| Konu: | ONUNCU KALKINMA PLANININ (2014-2018) TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA SUNULDUĞUNA DAİR BAŞBAKANLIK TEZKERESİ (S. SAYISI: 476) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 127 |
| Tarih: | 01.07.2013 |
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; 476 sıra sayılı Onuncu Kalkınma Planı'nın birinci bölümü üzerinde şahsım adına söz aldım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, bu planın hazırlanmasında emeği geçen eski mesai arkadaşlarıma ve tanımadıklarıma, hepsine teşekkür ediyorum.
Şimdi, özellikle ifade etmek istediğim bir şey var: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın İkinci Bölümü "Ekonomik Hükümler" başlığı altında, bu başlığı taşıyor. 1 numaralı başlık: "Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey." Eski başlığı zaten "Planlama" idi. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kurulması ve bunların kanunla düzenleneceği de burada var. Ekonomik ve Sosyal Konseyi aslında siz hikâyeden kurdunuz. Anayasa değişikliğinde, yargıda istediklerinizi gerçekleştirmek için onun yanına bir şeyler koymanız gerekiyordu, bunu da koydunuz. "Ya Sayın Milletvekilim, eski bir planlamacı olarak nasıl böyle bir şey söylüyorsunuz?" dersiniz, diyebilirsiniz de ama bir şeyi söyleyeceğim: Bu Ekonomik Konseyde yer alabilecek kurumlar kim? TOBB. Yer alabilecek kurumlardan biri kim? TESK. Diğer, başka kurum kim? Türkiye Ziraat Odaları Birliği. Siz, bunları, vatandaşın PKK'ya kalbini yufkalaştırmak için kullanıyorsunuz. Niye toplamadınız şimdiye kadar? Hani, kanunu nerede? Hani, tasarısı nerede? Adı Kalkınma Bakanlığı olunca DPT farklı bir alana mı girdi? Niye yapmadınız, niye getirmediniz 2010'dan bu tarafa bunu? Çünkü, işin aslı öyle değil, farklı düşünüyorsunuz, öncelikle onu ifade etmek istiyorum. Samimi olmak lazım her şeyden önce. Planı hazırlayanlar bütün samimiyetiyle -aşağıda bürokrasi- gayret gösteriyor ama sizin niyetiniz önemli AK PARTİ olarak.
Biraz önce burada bir arkadaşınız neyi söyledi? "Toplum sahiplensin bu planı istiyoruz." dedi. Hani, milletvekilleri nerede? 326 milletvekilinin kaçı burada? Nesini sahiplendiniz siz bu planın AKP olarak? Aşağıda hazırlanıyor birtakım dengeler, geliyor. "Zamanında çıksın da nasıl olursa olsun, muhtevasında ne varsa olsun." Böyle bir şey olmaz.
Ekonomik Sosyal Konseyin tasarısı yok ortada, esamesi yok. Koca bir Bakanlık tasarıyı hazırlayamayacak kadar âciz mi? Ekonomik Sosyal Konseye girebilecek kurumların yöneticileriyle ilgili gerekli şeyi söyledim. Siz Bakanlar Kurulu olarak bir şeyi yapamıyor musunuz? Onları göndereceğinize PKK ve yandaşları için siz, ne yaparsınız? Gidin millete, "Biz memleketin geleceğini İmralı'yla müzakere edeceğiz." deyin canım. Bunu söyleyemiyor musunuz? Söyleyin.
Bu hazırladığınız plan, bu tasarı, şu Anayasa'da yazan gereklilikleri karşılamıyor Sayın Bakanım. Bunu niçin söylüyorum? Bakın, planda, millî tasarrufu ne yapacaksınız, "Artıracaksınız." diyor. AKP döneminde, millî tasarruflar gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 24'ünden -özel sektörünki- 11'ine düşmüş sizin döneminizde. Sizin dokümanlarınızda bunlar var. Anayasa'ya uygun mu hareket ettiniz? Alakası yok. Öbür tarafta, bakın ne diyorsunuz: "?dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı?" Anayasa'da bu da var. Sizin dönemde, dış ödemeler dengesinde, 550 milyar dolar dış ticaret açığı var, 350 milyar dolara yakın da cari işlem açığı var.
Siz Anayasa'ya aykırı hareket ettiniz. Açık seçik burada yazıyor. Bu yazılı metin, sizin hukuk olarak uymanız gereken bir metin, bütün Türk milletinin uyması gereken metin. Siz bundan uzaklaştınız gittiniz. Her şeye bir bahane, "Dünya konjonktürü uygundu, uygun değildi." Elbet uygun da olacak, uygun olmadığı da olacak; bütün şartlarda siz bunu sağlamaya çalışacaksınız. Her şeye bir bahane.
İşte, Anayasa'nın 166'ncı maddesinin ikinci paragrafı bunu söylüyor, "Millî tasarrufları artırıcı tedbir alacaksın." diyor. Ne yaptınız? Yüzde 24'ten 12'ye düşürdünüz yurt içi hasılaya oranını. "Ödemeler dengesini sağlayıcı tedbir alacaksın." diyor. Bir daha, tekraren söylüyorum, dış ticaret açığı 550 milyar dolar, cari işlem açığı 300-350 milyar dolar. Neresinde Anayasa'nın gereklerini yerine getirdiniz siz? Faiz lobisi bunun neresinde? Başbakan söylüyor, "Bizim zamanımızda 5 kat bunların gelirleri arttı." diyor. Kim bu semirenler, böyle artanlar, genişleyenler? Çık, burada söyle, filanca kurum de, falanca adam de. Söyleyin ya, karanlıkta ıslık çalmayın. Sizin zamanınızda bu semirenler kim? Kimlerle iş birliği yaptınız? Kimler istifade etti bundan? Bir sözü söylerken arkasından bir düşüneceksiniz, buna kim ne diyecek.
Bakın, yukarıda Tüketici Yasası görüşülüyor -alt komisyonundayız- iktidar ne yapıyor? Hâlâ, oradan dünya kadar kâr etmiş, tüketiciyi ezmiş finans kesimiyle beraber hareket edip hırpalamaya çalışıyor tüketiciyi. Orada yazıyor, görüşmeler de yaptık, yarın muhalefet şerhimizi de yazacağız. Böyle bir şeyin olması mümkün mü?
Kaldı ki bakanların birbirinden haberi yok. Bakın, millî gelir, birinci çeyrek açıklanmadan, hepiniz, bakanların tamamına yakını bu işle ilgili, ümitli değildi yüzde 3 civarında bir büyüme geleceğinden. Yüzde 3 büyüme geldi, siz de şaşırdınız. Bir iki gün önce farklı söylüyorlardı. Şimdi herkes ne yapıyor biliyor musunuz Sayın Bakanım? "Nereden, nasıl çıktı bu büyüme?" dediğimiz zaman, şahsınızı tenzih ederim, bu işten sorumlu kim varsa, Cevdet effect, Babacan effect? Onlar anlatıyorlar, böyle, sıradan gidiyor. Yani bir çıkın, topluma açıklayın "Bunun arkasında şu oldu, bu oldu." diye, herkes bilsin.
Bakın, Devlet Planlama Teşkilatı veya şimdiki adıyla Kalkınma Bakanlığı, baktığınız zaman, ekonomiden düştü; açık söyleyeyim. Oradaki arkadaşlar yine aynı işi yapıyorlar, siz ekonomide geri sıralarda kaldınız. Zatıalinize hani böyle bir şey söylemek istemem, mesai arkadaşıyız ama.
Orta Vadeli Program'ı biraz önce burada konuştular. Şimdi, Orta Vadeli Program'ı hiç zamanında getiremediniz, kanun hükmünde kararnameyle, yetkiniz olmamasına rağmen ileri attınız tarihini, onda bile yetiştiremediniz ya. Dünyadaki gelişmeleri dikkate alıyorsunuz tabii; onu da kestiremiyorsunuz, kendinizin ne yapacağını da kestiremiyorsunuz. Dört beş ay sonra, aynı gün bütçe çağrısını da koyuyorsunuz, diğerlerini de koyuyorsunuz. Ama, sıkıntılı bir iş, doğru bir iş değil Sayın Bakanım.
Şimdi, planı getirdiniz, nerede bunun alt dokümanları Allah'ınızı severseniz? Ben plan gerçekleşmeleri doğru mu, yanlış mı diye baktığım zaman kime soracağım Allah'ınızı severseniz? Kime verdiniz şimdiye kadar? Yok burada. Plan Bütçeye geldim, yok; burada yok. Bakın, biz şu dokümanı? Ben bugün konuşacağımı öğrendim, bu doküman daha yeni geldi buraya, yeni dağıtıldı. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin işi ama -Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum, nezaket gösterdiniz daha önce bir sohbet için, katılamadık, özrümüzü de beyan ettik ama- bu işlerin bir ciddiyeti olması lazım.
Şimdi "Kişi başına gelir 30 bin dolar olsun Türkiye'de de Gini katsayısını bir de ona göre değerlendiririz." Burada mukayese ediyorsunuz AKP Grubu olarak da, geliyorsunuz.
Diğer taraftan, yarın Orta Vadeli Program'ı hazırlamaya başlayacaksınız. Burada baz aldığınız rakamları kullanacak mısınız, değiştirecek misiniz? Bir taahhüt edin şurada, bir bilelim, ne yapacaksınız.
Ben şunu açıklıkla ifade etmek istiyorum: Bu ülkeyi ithalat cenneti hâline getirdiniz. Sanayici son derece zor durumda. Çiftçi 7 bin liraya hayvanı aldı, 3 bin liraya hayvanı satamıyor. Biz de geziyoruz, siz de geziyorsunuz ama siz kendinizi koruma yöntemlerini değiştirdiniz, su altından bile sizi korumaya başladılar.
Şimdi, bunlara devam etmek mümkün, süre yeterli değil.
Bakın, özel ihtisas komisyonu raporlarını falan piyasaya bir an önce sirküle etseydiniz. O işin içinde olanlar bize, orada yazanlarla burada çıkan, Hükûmetten gelen tasarıların tutmadığını söyleyen mailler atıyorlar. Onları arıyorum, diyorum ki: Bizi değil, adres Hükûmet? Onlara, öyle bakacaksınız diyorum.
Ben şimdilik konuşmamı burada bitiriyorum süre itibarıyla.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)