GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, MERSİN MİLLETVEKİLİ VAHAP SEÇER VE 21 MİLLETVEKİLİ TARAFINDAN KAÇAK AKARYAKITIN EKONOMİYE VE ÇEVREYE VERDİĞİ ZARARLAR İLE BU SEKTÖRDE YAŞANAN SORUNLARIN VE SURİYE'DE YAŞANAN İÇ KARIŞIKLIĞI FIRSAT BİLENLERİN NEDEN OLDUĞU KAÇAKÇILIK OLAYLARININ ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 18/6/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN,GENEL KURULUN 19 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:122
Tarih:19.06.2013

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin akaryakıt kaçaklığı üzerine verdiği önerge üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gerekçeye baktım, okudum. Aslında baktığınız zaman gerekçede birçok çelişki ortaya çıkıyor. Gerekçenin başında, Suriye politikasına atfedilerek kaçakçılığın arttığı noktasında bir düşünce var, hem de sınırların delik deşik olduğu noktasında. Suriye politikasını uzun zamandan beri bu Mecliste konuşuyoruz. Dışişleri Bakanımız, Hükûmetimizin bakanları, yetkililer gerekli bilgileri verdiler. Biz, Suriye politikasının başında, başlangıçtaki tutumumuz ne ise, halkların ve hakkın yanındaki tutumumuz ne ise ülkemizin menfaatleri doğrultusunda aynı kararlılığı sürdürmekteyiz. Sınırlarla ilgili tüm tedbirleri de güvenlik güçlerimiz almıştır, almaya da devam edecek.

Maalesef, bununla ilgili bir hususu açıklamak zorundayım. CHP'nin sınır güvenliğimizi zaafa uğratacak ilişkilerini hep beraber görüyoruz. Son Reyhanlı olayında CHP heyetine kılavuzluk yapan kimsenin Reyhanlı saldırısının bir numaralı sanığı olarak arandığı, yakalandığı bilinmektedir. Dolayısıyla, CHP'nin akaryakıt kaçakçılığı kapsamında gündeme getirdiği bu konuyu ben dikkatlerinize sunuyorum, herhâlde bu ayıp CHP'ye yeter.

Petrol ihtiyacının ve kullanımının artması, doğal olarak bu konuda ortaya çıkacak maddi kayıpların devlete, kamuya büyük zarar vereceği ortadadır. Kaldı ki tüm kaçakçılık işlemlerinde de aynı şekilde değerlendirebiliriz. Hükûmetimiz, hem hukuki hem teknik hem de idari olmak üzere, bu konuda bütün tedbirleri almakta, almaya da devam edecek; kayıpların önüne geçiyor.

Aslında, sizlerin de bildiği gibi, bu Mecliste 2005 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma komisyonu akaryakıt kaçakçılığının ülkemizdeki boyutlarını tespit etmek ve çözümler üretmek üzere çalışmalar yapmış ve bu çalışmalar neticesinde bir rapor hazırlanmıştır. Rapora baktım, 200 küsur sayfayı ihtiva eden bir rapor. Çok değişik konular ele alınmış, öneriler getirilmiş. Bu rapor ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, İçişleri Bakanlığı, Enerji Bakanlığı gibi kurumların akaryakıt kaçakçılığıyla mücadelede etkinliklerinin artırılması amacıyla çeşitli öneriler getirilmiştir.

Yine, bu araştırma komisyonu raporunun akabinde, Başbakanlık makamı tarafından, konuyla ilgili kurumların çalışmalarını koordine etmek üzere 2006 yılında 5525 sayılı, 2008 yılında 14321 sayılı genelgeler yayımlanmış. Dolayısıyla, bununla ilgili 7 bakanımızın oluşturduğu bir kurul oluşturulmuş. Bunların altında da ilgili bakanlıklardan alınan yetkililerle komisyonlar oluşturulmuş. Aktif bir şekilde de akaryakıt kaçakçılığı takip edilmekte. Bununla ilgili de aslında, yine önergenin gerekçesine baktığınız zaman orada da görüyorsunuz, ilgili kurumların raporlarında, işte "Şu kadar kaçakçılıkla ilgili operasyonlar yapılmış, bu kadar önleme gerçekleştirilmiş, şu kadar miktar da petrol elde edilmiş." diye geçiyor aslında. Yani bununla ilgili çalışmalar yapıldığı da önergede söyleniyor, gerekli tedbirlerin alındığı da söyleniyor. İlginç tabii, yani burada gelmesi.

Yine, bir başka husus: 2012 yılında Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2012/19 sayılı Başbakanlık Genelgesi'yle akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele çalışmalarında büyük önem arz eden hususlarda bazı düzenlemeler getirilmiş ve mücadeleyle görevli kamu kurumlarına birtakım görevler verilmiştir. Biraz önce bahsettim, bununla ilgili, 7 tane bakanımızdan oluşan bir kurul oluşturulmuştur ve ısrarla üzerine gidilmektedir. Mesela bu konuda yürütülen çalışmalar neticesinde ortaya çıkan bazı hususlar var, bunları da paylaşmak istiyorum:

Akaryakıt ithali ve dağıtımı elektronik sistemlerden faydalanarak kontrol edilmeye başlanmıştır. Çok önemli bir hadise yani başlangıcından sonuna kadar, istasyonuna kadar, hepsi otomasyonla yapılmakta, bu otomasyon sistemini de ilgili düzenleyici kurulu tarafından ve ilgili bakanlıklar tarafından görülebilmekte ve takip edilmektedir.

Boğazlardaki gemi trafiği için yürütülen Uydu Destekli Radar Sistemi Projesi geliştirilmiştir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 11/9/2007 tarih ve 26640 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Otomatik Tanımlama Sistemi AIS KLAS-B cihazının gemilere donatılmasına ve özelliklerine dair tebliğ yürürlüğe sokulmuştur. Yine, ÖTV'si indirilmiş yakıt bilgi programı oluşturularak özellikle yurt içi balıkçı teknelerince gerçekleştirilen suistimallerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

Bakanlıkça akaryakıt antrepolarında bulunan yakıt miktarlarının izlenmesini sağlayan sistem oluşturularak denetim artırılmıştır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca akaryakıt bayilerinin bağlı oldukları dağıtıcılar tarafından denetlenmesi sağlanmıştır. Yine, bununla ilgili İçişleri Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde akaryakıt piyasasına yönelik denetimleri gerçekleştirmek üzere denetçi sayısı artırılmış, denetçiler görevlendirilmiş, aynı zamanda bunlarla ilgili bilgilendirme çalışmaları yapılmıştır, bu denetimler de sıklaştırılmıştır. Akaryakıt pompalarına ödeme kaydedici cihazlar bağlanmıştır. Maliye Bakanlığınca akaryakıt kaçakçılığıyla ilgili mücadeleye yönelik özel bir şube kurulmuş, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığında akaryakıttaki uzmanlaşmayı sağlayacak şekilde özel görevlendirilmeler yapılmıştır.

Yine, akaryakıt antreposu açma şartları yeniden düzenlenerek akaryakıt antreposu işleticilerine antrepolarda kesintisiz yirmi dört saat kayıt yapma, kamera sistemi konulması, bu kayıtların talep edildiği zaman da anında bilgi verilmesi ve iletilmesi noktasında da gerekli tedbirler alınmıştır.

Mücadelede görevli kurumlar bünyesinde akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele komisyonları oluşturulmuş, bu komisyonlar üçer aylık dönemler itibarıyla raporlamalarını, bu raporları birbirleriyle paylaşmaları sağlanarak burada ciddi bir koordinasyon gerçekleştirilmiş. Nitekim bunlara baktığınız zaman bunlarla ilgili de aslında sonuçları alıyorsunuz. Nasıl alıyorsunuz? Bakın, Emniyet Genel Müdürlüğü istatistiklerine baktığımız zaman, yine bu önergede var, deniliyor ki -önergenin içinde var- Hatay'daki kaçakçılık oranı -işte bazı iller saymış- 7'nci sırada. Demek ki Suriye politikasıyla hiçbir alakası yok bunun.

Yine on beş gün önce, 10 Mayıs 2013 Kırklareli merkezli 7 ilde jandarma tarafından düzenlenen operasyonda 44.500 litre kaçak akaryakıt ele geçirilerek 20 kişi gözaltına alınıyor. Önergenin içeriğinde de bu çalışmaların yapıldığı var. Yani sağ olsunlar bu konuda da katkı sağlıyorlar, o katkıları almıştık zaten biz.

Yine, akaryakıt kaçakçılığıyla ilgili mücadele eylem planları hazırlanıyor yasal kapasitenin güçlendirilmesiyle ilgili. Biliyorsunuz bununla ilgili kanun çıkarıldı ve çalışmalar devam ediyor, 24/4/2013 tarih ve 28627 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 1/7/2013 tarihinde uygunluk yazısı uygulamasının yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır.

Bazı akaryakıt harici petrol ürünlerine ilişkin yaşanan suistimallerin önlenmesi amacıyla vergisel düzenlemelerde de değişikliğe gidilmesi kararlaştırılmıştır. Operasyon ve denetim birimlerinin, suistimallerin tespit edildiği özel fatura uygulamasına ilişkin de düzenleme yine gerçekleştirilmiştir. Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele etkinliğini artırmak amacıyla Petrol Piyasası Kanunu'nda yapılması planlanan ve eylem planında yer verilen değişiklikler 11/4/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun'la gerçekleştirilmiştir. Bahsi geçen kanun kapsamındaki önemli bazı hükümlere aşağıda yer vermektedir. Burada, bununla ilgili yapılan birçok çalışma göz önünde tutuluyor. Kurumlara erişim sağlanması zorunluluğu getiriliyor kaçakçılıkla daha etkin mücadele yapmak için. Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele faaliyetlerinde etkinlik artırmak amacıyla yapılan düzenlemede, idari para cezaları miktarları artırılarak, kapsamı da genişletiliyor.

Buraya baktığımız zaman, bu çalışmaların hepsi biraz önce bahsettiğim komisyon raporunda da var. Biz, böyle bir komisyon raporu varken, böyle bir çalışma yapılmışken AK PARTİ Grubu olarak. Zaten bu tedbirler alınıyor, 7 bakanımızın oluşturduğu bir kurul var, komisyonlar var; gerekli otomasyon, teknik, idari, hukuki çalışmalar gerçekleştirilmiş, kanun çıkarılmış, yönetmelikler değiştirilmiş, idari yapı güçlendirilmiş. Böyle bir Meclis araştırması önergesinin doğru olmadığını düşünüyoruz, gerek olmadığını düşünüyoruz yani AK PARTİ halkı kucaklayan partidir. Başbakanımız da halkın içinde bir liderdir ve halk tarafından sevilen bir liderdir. AK PARTİ başarısının temeli de buradadır zaten. Dolayısıyla, bugün -son yirmi günde olanlar- sokaktakiler köylüler, işçiler değildir; bunlar aşırı uçlardır, Türkiye'nin gelişmesini provoke eden insanlardır. Hepimizin, aslında Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi için buna beraber "Dur." dememiz lazım. Bu, Türkiye'nin güçlenmesi için önemli bir hadisedir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)