| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 28 |
| Tarih: | 11.12.2013 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MUHAMMET BİLAL MACİT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2014 yılı Başbakanlık bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubum adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Anayasa'ya göre Başbakanın görevi kısaca, Bakanlar Kurulunun Başkanı olarak bakanlıklar arasında iş birliğini sağlamak ve hükûmetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetmek olarak belirtilmiştir. Bu tanımlama da ortaya koymaktadır ki bu makam, ülkemizdeki en önemli temsil makamlarından biridir. Başbakanın, Meclis üyelerinden biri olması ve seçimlerle gelmesi de bu makamın millet iradesini, siyaseti ve ülkeyi temsil ettiğini ortaya koymaktadır.
Özellikle 1990'lı yıllarda bu makama dair eski Türkiye fotoğrafları hâlâ hafızalarımızdadır. "Bakanlıklar arasında iş birliği sağlama" gibi en temel görevini yerine getirmekte zorlanan -Bakanlar Kurulunun toplanamadığı dönemler oldu- kurumsallıktan oldukça uzak bir anlayışla merdiven altında önüne konulan bir kürsüde açıklama yapan başbakanlarımız oldu. Askerî vesayetin, yargı vesayetinin ve bürokratik oligarşinin oldukça güçlü olduğu dönemlerde dış politika, Kürt meselesi, demokratikleşme gibi önemli konularda hükûmetler, başbakanlar etkin olamadı ve kuruma ve ülkeye vizyon çizmekte zorlandılar.
AK PARTİ'yle beraber, daha da özelinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bu makama gelmesiyle beraber yeni bir paradigma dönemi başlamıştır. Sivil siyaset alanının genişlediği, millet iradesinin temel alındığı, toplum taleplerinin nesne olmaktan çıkıp özne olduğu bir anlayış hâkim olmuştur. Daha vizyoner, daha demokratik ve küresel iddiası olan bir anlayış gelişmiştir.
Somut olarak bakarsak, kurumsal anlamda, halkla ilişkileri daha etkin kılabilmek ve toplum taleplerine cevap verebilmek noktasında Başbakanlık İletişim Merkezi kurulmuştur. Artık, Anadolu'nun herhangi bir kasabasında da insanların bakanlardan hızlı İnternet istediği bir dönemde olmazsa olmaz olarak "e-devlet" anlayışı, kuruma yerleştirilmeye çalışılmıştır. 1920 tarihinden günümüze kadar yayımlanmış Resmî Gazeteler elektronik ortama aktarılmıştır ve fihristi çıkartılarak hizmete sunulmuştur. Resmî Gazete deyip geçmemek lazım, zira, kamuda başörtüsü serbestisinin ilanıyla Resmî Gazete'nin gerisine düşenler de olmuştur.
Arşivlerle ilgili çalışmalar neticesinde millî arşiv tesisi yapılmış ve 2003 yılında hizmete girmiştir. Dağınık yerlerde olan arşivler toplanmış ve elektronik ortama büyük kısmı aktarılmıştır.
Büyük ve küresel ülke vizyonuna uygun olarak, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, Yatırım, Destek ve Tanıtım Ajansı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı gibi Başbakanlığa bağlı kurumlar kurulmuştur veya mevcutlar daha aktif hâle getirilmiştir. Son on yılda da toplam 130 milyar dolar tutarında doğrudan yabancı yatırım Türkiye'ye gelmiştir. İşte, ülkemizin tanıtımı, yatırımcının Türkiye'ye gelmesi ve geldiğinde işlerinin kolaylaştırılması amacıyla bu ajanslar, bu kurumlar farklı ülkelerde de ofisler açarak çalışmalar yapmaktadır.
Sayın Başbakanın Afrika'da, Asya'da, Avrupa'da, Orta Doğu'da, kısacası dünyanın pek farklı ülkelerinde yaptığı ziyaretler ve buralara beraberinde götürdüğü iş adamlarından oluşan heyetler, ülke prestiji, ülke ekonomisi ve ortak karar mekanizmaları yaratması açısından büyük katkılar sağlamıştır. Bu geziler sayesinde ülkemiz peş peşe yeni iş anlaşmaları ve vize anlaşmaları gerçekleştirerek dünyaya açılmaya tüm hızıyla devam etmiştir.
Başbakanlığa bağlı TİKA gibi kuruluşların yalnızca bizim ülkemizde değil, farklı ülkelerde de insani çalışmalar yapması, Somali'de olduğu gibi bu çalışmalara Sayın Başbakanımızın bizzat katılması da bu etkinliğimizi artırmıştır. Yine, örneğin AFAD, bugün, Suriye'den gelen, zalim bir diktatörün zulmünden kaçan yüzbinlerce insana kucak açmıştır.
İşte bu çalışmalar bu makamı, yalnızca ülkemiz için değil, dünyanın pek çok farklı ülkelerinde adını bilmediğimiz, hiç tanımadığımız insanlar için de önemli ve umut veren bir makam hâline getirmiştir. Şunu da belirtmek gerekir ki siyaseten de bu makam, devletin vatandaş tanımı anlayışının iflas ettiğini gösteren, devletin kimlikleri olduğu gibi kabul ettiği demokrasi paketleriyle anılmaya başlamıştır.
Başbakanlığın 2014 yılı bütçe tasarısında teklif edilen toplam ödenek tutarı 993 milyon 821 bin Türk lirasıdır. Geçen yıla göre yüzde 21'lik bir artış söz konusudur. Bunun da temel sebebi, yeni yaptırılan Başbakanlık binasıdır ve tamamen yatırım ödeneğidir.
AK PARTİ hükûmetleri döneminde yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu kuruma ayrılacak bütçe, ülkenin kalkınmasına, demokrasisinin gelişmesine ve yalnızca ulusal değil, bölgesel ve küresel anlamda Türkiye'nin etki alanını genişletmesine ve prestijine katkı sağlayacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)