GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:136
Tarih:10.07.2013

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 478 sıra sayılı Teklif'in 73'üncü maddesinin (ü) bendi üzerinde verdiğimiz önergeyle ilgili söz aldım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, buradaki hususlar zaten yönetmelikle belirlenebilecek hususlar. Bu yaptığınız iş, esasen, baktım, zorunluduru mecburen yapıyorsunuz. Daha önce yaptığınız yanlışı düzeltmenin yoluna gidiyorsunuz. Niye bir işi üç beş kere yapıyorsunuz, yazık değil mi buradaki bu kadar milletvekiline? Hükûmet doğru dürüst çalışmıyor, tasarı getirmiyor; teklifler doğru dürüst teklif değil, Hükûmetin burada getiremediği tasarıları, hemen çıkaralım diye teklif diye ortaya koyuyorsunuz Sayın Bakan. Günah değil mi şu mübarek vakitte? Bu kadar maddenin içinde lüzumlu olanı var, lüzumlu olmayanı var. Artı, Sayın Başbakan Yardımcısı çıkıyor, söylüyor ki: "Özellikle, bunu Milliyetçi Hareket Partisi engelliyor." diyor. Böyle bir iftira olur mu? Siz işinizi düzgün yaptınız, Anayasa Mahkemesinden dönmedi. Ne oldu? Fevkalade iyi uyguladınız, pişman olmadınız. Bütün bunları yaptınız da muhalefet size bir şey mi söyledi? Yani muhalefeti niye suçluyorsunuz? Biz beceriksiziz, biz kabiliyetsiziz, biz istismarcıyız, biz her şeyi yapıyoruz, onun için bu hâle geliyoruz; sonuna doğru da sıkıştıramıyoruz, yetiştiremiyoruz, perişan oluyoruz, rezil oluyor memleket bu hâlde, onun için buraya getirmek zorunda kalıyoruz deseniz ne olacak sanki? Doğruyu söylemiş olacaksınız. Muhalefet sizi niye engellesin? Yaptığınız iş niye doğru? Bu Anayasa Mahkemesinden dönmüş. Eskiden Anayasa Mahkemesine farklı bir anlam yüklüyordunuz, şimdi istediğiniz gibi oldu; mahkemeler aynı şekilde. Ne olacak bu? Demek ki iş düzelmiyor. Asgari gerekenleri yapmıyorsunuz tasarılar için, ciddi incelemeler olmuyor, işi hafife alıyorsunuz. Büyük kısmı tasarılara dayanıyor bunların. Tasarılar Başbakanlıkta iyi koordine edilemiyor, rezil oluyor tasarılar. TUSKON'u yazıyorsunuz, MÜSİAD'ı yazmıyorsunuz. MÜSİAD'çı arkadaşlar burada "Acaba muhalefetteki arkadaşlar şuna karşı çıksa da bana da MÜSİAD'çı arkadaşlarım fırça atmasa." diye ortalıkta ne yapıyor? Geziniyor. Böyle bir şey olabilir mi Sayın Bakan? Şunu düzgün yapsanız da, düpdüzgün olsa da sıkıntı olmasa olmaz mı? Bir de Ahmet'e, Mehmet'e iftira atmasanız ne olacak sanki?

Şimdi, bakıyorsunuz, Hükûmet yeterli zamanı tasarılara ayırmıyor, Hükûmet tasarılara yeterli özeni göstermiyor, sosyal kesimler dikkate alınmıyor, iyi dinlenmiyor. Tasarı gerçekleştirilirken, görüşülürken, oluşturulurken ciddiye alınmıyor. "Sivil toplum örgütleriyle görüştük." diyorsunuz, tasarıyı konuşuyorsunuz, "Onlar katkı verdi." diyorsunuz, aynı sivil toplum örgütleri geliyorlar, nerelerde? Komisyonlarda "Bunlar farklı bir şey, bizim söylediğimiz farklı bir şey." diyorlar. Burada da bir arıza var. Hükûmet anlayışında sıkıntı var, iş yapma şeklinde sıkıntı var, hepsi arızalı. Sivil toplum kuruluşlarının katkısına önem vermiyorsunuz. Sivil toplum kuruluşları gerçekten belirli bir noktada karşılıklı menfaatleri çatışsa da ne yapmaya çalışıyor? Bir araya gelmeye çalışıyor. Ama, netice olarak bu işin düzenini kuramıyorsunuz.

Bazen geliyorsunuz burada virgülüne kadar dokundurtmuyorsunuz, aynen geçiriyorsunuz ama o arada iktidara mensup arkadaşların söylediklerini de dikkate almıyorsunuz. Geçen, faizi kâr payıyla eşitleyen ne geldi? Tasarıda, maddede bir hüküm geldi, hem de tasarıda geldi. İktidara mensup arkadaşlar bile kâr payının faize eşitlenemeyeceğini söylediler, buradalar. Tebrik ediyorum, takdir ediyorum. Ama, hafif bir değişiklik yapıyorsunuz, anlamda hiçbir değişiklik olmadan aynı şeyi götürüyorsunuz. Müslüman'a da günah. Müslüman da gidecek ne yatıracak? Kâr payı diye inancının gereğini yapacak. Ama, siz bildiğinizi yapmaya devam ediyorsunuz.

Kalan kısmına bundan sonraki önergelerimizde devam edeceğim.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)