| Konu: | TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 06.11.2013 |
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 490 sıra sayılı Tasarı'nın birinci bölümü üzerine şahsım adına söz aldım, bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bu tasarıyla kâr payını bağırta bağırta faize eşitliyorsunuz, faiz lobisine teslim olmuş vaziyettesiniz. VOB eş başkanlığıyla küresel akıl hocalarınızın suflörlüğünde tüketiciyi sermayeye teslim ediyorsunuz. Bu bölümde kâr payını faize eşitliyorsunuz, faiz lobisine tüketiciyi teslim ediyorsunuz.
Biraz önce sordum, "TUSKON'u mu tercih ediyorsunuz MÜSİAD'ı mı?" diye. Çünkü bazı kanunlarda TUSKON'u derç ediyorsunuz tasarılarda. Söylemesek kendi aranızda bile problem çıkacak.
Şimdi, öğrenciye "tüketici" diyoruz, AKP grup başkan vekili garipsiyor. Evet, öğrenci tüketicidir.
Şimdi, Hükûmetin arınma vakti, doğruyu söyleyin, tüketiciye "Biz, sizi faiz lobisine teslim ediyoruz." diyor musunuz, demiyor musunuz? Bunu verdiğimiz önergelerle düzeltecek misiniz, düzeltmeyecek misiniz? Bunu özellikle sormak istiyorum.
Burada, biraz önce, Sayın Başkan, kullandığım bazı ifadeler için Sayın Bakanı korumak amacıyla Sayın Bakanın Genel Kurul üyesi olmadığı anlamına gelebilecek ifadeler kullandınız bence. Sayın Bakan Genel Kurulun üyesidir, ben döndüm, ona söyledim. Burada, AKP'de kimse yok ki, kime ne söyleyeceksiniz?
Burada gerçekten çok üzüldüm ve "tüzüksel hak" diye bir şey var mı? Açtım, baktım, benim konuşmamda, tutanaklara baktırdım "tüzüksel hakkım" demişsiniz, böyle bir şey var mı, onu bir ifade... Böyle bir Türkçe var mı, lütfen baktırın.
Hangi maddeye göre bunu söylediniz? Çünkü söz istediğimiz takdirde maddesini soruyorsunuz, siz de bunu bana bir söyleyin; söylemezseniz ben gerekeni kendi açımdan dile getiririm ileride.
Şimdi, Sayın Bakan dolaylı teşekkürü üretip kendisi sahipleniyor. Biz dolaylı değil, doğrudan teşekkür etmekten falan hiç çekinecek insan değiliz. Ettik de zaten. Kime etmemiz gerektiğini de söyledik. Fakat dolaylı bir özrü dilemeyip erdem sahibi olmayı istemiyorsanız ben size ne söyleyeyim? Genel Kurulda kimse olmuyor biraz önce ifade ettiğim gibi, kime dönüp konuşacağım? İktidar partisi takip etmiyor, bazen Hükûmet bile olmuyor burada.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Gelecekler, şimdi hepsi gelecek.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Şimdi, dolayısıyla bu tür sıkıntılar ortaya çıkıyor. Müdahale ederken onun için dikkat etmeniz lazım Sayın Başkanım. Kaldı ki söylediğimde bir hakaret yok, Sayın Bakan cevap da vermemiş.
Sayın Başkan, bakın, ben Emin Haluk Ayhan olarak dün Milliyetçi Hareket Partiliydim, o düşünceleri savunuyorum, bugün de aynı yerdeyim, yarın da aynı yerde olmaya devam edeceğim. Bunu özellikle bilmenizi istiyorum. Bulunduğu yerde ayağını yere basamayıp ömrü boyunca nefret ettiklerinin ona vereceği, taltif edeceği bir duruma hiç gelmedim, Allah beni bu duruma getirmekten de ne yapsın? Sakınsın. Böyle bir duruma insan zaman zaman gelir, gerçekten zordur. İnsan haysiyeti önemlidir. Allah kimseye haysiyetini ne yapsın? Kaybettirmesin.
Gerçekten şunu burada ifade etmek istiyorum: Sayın Bakanım, bu tasarıda tüketiciyi faiz lobisine teslim etmeyiniz. Geliniz, burada arınınız. Verdiğimiz neleri, önergeleri dikkate alınız. Sıkıntıya girmeyiniz. Bakın, yarın siz tüketiciyi faiz lobisine teslim eden bakan konumuna düşeceksiniz. Bundan biz sizin iyiliğinizi, milletin, tüketicinin iyiliğini istediğimiz için söylüyoruz. Aksi takdirde, zatıaliniz böyle bir şekilde kendini ifade ettirmek istiyorsa bizim onun için yapacağımız hiçbir şey yok, bir şey de söylemeyiz, siz bundan zevk de alabilirsiniz ama gerçekten onu ifade etmek istiyorum.
Bu bölümdeki önergelerimizin Genel Kurul tarafından dikkate alınacağını düşünerek yüce heyete saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Ayhan, teşekkür ederim.
Ben Genel Kurula hitap etmeniz gerekir diye size ricada bulundum ama canınız sıkıldıysa bunu daha önceden dile getirebilirdiniz, ben size söz verirdim.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Hayır, gayet rahat söyledim.
BAŞKAN - Bu kadar zaman sıkılmışsınız, daha önce söz verirdim size. Benim bildiğim, konuşmalar Genel Kurula göre yapılır.
Teşekkür ederim.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Hayır, Sayın Başkan, kürsüyü şahsınız açısından değerlendirmeyin. Sayın Bakanın yerine olsam istifa ederim.
BAŞKAN - Şimdi, ikinci konuşmacı Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Genel Kuruldan saymıyorsunuz onu.
BAŞKAN - Genel Kurula konuşulur, Bakan da Genel Kurulun bir üyesidir.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - O da Genel Kurulun üyesiyse...
BAŞKAN - Üyesidir, hitap Genel Kurula doğru olur.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Evet, Sayın Bakan da Genel Kurul üyesi.
BAŞKAN - Ben böyle biliyorum, böyle de uygulayacağım.
Teşekkür ederim.