olunca gene "bağnazlık" diyeceksiniz. Teşbihte hata olmaz, buna "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır." derler. Sizin durumunuz da aynen budur. (CHP sıralarından alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ev sahibi kim burada ya?
GÜRKUT ACAR (Devamla) - Ama unutulmasın ki Türk halkı bu gerçeği, Büyük Atatürk'ün vasiyetine yapılan hainliği görecek, size gereken dersi verecek ve çağdaş, aydınlık cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacaktır. Bu anlayışla hazırlanmış bütçeden hayırlı bir sonuç çıkması mümkün değildir.
Bütçeye "hayır" diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)