GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TAPU KANUNU VE KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:102
Tarih:03.05.2012

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; 228 sıra sayılı Tapu Kanunu ve Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı'nın 4'üncü maddesi üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, vatan topraklarının satışını tartışıyoruz burada. Onun için, konuştuğumuz konu çok önemlidir. "Türkiye'nin ekonomisi iyi gidiyor." diyoruz ama bir taraftan da topraklarımızı satmaya çalışıyoruz. "Türkiye büyüyor." diyoruz, bu nasıl bir büyümedir anlamıyoruz, ne işsizlik azalıyor ne yoksulluk azalıyor ve bir taraftan da büyüyoruz ve bir taraftan da topraklarımızı satmaya gayret ediyoruz, onun için bir kanun çıkartıyoruz.

Değerli arkadaşlarım, bu, müflis tüccar politikasıdır bizce. Sürekli eski defterleri açıp, karıştırıp, elde avuçta ne varsa satışa çıkarıp, ondan sonra iflastan kurtulmaya çalışır insanlar. Sayın Başbakan "Bir dikili ağacınız mı var? Bir çivi mi çaktınız ki?" diyor Cumhuriyet Halk Partililere. İnsan bu satışları gördükçe gerçekten dili dolaşıyor ve tutukluk yapıyor. On yılda neredeyse 50 milyar dolarlık özelleştirme yaptınız değerli arkadaşlarım, sayın AKP'liler ve bu 50 milyar dolarlık özelleştirmede sattığınız şeyleri AKP mi yaptı merak ediyorum. Yani Seydişehir Alüminyum Fabrikasını siz mi yaptınız? Ereğli Demir Çelik Fabrikasını siz mi yaptınız? Oymapınar Barajı'nı siz mi yaptınız? İskenderun Demir Çelik Fabrikasını siz mi yaptınız? İzmit TÜPRAŞ'ı siz mi yaptınız? Şeker Fabrikalarını siz mi yaptınız? Tekel fabrikalarını siz mi yaptınız? Şimdi, bütün bunları yapanlara kötü sözler söyleyerek, küçülterek siyaset yapmaya çalışıyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, bakın, on yılda 10 kere belki mali af çıkarttınız. "Ne toplasak kârdır." anlayışıyla bu aflar çıkarıldı ve sistem altüst edildi. Şimdi, bunlar yetmedi, bu sefer 2/B Yasası'yla orman alanlarını satışa çıkartıyoruz. Vatandaşlarımız isyan hâlinde, "Elli yıldır kullandığım, yüz yıllık, atadan, babadan kalma arsamı tekrar bana satıyorlar." diye feveran ediyorlar. "Paramız yok, neyle alacağız?" diyor yurttaşlarımız.

Değerli arkadaşlarım, AKP, bu uygulamalarıyla, halktan yana değil, paradan, ranttan yana bir tavır takınıyor. Ama iş işten geçti. Şimdi, orman alanlarını satıyoruz, hazine arazileri de satılsın. Peki, kim alacak? Köylü alamayacak. Niye alamayacak köylü? Çünkü parası yok, mümkün değil alması, rayiç bedeller üzerinden satıldı. Niye emlak değeri üzerinden satmıyorsunuz köylümüze? Hayır, açık artırmayla satılacak, köylü alamazsa parayı basan alacak. Para en çok kimde var? Yabancılarda var. Dolayısıyla, bu toprakların hepsi yabancıların eline geçme tehlikesiyle karşı karşıya.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Başbakan diyor ki: "Yunanistan iflas etti, onun kredi notu değişmedi, bizimkini hemen düşürdüler. Haksızlık yapıyor bu uluslararası kuruluşlar."

Değerli arkadaşlarım, şimdi ben sormak istiyorum size, lütfen şunun cevabını verir misiniz: Yunanistan iflas etti, şimdi kurtulmak için adalarını satıyor. Peki, biz de mi iflas ettik? Topraklarımızı niye satıyoruz? Dev tesislerimizi, orman alanlarımızı, sularımızı, hazine arazilerini, her şeyi satıyoruz, satıyorsunuz AKP olarak. Soruyorum: Türkiye bu kadar değerini, tesisini, toprağını niye satıyor? İflası geciktirip, AKP, iktidarını biraz daha sürdürebilsin diye mi satıyor?

Değerli arkadaşlarım, hiçbir insan ve hiçbir ülke elindekileri satarak iyi bir yere varamaz, varacağı tek yer iflastır. AKP de her yönüyle bu ülkeyi iflasa doğru götürüyor. AKP döneminde yaklaşık on yılda 136 milyon metrekare vatan toprağı yabancılara satılmıştır. O kötülediğiniz Atatürk'ün, İnönü'nün, silah arkadaşlarının kurtarmak için savaştığı toprakları şimdi satıyorsunuz, bir yandan da kötülemeye devam ediyorsunuz. İşte bundan biraz utanç duymak lazım değerli arkadaşlarım. Bakınız, vatanı satmak büyük bir sorumluluktur. Buradan AKP'nin bütün milletvekillerini uyarıyoruz.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, Sayın Başbakan hem bu cumhuriyetin insanlarının kazanımlarının hepsini satıyor, cumhuriyet döneminde yapılmış şeker fabrikalarını, cumhuriyet döneminde yapılmış bütün fabrikaları, kâğıt fabrikalarını satıyor hem de çıkıyor, diyor ki: "Cumhuriyet Halk Partisi çöp mü dikti? Cumhuriyet Halk Partisi, Seferihisar'daki camiyi ahır yaptı." Değerli arkadaşlarım, insaf ediniz. Bu Sayın Başbakanın söylediğinin yanlış olduğunu, gerçek olmadığını Yılmaz Özdil 25 Nisan 2012 tarihinde köşesinde yazdı.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Her köşe yazısı doğru mu?

GÜRKUT ACAR (Devamla) - O camiyi ahır yapanlar Yunanlılar ve Yunanlılar işgal zamanında ahır yapıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜRKUT ACAR (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisinin o zamanki müze müdürü sayımda bunun farkına varıp, bu camiyi tekrar cami hâline getiriyor.

Değerli arkadaşlarım, son olarak şunu söylemek istiyorum: İftiralarla bir yere varılmaz. Vatan toprakları satılarak bir yere varılmaz. Bence AKP bu yaptığını iyi düşünmelidir. Bu kanun iyi bir kanun değildir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Acar, teşekkür ediyorum.