| Konu: | MISIR'DA YAŞANAN OLAYLARA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 136 |
| Tarih: | 10.07.2013 |
EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, öncelikle idrak ettiğimiz mübarek ramazan ayınızı tebrik ediyor, bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan diliyorum.
Yıllarca süren askerî vesayetin ve diktatörlerin zulmünden bunalan Mısır halkı 25 Ocak devrimiyle otuz iki yıllık Mübarek dönemini sona erdirmiş, böylece tarihinde ilk kez demokrasiyle tanışma fırsatını yakalamıştır. Demokrasinin gereği olarak yapılan şeffaf seçimlerde Özgürlük ve Adalet Partisi adayı Muhammed Mursi oyların yüzde 51,7'sini alarak ülke tarihinin ilk seçilmiş sivil Cumhurbaşkanı olmuştur. Ne yazık ki bir yıl dört gün süren Mursi dönemine askerî bir darbeyle canlı yayında son verilmiştir. Esasen 25 Ocak 2011 devrimi, gerçek anlamda bir devrim olmamış, aksine halkın hedefi hâline gelen diktatör Mübarek ve yardımcısı Ömer Süleyman görevlerinden uzaklaştırılarak eski rejim bütün kurum ve kurullarıyla varlığını sürdürmüş, halkın öfkesini dindirmek için parlamento ve başkanlık seçimleri yapılmış, ancak daha sonra Parlamento feshedilmiş, seçilmiş Cumhurbaşkanı kuşatılmış, iş yapması engellenmiş, kendilerine boyun eğmeyeceği anlaşılınca da alaşağı edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, Mısır'da yapılan darbe bütün dünya için bir sınav olmuş, başka Amerika ve Avrupa Birliği olmak üzere pek çok ülke bu sınavda kaybeden taraf olmuştur. Afrika Birliği Mısır'ın üyeliğini askıya alarak, âdeta, demokrasinin beşiği olan Avrupa'ya çalım atmıştır. Ülkemiz ise darbe karşıtı, ilkeli duruşuyla Arap sokağının gönlüne su serpmiştir. Yapılan darbeyi meşru göstermek için kartel medyası tarafından maniple edilen yüz binler Tahrir Meydanı'na toplanmış ve ordu göreve çağrılmıştır. Ordunun yönetimi ele geçirmesiyle borsa yüzde 7 yükselmiş, bir anda benzin kuyrukları ve elektrik kesintileri son bulmuştur. Bu durum ekonominin yaklaşık yüzde 40'ının ordunun, geri kalanının 30 ailenin elinde bulunduğu Mısır'da, Mursi döneminde ne tür ekonomik engellemelerde bulunulduğunu göstermesi bakımından manidardır.
Sayın milletvekilleri, darbe, en hafif tabirle bir hırsızlıktır. Çalınan millî iradedir. Millî iradenin çalınması yolsuzluk, geri kalmışlık, baskı, zulüm, tutuklama ve ölümleri beraberinde getirir.
Geçmişte darbelerden çok çeken ülkemiz her darbeden sonra on yıl gerilemiş, ekonomisi dibe vurmuş, dünyadaki itibarı sıfırlanmıştır. AK PARTİ döneminde 2010 yılı itibarıyla askerî vesayete son verilmiş, siyaset askerin değil siyasetçilerin işi hâline gelmiştir. Bugün geçmişte yapılan darbelerin hepsi yargılanmakta, sonuçlanan kimi davalarda millî irade hırsızı darbecilerin ağır cezalara çarptırıldıkları görülmektedir.
Türkiye örneğinden ders çıkarması gereken Mısırlı darbeciler, ders çıkarmak yerine, maalesef bizdeki darbecilerin 2013 model kötü taklitçisi olmuşlardır. 3 Temmuz gecesinden sonra aldatılmış fakir halkın ve bindirilmiş kıtaların doldurduğu Tahrir Meydanı hızla boşalmış, buna mukabil darbeye direnme kararı alan Müslüman Kardeşler Örgütü ve darbe karşıtları öncelikle Adeviye Meydanı olmak üzere hemen her şehirdeki meydanları doldurmuşlar, böylece darbeye karşı sivil direnişi başlatmışlardır. Bu şanlı direniş her geçen gün genişleyerek devam etmektedir. Mısır halkının bu kararlılığı karşısında darbe çetesi hızla çözülmüş, darbe figüranlığı görevi kendilerine verilen pek çok siyasi aktör yaptıkları büyük hatanın farkına vararak kısa zamanda saf değiştirmiştir. Bu durum darbecileri çileden çıkarmış ve 8 Temmuz sabahı namaz kılan insanlara doğrudan ateş açılmış, bu menfur saldırı sonucunda aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 53 kişi hayatını kaybetmiş, 300'den fazla insan yaralanmıştır.
Mısır'da yaşanan bu katliam, darbelerin çirkin yüzünü göstermesi bakımından manidardır. Bu kanlı olaydan sonra darbeciler tarafından atanan Başsavcı Abdulmecid Mahmud istifa etmiş, darbecilerle beraber olan Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib ve ülkenin önde gelen siyasi figürleri katliamı şiddetle kınamışlardır. 3 Temmuzdan sonra Mısır'da yayın yapan 7 televizyon kanalı dâhil bütün muhalif medya susturulmuş, 690 kişi tutuklanmış, 84 kişi şehit edilmiş ve binin üzerinde kişi yaralanmıştır.
Sayın milletvekilleri, 3 Temmuza kadar özgürlük ve devrimle anılan Tahrir Meydanı'nın itibarı darbeye arka bahçe yapılarak ve alenen ordu göreve çağrılarak yerle bir edilmiş, Tahrir'in namusu kirletilmiştir.
Buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kürsüsünden oyuna sahip çıkan Mısırlıları selamlıyorum. Selam olsun millî irade hırsızlarına karşı bayrak açan şanlı halka, selam olsun demokrasiye sahip çıkmak için meydanları dolduranlara, selam olsun ölümü göze alarak tanka, topa ve silaha karşı direnen kahramanlara, selam olsun büyük bir destan yazan Mısır halkına.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)