GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DENİZLİ İLİNDEKİ GÜVENLİK SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:10
Tarih:30.10.2013

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugün, Denizli'de güvenlik sorunuyla ilgili gündem dışı söz aldım. Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başbakanın Denizli ilimizi ziyareti öncesinde İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı ve Kale ilçesinin Milliyetçi Hareket Partili Belediye Başkanımız aranıyor. Telefon görüşmesinde güvenlik önlemleri kapsamında Sayın Başbakanın Denizli'ye gelişinin arkadaşlarımızla müzakere edilmek istendiği söyleniyor. Diğer bir ifadeyle böyle izah edilmiş. MHP'ye yönelik bir tehdit varsa amenna ama bunların MHP İl Başkanı ve Belediye Başkanını ilgilendiren bir tarafı yok. MHP'li olmayan başkaları gözaltına alınmış, nedeni ne, bilmem. Hele Kale Belediye Başkanımızın Tavas ilçesindeki mitinge gitmemesi, aksi hâlde çıkabilecek olaylardan sorumlu olacağı söylenmiş. Bu ne densizliktir! İçişleri Bakanlığı Sayın Başbakanı korumaktan âciz midir ki MHP'li Belediye Başkanına böyle bir ifade kullanılıyor? İftira atılıyor, direkt olarak yüzüne söyleniyor. Bunu kim, İçişleri Bakanı mı talimat veriyor? "Başbakan gelecek, geldiğinde size saldırı olacak." dese anlarım ama Başbakanın gelmesiyle komşu ilçenin belediye başkanının ne ilgisi, alakası var? Ayrıca, Başbakan Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, AKP'nin Başbakanı değil. AKP'nin ne kadar sığ düşünce içinde olduğu buradan anlaşılıyor.

Düşünebiliyor musunuz, Ankara'da güvenlik bariyerlerini aşarak mitinglerde Başbakanın en yakınına alınan, "ülkücü ve milliyetçi kardeşlerim" diye Başbakanın içine sığdıramadığı insanlar vardı. Kimdi onlar? Tespit ettiniz mi? Kimdi bu sahtekârlar? Hâlâ öğrendiniz mi? İş, Kale Belediye Başkanı olunca hesap sorulmaya kalkılıyor. Bu olay Valiliğe soruldu mu Bakanlıkça, soruşturuldu mu? Daha önce bu ilçenin adliyesi kapatıldığında da üzerinde güvenlik açısından helikopter dolaştırılmıştı. Bu ilçede AKP'li belediye başkanları, olmayan okulun açılımına "Bizzat katkı sağladık." diye imzalı açıklamalar yaptılar. Kaleli vatandaşlara doğruyu da söylemiyorlar. Bu konuda yalan beyandan savcılık soruşturma açtı mı bilemiyorum. Özel bir kasıt mı var, onu da anlamak istiyorum. Araştırılıp bizim bilgilendirilmemiz gerekir. "Denizli'de AKP, MHP'yi suça mı bulaştırmak için uğraşıyor?" diye aklına geliyor insanın. Ankara'da "ülkücü, MHP'li kardeşim" diyeceksin, kim olduğu belli değil, mitingde Başbakanın dibine kadar sokacaksın, ha onlar kimlermiş resmî açıklama da yapmayacaksın! Bakın, MHP'li Kale Belediyesinin borcu yok, "Alacağını ihaleyle git, DMO'dan al." diyoruz, oradan alıyor ama buna rağmen engel çıkartılıyor. Öyle bir şey ki AKP'liler bu Kale ilçesinde bile olmayan okulu yaptırdık diye kâğıt dağıtıyorlar. İsim vermek istemiyorum ama siyaset bu kadar ucuz olmaz. Yalan yazıp dağıtıyorlar, sonra da yalana kendileri "İnanmayın." diyorlar.

Bir diğer olay: Sayın Bakan burada olsaydı da keşke söyleseydim. Denizli'de her tarafta vatandaşlar neyi istiyorlar, neyi soruyorlar? "Eğer yasal uygulama varsa inşaat ruhsatında, yapı kullanım izninde, bu bir şekilde çözülsün." diyorlar. Nasıl çözülüyor? Bir sakallı çıkıyor, diyelim ki aşağı mahalledeki dövizciye biri para yatırıyor veya "çeşitli gelirler" kısmına yatırılıyor, inşaat ruhsatı veya yapı kullanım izni çözülüyor. Böyle olaylar hangi illerde var Sayın Bakan burada olsaydı da sorsaydık. Bunlar araştırılıyor mu? Var mı böyle bir şey? Bunlar nedir, ne değildir sormak lazım.

Ben şunu anlamak istiyorum: Şayet Başbakan Denizli'ye geldiğinde MHP İl Başkanı ve Belediye Başkanına denseydi ki: "Sizin güvenliğinizde sıkıntı var, hayati tehlikeniz var." Bunları böyle arayıp bir şey diyebilirdiniz. Başbakanın güvenliğini koca Denizli, koca Türkiye, koca İçişleri Bakanlığı sağlayamıyor mu?

Yüce heyete saygılar sunuyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (MHP sıralarından alkışlar)