GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:136
Tarih:10.07.2013

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

73'üncü maddenin (z) bendinin (2) numaralı alt bendiyle değiştirilmek istenen 5653 sayılı Yunus Emre Vakfı Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (a) bendinin ikinci cümlesinde yer alan "Yurtdışı Türkler ve  Akraba Topluluklar ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlıklarının bağlı olduğu Bakanlar, Türk Dil Kurumu Başkanı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı" ibaresi ile Kanun'un 4'üncü maddesinin (b) bendinin ikinci cümlesinde yer alan "Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı" yine "Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanı" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını istemiş durumdayız.

Buradaki gerekçemiz şudur: Yunus Emre, Anadolu topraklarında yaşamış ve Türkiye halklarının ortak değeridir. Bu değer, aynı zamanda sevginin, barışın, kardeşliğin sembolü hâline gelmiş olup bu vakfın kuruluş kanununda sadece tek bir millete atfedilmiş olması nedeniyle, Türk Dil Kurumu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı başkanlıklarının madde metninden çıkarılmasını istedik çünkü -bizim düşüncemize göre- artık tekçi ulus yapılanmasının değişmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Türkiye'de -bildiğiniz gibi- Mezopotamya'mız, Anadolu'muz çok zengin bir coğrafyadır; farklı halkların ve farklı milletlerin yaşadığı bir coğrafya olduğundan dolayı, eğer biz tekçi ulus yapılanmasını değiştirip bunun yerine çoğulcu, daha demokratik bir modernite çerçevesinde yeni bir demokratik cumhuriyet inşa edeceksek, o zaman, artık, Türkiye'deki bütün farklı milletlerin, farklı halkların, farklı inançların da varlığını ve hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak yasal ve anayasal düzenlemeler yapmamız gerektiğine inanıyoruz.

Bildiğiniz gibi, aynı zamanda Türkiye, şu anda yeni bir anayasa yapma aşamasındadır. Bizim bu belirttiğimiz düşüncemizin, aynı zamanda bu anayasada da yer almasını istiyoruz çünkü şu andaki yaşadığımız, başta Kürt sorunu, Alevi sorunu, azınlık meseleleri ve Türkiye'de yaşayan diğer bütün farklı etnik grupların sorunlarının esasında bu tekçi zihniyetten kaynaklandığını düşünüyoruz. O açıdan, biz, bu tür yalnız bir etnik gruba vurgu yapan ibarelerin bu yasal düzenlemelerde yer almamasını düşünüyoruz. Buradaki amacımız da artık Türkiye'deki yaşayan 76 milyonun bu ülkenin gerçek anlamda onurlu birer vatandaşı olarak kendilerini hissetmelerini sağlamamızdır. Herkesin bu ülkenin onurlu birer vatandaşı olabileceği, hiç kimsenin dışlanmadığı, herkesin "Bu benim ülkemdir." diyebileceği, herkesin yurtsever olabileceği yeni bir modernite için bu düşüncelerimizi sayın Genel Kurulun huzurunda arz ediyoruz.

Bir de bildiğiniz gibi, bu son günlerde bizim önem verdiğimiz, başta Bingöl'de olmak üzere bu cinsel taciz olaylarına değinmek istiyorum. Bildiğiniz gibi, 16 yaşındaki "E. A."ya Bingöl'de tecavüz edilmişti ve daha sonra, birçok fail tarafından bu suç işlenmiş olmasına rağmen, bu faillerin çoğu mahkeme tarafından serbest bırakıldı ve Bingöl'de büyük bir infial yaratıldı. Halk, bunu, yapmış olduğu yürüyüşlerle protesto etti. Aynı zamanda, benim seçim bölgem olan Mardin'in Midyat ilçesinde de, geçenlerde, yine özel bir öğrenci yurdunda görev yapan bir hoca tarafından 14 yaşındaki lise öğrencisine tecavüz edildi, yapılmış olan muayeneler çerçevesinde de bunun, suçun sübut olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Buradan Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve Sayın Millî Eğitim Bakanlığına sesleniyorum, uluslararası sözleşmeler gereğince ve bizim Anayasa'mız ve ulusal mevzuatımız gereğince, bu olaya duyarlılık gösterilerek bir an önce hem psikolojik hem hukuki yardım yapılmasını arzuluyoruz. Biliyorsunuz, herkes empati yaparak? Bu çocuklar hepimizin çocuklarıdır. Dolayısıyla, onların da yaşamış oldukları psikolojik travmayı da göz önünde bulundurarak herkesin bu çocuklarımıza sahip çıkmasını diliyor ve vermiş olduğumuz önergenin de Türkiye'nin kardeşliğine, birliğine katkı sunacağından dolayı sizlerden destek bekliyorum.

Hepinizi tekrar saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)