GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:111
Tarih:28.05.2013

ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi aleyhine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle heyetinizi en kalbî duygularla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere, 11 Mayıs günü Hatay'ımızın Reyhanlı ilçesinde vahşice, gaddarca ve alçakça bir saldırı gerçekleştirildi. Bu, Türkiye'mizin olduğu gibi, barış, hoşgörü ve kardeşlik şehri olan Hatay'ımızın, serhat şehri olan Reyhanlı'mızın bu özelliklerini ortadan kaldırmaya, oradaki huzur ve barış ortamını bozmaya yönelik alçakça ve menfur bir saldırıdır.

Bununla ilgili, olayın ilk anından itibaren gerek Hükûmetimiz yetkilileri gerek bölge milletvekilleri olarak insanımızın yanında olduk, ilk anından itibaren onların acısını paylaştık, onlarla birlikte ağladık, onlarla birlikte kucaklaştık. Tabii, başta Başbakan Yardımcımız Sayın Beşir Atalay, Sağlık Bakanımız, İçişleri Bakanımız, Adalet Bakanımız, Kabinemizin ilgili bütün bakanları birkaç saat sonra olay mahallindeydi.

Bildiğiniz gibi, tabii, devletimizin tüm imkânları seferber edildi, acılar sarılmaya, insanımızın yarası hafifletilmeye çalışıldı. Tabii, bu arada, diğer taraftan olayın nasıl cereyan ettiği hususunda da devletimizin ilgili birimleri, emniyetimiz, istihbaratımız süratle olayın üzerine gitti. Biraz önce sayın milletvekilinin de ifade ettiği gibi, hakikaten, henüz şehit verdiğimiz vatandaşlarımızın kimlikleri tespit edilirken olayı yapanlar, yaptıranlar, olayın arkasında olanlar, nerede planlandığı, iş birlikçilerinin kimler olduğu hususunda ilgili birimlerimiz süratle bir çalışma gerçekleştirdiler.

Burada, aslında, önemle üzerinde durulması gereken husus şudur değerli arkadaşlar: Henüz Reyhanlı'mızın üzerindeki dumanlar tüterken, insanımızın acısı taptazeyken, henüz cenazeler defnedilirken, defnedilmemişken buradan birileri bir kampanya başlatmaya çalıştılar. Henüz olay aydınlatılmadan, neyin ne olduğu daha tespit edilmeden kampanya başlattılar ve bu kampanyada maalesef, birtakım siyasi partilerin genel başkanları da yer aldı. Milletvekilleri, henüz yarım saat sonra, televizyonlara bağlanıp sorumsuzca açıklamalar yaptılar. Hükûmetin değil,  devletin ilgili birimleri resmî rakamları açıkladıkça resmî rakamları inkâr ederek "150-200 ağır yaralı var. Şu anda ölü sayısı 70-80, ölü sayısı 150-200'ü geçebilir." gibi insanımızın infialini artıracak, oradaki huzura âdeta balta vuracak birtakım açıklamalar yaptılar, âdeta buradan bir siyasi rant elde etmeye çalıştılar. Hatay'ımızın bu kadar acı içinde olduğu, bu kadar menfur bir saldırıyla karşı karşıya kaldığı bir dönemde dahi bir kısım muhalefet milletvekilleri sorumsuzca davrandı. Sorumlu davrananları, resmî rakamların yanında duranları, insanımızı itidale davet edenleri bir kenara ayırıyorum. Bu tür hadiseler hepimiz için, toplumun tüm kesimleri için birer imtihan niteliğindedir ve milletimiz de dikkatlice takip etmektedir.

Tabii, burada, aslında ifade edilmesi gereken bir sürü husus var, ben birkaç önemli olanının altını çizmek istiyorum.

Olayın hemen ardından, 11 Mayıstan hemen sonra, zannediyorum, 14 Mayıs Salı günü grubumuz adına benzer bir konuyla ilgili söz almıştım. Buradan Cumhuriyet Halk Partisinin grup başkan vekili birtakım ifadelerde bulundu: "Ne çabuk tespit ettiniz, nasıl buldunuz? Bu açıklamalarla ilgili kuşkularımız var." dediler; buradan, bu Meclis kürsüsünden ifade ettiler. "Kuşkuluyuz bu hususlardan." dediler. "Bu şahısları nasıl tespit ediyorsunuz, bu kadar kısa sürede nasıl ortaya koyuyorsunuz?" dediler. Devletin valisi, emniyet müdürü, devletin ilgili birimleri, savcılığı, yargısı bu işin üzerine gitti tabii ki; oradan gelen verilerdi. Akabinde şunu iddia ettiler yine buradan 14 Mayıs günü: "Bu saldırının olacağını herkes biliyordu." dediler. Ve ona cevap olarak ben buraya, kürsüye çıktığımda şunu ifade ettim: Bakınız, bu söylemleriniz en hafif ifadesiyle bu olayı yapan, bu iş birlikçiliği yapan, bu bombayı patlatanları, vatana ihanet edenleri, bu işin arkasındaki ihanet şebekelerini aklama girişimi olarak algılanır.dedik ikaz ettik buradan. Akabinde şunu da ifade ettik: Cumhuriyet Halk Partisinin heyetleri gidiyor, Suriye'yle, diktatörle bir araya geliyor, istişareler yapıyor, hatta onunla aynı karede resimler çektirip sosyal medya üzerinden bütün dünyada yayınlatıyor dedik. Acaba "Herkes biliyor." derken, diktatör, oraya giden heyetinize mi söyledi bunu diye söyledik. Meğerse, arkadaşlar, buradaki o ani ve fevri çıkışların birtakım sebepleri varmış. Bugün bir kısım basın-yayın kuruluşlarına da yansıdı,.resimleriyle yansıdı. Ne deniliyor orada? Birazdan grubumuz adına konuşacak değerli milletvekilimiz burada sizlerle o resmi de paylaşacak. Bu işin planlayıcısı olan, yurt dışında planlanan bu menfur saldırının elebaşı olan, planlayan kişi; Cumhuriyet Halk Partisi heyetine refakat eden, onu karşılayan, Lazkiye'ye götüren, Lazkiye'den alan, Şam'a götüren, Esad'la görüştüren, görüştürmekle kalmayıp o görüşmeye kendisi de iştirak eden kişi Cumhuriyet Halk Partisinin heyetiyle birlikte yer alıyor.

İLHAN CİHANER (Denizli) - Kim? İsmi ne?

ADEM YEŞİLDAL (Devamla) - Meğerse bunun telaşı içerisinde bunlar ifade ediliyormuş;.bunu örtbas etmek için, kamuoyundan bu gerçekleri gizlemek için böyle fevri çıkışlar yapılıyormuş. Arkadaşlar, şunu açık ve net söyleyeyim: O resme baktığınızda isimler de yazıyor.

İLHAN CİHANER (Denizli) - Sana mı verildi o liste?

ADEM YEŞİLDAL (Devamla) - Şunu da açık ve net söyleyeyim: O heyette aslında o düşünceleri paylaşmayanlar da var. Onu da biliyorum, o hakkı da teslim etmek lazım ama maalesef orada piyon olan, kullanılan Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesindeki milletvekilleri de var, üzülerek ifade ediyorum.

Arkadaşlar, bütün bu kışkırtma, bütün bu halkımızı galeyana getirme çabalarına rağmen, Hatay'ımız, Reyhanlı'mız, değerli kardeşlerim, metanetle ve sabırla bu saldırıyı göğüsledi, asla o kadirşinas yaklaşımını bozmadı. Birtakım medya kuruluşları da Reyhanlılı kardeşlerimize olmaz iftiralarda bulundular. "Reyhanlılı misafirperver değildir, Reyhanlılı oradaki misafirlere eziyet ediyor." gibi aslı astarı olmayan, gerçekle alakası olmayan birtakım ithamlarda bulundular. Buradan onları da kınadığımı ifade etmek istiyorum.

Öbür taraftan, henüz Reyhanlı'nın üzerinde dumanlar tüterken, benim de bizzat arayarak ikaz etmeme rağmen; Hatay'ın toplumsal barışı her şeyin önündedir, her şeyin üzerindedir diye ikaz etmeme rağmen, Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri, il teşkilatına da baskı yapılarak mesaj attırılmak suretiyle, henüz insanlar cenazesini defnetmeden Reyhanlı ilçesinde miting düzenlediler. Bunu neyle izah edeceğiz değerli dostlar?

Şimdi, bütün bu gerçekler ortaya serildiğinde, bu mitingleri düzenleyen, oradaki insanımızın hassasiyetini kaşıyan, oradaki Reyhanlılı kardeşlerimizi farklı yönlere sevk etmek isteyenler nasıl gidip oradaki kardeşlerimizin yüzüne bakacaklar, onlara neyle izah edecekler, kendi heyetleri içerisinde yer alan bu kişileri nasıl onlara anlatacaklar; bunu da milletimizin takdirine bırakıyorum.

Tabii, şunu da hemen ifade etmem gerekiyor: Sabır ve sağduyunun, âdeta, Reyhanlı abidesi hâline gelmiştir. Sayın Başbakanımızın hafta sonu yapmış olduğu Reyhanlı ziyaretinde, Sayın Başbakanımızı Reyhanlılı kardeşlerimiz bağrına basmıştır.

Buradan, bu önerinin sahibi olan grubun milletvekili, değerli Hatay Milletvekilimiz Şefik Bey'e şunu hatırlatmak isterim: "Reyhanlı o mitinge Başbakanımızı kucaklamaya gelmedi." dediniz. O meydandaki Reyhanlılı kardeşlerimize saygısızlık olmuyor mu bu? Yapmayın Allah aşkına! Olayın başından sonuna kadar Sayın Başbakanımızla birlikte oradaydık, tüm sokaklarda araçlardan inmek suretiyle onlarca noktada durup insanımızla kucaklaştı.

Buradan Reyhanlılı kardeşlerimize sesleniyorum, bizim ifade ettiğimiz mi doğru, sayın milletvekilinin ifade ettiği mi doğru? El insaf diyorum.

Sayın Başbakanımızın Reyhanlı ziyareti son derece olumlu yansımıştır, insanımıza moral, motivasyon kaynağı olmuştur; oradaki birlik, beraberliği güçlendirecek mesajlar vermiştir ve insanımızla kucaklaşmıştır diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)