| Konu: | CHP GRUBUNUN, ISPARTA MİLLETVEKİLİ ALİ HAYDAR ÖNER VE 26 MİLLETVEKİLİ TARAFINDAN LÜBNAN'DA KAÇIRILAN PİLOTLARIMIZIN KAÇIRILMA VE ALIKONULMA NEDENLERİ İLE SERBEST KALMA SÜREÇLERİNDE YAŞANAN OLAYLARIN AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASI, ÜLKEMİZİN DIŞ POLİTİKASI VE SURİYE'YE YÖNELİK UYGULAMALARIN DİPLOMATİK AÇIDAN GELECEKTEKİ OLASI SONUÇLARININ ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 25/10/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 7 KASIM 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖN GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 07.11.2013 |
EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum.
Bildiğiniz gibi, bu grup önerisi, veriliş tarihi itibarıyla 25/10/2013 tarihinde verilmiş. Konu, Lübnan'da kaçırılan pilotlarımız konusu. Pilotlarımız ne zaman kaçırılmış? 9 Ağustos. Bugün itibarıyla pilotlarımız kurtulalı kaç gün olmuş arkadaşlar? 19 Ekimde pilotlarımız yurda sağ salim dönmüşler. Peki, biz bunu bugün neden konuşuyoruz? Acaba Cumhuriyet Halk Partisinin bu Meclis çatısı altında konuşacak başka meselesi kalmadı da olmuş bitmiş bir meseleyi, pilotlar kurtulduktan on beş gün sonra Meclise getirmesi ne kadar doğrudur? Acaba bu önergenizi, mesele çözülmüştür, geri çekemez miydiniz? Başka bir önergede bulunamaz mıydınız?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Pilotların kaçırılması ve tutulmasıyla ilgili süreci konuşmak için.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - İkincisi, bu önergeyi veren, bu önergenin altında imzası olan, geçmişte devletin en üst seviyelerinde valilik yapmış, devlet terbiyesi almış bir milletvekilimiz, bugün milletvekili sıfatıyla karşımızda oturuyor. Acaba bunu imzalayan CHP'li milletvekilleri -burada 20'nin üzerinde imza var- bu attıkları imzaya bir göz attılar mı ne yazıyor bu satırlar arasında diye?
Şimdi, ne diyor? Diyor ki: "AKP, aldatmaca, kandırmaca projesi."
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Evet, aynen öyle.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bir, bu ülkede AKP diye bir parti yoktur. Bizim partimizin kısaltılmış adı AK PARTİ'dir. Siz AK PARTİ demekten neden rahatsızlık duyuyorsunuz?
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Gerçeği söylüyoruz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - "AK" kelimesi sizlerin kalbinizi mi kanatıyor? Bir defa, bu ülkede bunun altının çizilmesi lazım.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Aldatmaca, kandırmaca.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Burada muhalefet partileri var. Hepiniz "AKP" diyorsunuz. Böyle bir parti var mı Türkiye'de? Ondan sonra, burada palavralar uyduruyorsunuz.
Peki, ben şimdi, Cumhuriyet Halk Partisinin kısaltılmış isminden hareketle, "Cehape" desem veya "Cehepe" desem...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Başbakan her gün söylüyor.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Öyle diyorsunuz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Tamam diyoruz. Sizin kısaltılmış adınız bu zaten ama ben şimdi kalkıp sizin huzurunuzda, bu Meclisin çatısı altında "Cumhuriyet Hakaret Projesi" desem ne dersiniz?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yazıklar olsun deriz!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Ben demem, öyle bir terbiyesizliği yapmam! İşte, biz de sizlere "Yazıklar olsun!" diyoruz.
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) - Özgür Özel, sana yazıklar olsun!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Öncelikle attığınız imzanın üstünde ne yazdığını bir kontrol edin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben imza attım ona!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Siz cumhuriyeti kurduğunu iddia eden bir partisiniz, bu ülkede seviyeyi bu kadar düşürme hakkınız yok. Öncelikle bunun altını çizmekte yarar görüyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben altına imza attım onun!
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) - Yazıklar olsun sana Özgür Özel!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Aldatıyorsunuz ve kandırıyorsunuz çünkü!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, ben konuya geliyorum, bu yanlışları düzelttikten sonra konuya girmek istiyorum.
Bir defa, öncelikle, değerli Abdullah kardeşim de burada izlediğimiz politikayı ana hatlarıyla söyledi.
Türkiye bölgede lider bir ülke olmuştur. Türkiye AK PARTİ döneminde pek çok alanda devrim yaptığı gibi, özellikle dış politika alanında en büyük devrimi yapmıştır, Türkiye bu alanda uyuyan bir devi uyandırmıştır. Bundan dolayı, burada, bu bölgede çıkarları olanların elbette rahatsızlık duyması normaldir, ama ülke içerisindeki muhalefet partileri milletvekillerinin ağızlarını açtıklarında her zaman dış politika üzerinden bizim partimize, iktidarımıza eleştiri yöneltmeleri ne kadar doğrudur?
Evet, millî bir dış politika izliyoruz, şahsiyetli bir dış politika izliyoruz. Artık talimatla iş yapmayan bir ülke var, emir almayan bir ülke var. Allah'ın izniyle başımız dik, alnımız açık politikamızı yapıyoruz.
Bu ülkede, bakın, "Sıfır sorun, sırf sorun oldu." dediniz. Biraz önce yine tekrarlandı.
Biz, bu kürsüden her zaman aynı teraneleri işitiyoruz, ciddi bir eleştiri getirin, biz sizin o eleştirilerinize cevap verelim.
"Komşumuz mu kaldı?" dedi biraz önce değerli bir milletvekili.
Arkadaşlar, geçen hafta 2 tane Dışişleri Bakanı bu ülkedeydi. Kimdi onlar? Irak Dışişleri Bakanı, İran Dışişleri Bakanı. Hani komşumuz yoktu? Irak ve İran bizim komşumuz değil mi? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Irak'a biz gittiğimizde "Düşmanlarımızla görüşüyorsunuz." dediniz, özür dileyin o zaman!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Dolayısıyla, ağzınızdan çıkan sözü bilmeniz lazım.
Biz, elbette ki izlediğimiz politikalarla birilerini rahatsız etmiş olabiliriz, ama o pilotların geldikten sonra yapmış olduğu bir açıklama var. Kendilerini kaçıranlar diyor ki: "Biz çaresiz kaldık. Türkiye büyük bir devlettir, bizim kaçırılan adamlarımızı ancak onun ara buluculuğuyla kurtarabiliriz." gibi bir ifadesi var.
Evet, Türkiye bu alanda üzerine düşen diplomasiyi yürüttü, biz teröristlerle konuşmayız, konuşmadık ve hiçbir zaman da konuşmayacağız.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Pazarlık yapıyorsunuz, pazarlık.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti'nin bir devlet geleneği vardır. Lütfen bu devlet geleneğine muhalefettesiniz diye en azından bir saygı gösterin. İktidar olamıyorsanız...
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ne geleneği ya? Gelenek falan bırakmadınız.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Teröristle pazarlık yapıyorsunuz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Arkadaşlar, bakın, bu ülkeye ortalama her iki yılda bir sandık geliyor. Gidin millete derdinizi anlatın, sandıktan çıkın, iktidar olun. Eğer bizim yanlışlarımız varsa o yanlışlarımızı gelin siz düzeltin ama bu millet size niye yetki vermiyor bunu bir düşünün. Bakın, burada yaptığınız konuşmalarda üslubunuzu bir gözden geçirin. Vermiş olduğunuz önerge dilekçelerindeki üslubunuza bir bakın Allah aşkına!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sen kendi üslubuna bak. Ne üslubu? Sen yaz, yaz bana, yaz ver.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Dolayısıyla, bizim dış politikamız onurludur, şahsiyetlidir ve gururla bu politikamızı yürütüyoruz.
Evet, büyük bir devlet olarak diplomasimizi yaptık ve burnu kanamadan pilotlarımızı ülkemize getirdik.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Siz mi getirdiniz?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Biz sadece başta Lübnan'ın Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, hepsiyle görüştük. Tamam mı?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Katar uçağıyla geldiler.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Evet, Katar'la da iş birliği yaptık, ara buluculuklar yapıldı ve sağ salim...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Paran kadar konuş." dedi sana Katar, paran kadar.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - ...pilotlarımızı döndürdük. Bununla gurur duymanız lazım, bir kere, teşekkür etmeniz lazım, bunu yapmadınız ama eleştiriyorsunuz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne yaptınız be?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "İllallah" dedi sizden pilotların aileleri.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Arkadaşlar, dış politika gazetelerde çıkan haberlerle yürütülmez. "Efendim, kime ne para verdiniz, bilmem ne yaptınız?" Böyle şeylerle politika yürütülmez. (CHP sıralarından gürültüler)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ayıp, ayıp.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Savunacak tarafınız yok.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Şimdi, Sayın Bakanımıza buradan bir sürü eleştiri yapıldı. Bakanımızı eleştirirken ne dedi Allah aşkına? "Biz bakanla okey oynamayacağız." dedi. (CHP sıralarından gürültüler) Dinler misin?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Çıkmış bir de burada konuşuyor.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri....
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Arkadaşlar, hakikatler böyle acı gelir, evet, hakikatleri konuştuğumuz zaman rahatsız oluyorsunuz.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Sayın Başkan, hatibi duyamıyoruz.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, hatibin söyledikleri Genel Kurul tarafından işitilmemektedir. Lütfen usule uyalım.
Buyurun sayın hatip.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Burada biraz önce konuşma yapılırken Sayın Bakanımızın, Dışişleri Komisyonuna gelmediğinden bahsedildi. Sayın Bakanımız bir kere Dışişleri Komisyonu üyelerini yemeğe çağırdı, katıldık, katılmayanlar var.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Beş saat oturdu, beş.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Beş altı saat oturduk.
Ardından, Sayın Bakanımız bu hafta geldi, Dışişleri Komisyonunda görüşlerini bildirdi. Doğrudur, eskiden dışişleri bakanları ayda yılda bir yurt dışına çıkardı, belki daha fazla komisyonlara gelebilirdi ama bizim Dışişleri Bakanımız sürekli gezdiği için...
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Beş saat oturdu, beş saat; on saat konuştu, on saat.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bugün Sayın Başbakanımız nerede? Son ziyareti üç tane ülkede. Hani bizim kimseyle ilişkimiz kalmamıştı arkadaşlar? Dolayısıyla, üslup bakımından, burada Sayın Bakanımız eleştirilirken "Biz gidip Sayın Bakanla okey mi oynayacağız?" gibi ifadeler kullanılıyor. Allah aşkına, bu ifadenin seviyesine bir bakabilir misiniz. Sayın Bakan davet ediyor, böyle bir eleştiri yapılıyor, gelmiyorlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yanlış söylüyor. Okeyden anlamaz o, batak oynuyor. Batırdınız dış politikayı. Okey mokey oynamıyor, batak oynuyor.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Arkadaşlara müdahale eder misiniz, konuşmacıyı hiçbir şekilde duyamıyoruz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Dışişlerinde Arapça bilmeyen, Rusça bilmeyen büyükelçilerin var olduğunu söylediler. Arkadaşlar, evet, biz son birkaç yıldır, sürekli, komşu ülkelerin dillerini bilen elemanlar alıyoruz Dışişleri Bakanlığına ve şu an da aldık. Allah aşkına, bu eleştiriyi yaparken, üç sene önce aldığımız bir memur üç sene sonra büyükelçi mi olacak? Bu nasıl bir eleştiridir ya? Üç sene önce aldığımız bir memuru üç sene sonra büyükelçi mi yapacağız?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Dışarıdan atıyorsunuz büyükelçileri. Dışarıdan atayabilirsiniz. Bir sürü şey atadınız. İşinize geldiği zaman atıyorsunuz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Ama on sene sonra, on beş sene sonra, bu ülkede -evet, bir eksikliktir- Arapça bilen onlarca diplomatımız olacak, Rusça bilen diplomatımız olacak, hatta komşu ülke İran'ın dilini bilen, Farsça bilen diplomatlarımız olacak. Bunların temellerini attık, tohumlarını ektik, şimdi o tohumlar on sene sonra, on beş sene sonra yetişecek arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Suriye'ye gidebiliyor musunuz, Libya'ya gidebiliyor musunuz, Gazze'ye gidebiliyor musunuz? Ben de geleceğim, söz!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bakın, biraz önce burada bu önerge verildi. Dediğim gibi, dağarcığında bir şey olmayanlar çıkıyor buraya "Efendim, konu pilotlar konusu..." Üç dakika, beş dakika pilotlar konuşmuyor. Ondan sonra ne kadar konu varsa içerideki siyaset malzemesi, tartışma malzemesi, hepsi bu kürsüden dile getirildi. İşte bizim itirazımız buna.
Muhalefeti bu kürsüden uyarıyorum, muhalefet üslubunu düzeltmek durumundadır. Bu üslubu düzeltmediğiniz sürece bu millet sizi iktidara getirmeyecektir. (CHP sıralarından gürültüler)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sen kendi üslubuna bak!
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sana ne ya! Sen kimsin ya! Sen önce kendi üslubunu düzelt, kendi üslubuna bak! Ağa babandan aldın herhâlde.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bu Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisinin ve özellikle de altını çizerek, bu seviyesiz ifadelerin geçtiği grup önerisinin aleyhinde olduğumu bildiriyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)